Telefonumu açtığımda kimin aradığını merak ederek cevap verdim.
"Alo,kiminle görüşüyorum?"
"Ben sörf öğretmenin.Tanışamamıştık, ben Emre."
Bu cümlelerin ardından öğretmenimle tanıştığım ilk günkü o yaprak yeşili gözleri,kaslı bir vücudu ve konuşurken insanı dinlendiren o ses tonu aklıma geldi.
"Ben de Sahra.Memnun oldum.Neden aramıştınız?"
"Siz ve yeni gelen öğrencilerimiz için yarın maskeli balo düzenledik.Seni de davet etmek için aradım."
Bir an bu fikir kulağıma çok hoş gelmişti.Çünkü artık kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.Bu yüzden o partiye gidecektim.
"Tamam ben yarın saat kaçta ve nerede olduğunu siz bana mesaj atarsınız."
"Tamam Sahracım. Yarın orada seni görmek dileğiyle."Telefonu kapattım.
Ama tek bir sorunum vardı. Maskem yoktu. Bunu düşününce alışveriş için Başak'ı çağırmamın uygun olacağını düşünmüştüm. Çünkü baloya gideceğimizi duyunca alışveriş yapmak isteyecekti. Sonuçta Demir'de baloya gelecekti.Bunu düşününce kendimi Esra Erol gibi hissetmeye başlamıştım. Başak'ı aradığımda bu habere sevinmişti. İçten içe bende seviniyordum. Fakat her zamanki gibi iyi rol yaptığım için bunu yüzümde belli etmiyordum. Aslında dışarıdan çok sakin,tatlış bir kıza benzerim ama içimde yatan bir kedi vardır. Bunu Başak çok iyi bilirdi.Bu yüzden fazla bana bulaşmazdı. Bu düşünceleri geride bırakıp üstümü değiştirdim ve alışveriş merkezine gitmek için evden çıktım. Beş dakika taksi bekledikten sonra alışveriş merkezine sonunda varmıştım.Alışveriş merkezinin önünde birde Başak'ı beklemiştim.O gelince soracaktım bunun hesabını.Kendi kendime söylenirken birden biri gözlerimi kapadı.Ellerine dokunduğumda o narin,pamuk kadar yumuşak eller ancak Başakta olabilirdi.Ellerini gözümden çektiğinde tahminimin doğru olduğunu anladım.
"Nihayet hanımefendi teşvik etti."diye bir giriş yaptım.Başak ise hiçbir tepki vermeden kolumu çekiştirerek alışveriş merkezinin girişine sürükledi.
Alışveriş merkezinde gezerken kostüm satan bir mağaza bulduğmuzda avını bulmuş bir aslan gibi Başak'la birlikte mağazaya doğru koştuk.Beş dakikalık aradan sonra karşıma hayalimdeki elbiseyi bulmuştum .Elbisem prenses modeli , pudra pembesi renginde üstü dantel altı kabarıktı.Gerçekten de çok yakışmıştı. Başak'ın elbisesi ise önü kısa arkası uzun, lila renginde elbiseydi.Mağazanın aynasına geçip kendimize baktığımızda tek eksik olan maskemizdi. Üstümdeki elbiseyi çıkartıp parayı ödemek için kasaya ilerledim. Şimdi ise maske arayışlarına çıktık.On dakikalık arayışların sonunda maskelerimizi de bulmuştuk.Artık eve gidip yarın için dinlenmeliydik. Taksiye binerken Başak'a el salladım ve eve vardığımda anneme , babama selam verip uyumak için odama çıktım. Kendimi yatağa attım ve uykuya dalmak için gözlerimi kapadım.
*********************************************
Sabah telefonumun alarmıyla 12'de uyandım.Alarmım olmasa bir saat daha uyuyabilirdim. Ama kalkıp kuaföre gitmeliydim. Yataktan istemeyerek de olsa kalkıp duş aldım.Üstümü giyinecektim ki telefonum çaldı.Telefonumun melodisi Başak'ın aradığını apaçık belli ediyordu.
"Söyle canımın içi." Diyerek bir giriş yaptım.
"Neredesin ?"
"Evdeyim.Üstümü giyinip kuaföre gideceğim." Yutkunduktan sonra cevap verdi.
"Ben de kuaföre gideceğim.Orada buluşuruz bir tanem."Dediğinde gülümseyip "Tamam canım ,görüşürüz."Diyerek telefonu kapadım.Üstüme göbeği açık bluz,altıma ise yüksek belli şort giyip evden çıktım.Kuaföre gelmeme as kala Başak'ı aradım .Kuaförün önüne geldiğimde Başak içeride saçını yaptırmaya başladığını gördüm ve hemen ben de yaptırmak için girdim.Benim saçımı yapmaya başladılar ve 1 saatin sonunda kuaförden çıkabildik.Heyecanlanmaya başlamıştım .Başak'ı Demir alacaktı.Bende beni alması için Görkem'i aradım.Çaldı, çaldı ve sonunda açtı.
"Selam prenses." Dedi ve heyecanımı ikiye katladı.
"Merhaba Görkem."yutkundum ve devam ettim."Senden bugünkü maskeli balo için beni götürür müsün?"diye çekinerek sordum.
"Tabi prenses.Sen iste yeter ki.O zaman seni almaya gelirken seni ararım."
"Teşekkür ederim."deyip telefonu kapadım.Daha sonra hazırlanmak için evin yolunu tuttum. On dakika sonra eve vardım ve hazırlanmak için odama çıktım.Hemen üstümdekileri çıkartıp elbisemi giydim.Aynanın karşısına geçip kendime bakmaya başladım.Kendimi prensesler gibi hissediyordum.Ben aynada kendime bakarken telefonum çaldı koşarak telefonu açtım.
"Geliyorum prenses." dediğinde heyecandan kalbim duracak gibi oldu.
"Tamam ben aşağıya iniyorum."dedim ve telefonu kapattım .Maskemi takıp,ayakkabılarımı giydim ve merdivenlerden inmeye başladım. Kapıyı açtığımda tam karşımda maskesiyle tam hayalimdeki beyaz atlı prens gibiydi.Elimden tutup beni kendine çekti ve "İşte benim prensesim."dediğinde yüzümde tebessüm oluştu.Gitmek için arabaya bindik.
"Sahra dişine ruj bulaşmış.Silmelisin." dediğinde arabanın üstündeki aynayı açmamla güllerin üstüme dökülmesi bir oldu.Şaşırmıştım,heyecandan ne yapacağımı bilememiştim.Ama mutlu olmuştum ve bu mutlulukla ona sarıldım.Bu ana ara verip "Artık gitmeliyiz." dedim.
Bu sözlerimin ardında arabayı çalıştırdı ve balonun olduğu mekana götürdü.Yol boyunca ağzını bile açmamıştı.Ama bunu dert etmeme gerek yoktu.Çünkü konuşulacak bir konu yoktu diye düşünüp es geçtim.Mekandan içeri girmeden önce Görkem kolunu bana uzattı,o uzatınca bana da girmek kalıyordu ve bende bana kalanı yapıp koluna girdim.İçeri doğru kırmızı halıdan yürürken herkesin bize baktığını gördüm ve heyecanlandım.Görkem beni Demir'in,Başak'ın olduğu masaya yönlendirdi ve birlikte oturduk.Başakla kendi aramızda bir on beş dakika boyunca kızları eleştirdik.On beş dakikanın sonunda dans müziği çaldı ve Görkem dizinin üstünde eğilip "Bu dansı bana lütfeder misiniz prenses ?"diye sordu ve bende bu sorusuna karşılık "Neden olmasın?"dedim ve beni piste doğru götürdü.Elini belime koydu ve dans etmeye başladık.