Nasıl hallettin mi işlerini dedi az biraz toparladım dedikten sonra atıldı bende iş aramaya başladım sana olan borcumu ödemek için bir yerden başlaman gerek dedi nasıl istersen dedim neler varmış kafana yatan bir ilan bulabildin mi diye sordum şuan için pek araştıramadım ama aklımda bişeyler var dedi devam ettim o zaman ben sana bir iş teklif ediyorum hali hazırda temize çekmem gereken bir çok yazım var bunlarda bana yardım edicek birini arıyorum bu neden sen olmayasın dedim hayır olmaz dedi o zaman ben borcumu sana ödemiş olmam senden aldığımı sana vermiş olucam diyerek reddetti ekledim ama sen bunu bana yaparak emek harcamış olucaksın ve bunun karşılığında da emeğinin karşılığını haketmiş olacaksın dedim bu konuşma geçtikten sonra kafasına yatmış gibi duruyordu peki dedi ne zaman başlıyorum. Bu akşam başlayalım istersen dedim hemen yemeği yedik bırak dedim sonra hallederiz masayı aşağıya indik çalışma odamdan dosyaları aldım salona doğru giderken elimdekileri görünce gözü korkmuş gibiydi tonla a4 kağıdı vardı ve içleri karalama değil hece hece kelime doluydu açtık başladık temize çekmeye bilgisayara giriyordu teker teker ama kendini gerçekten kaptırdığının farkındaydım noktasını virgülünü hiç bir şeyi atlamadan yazıyordu yaklaşık 4 saat boyunca bilgisayarın başından hiç ayrılmadı sanki hipnotize olmuş gibi devam ediyordu elimi omzuna doğru atıp yanına yaklaştım o kadar konsantre olmuş tu ki farketmedi bile biraz ara verelim istersen dedim çünkü ne kadar kolay gözüksede yorucu bir işti yaptığı gözlerin dayanacağı türden değildi beli ağırmış olacak ki bira gerildi ve tamam dedi tebrik ettim gayet başarılısın dedim teşekkür etti yüzündeki şirin gülümsemeyle gamzesinin çukurunda kaybolup gittim. Hadi biraz kaçamak yapalım dedim bişeyler almaya gidiyorum mutfağa ne içersin diye sordum canım bişey içmek istemiyor ama ne içersen sana eşlik ederim dedi mutfağa gittim 3 hafta öncesinde açtığım yarım kalan bir dimple vardı 2 kadeh çıkardım çerezleri hazırladım ve salona döndüm baktım yine bilgisayarı eline almış yazmaya devam ediyordu ben geldim dedim bilgisayarı bıraktı ve kadehini aldı konuşmaya başladık 4 saatlik yazdıkları sonuncunda bana yönelttiği sorularla anladım ki yazmak için yazmamıştı yazdıklarımı anlamlandırmış ve bana ilgili soruları yöneltiyordu çok hoşuma gitmişti gözümde bir okurumla karşı karşıya soru cevap yaptığım canlandı bir bir kısa kesmeden cevaplandırdım hepsini hayat hikayemi dinlemek istedi en baştan sona anlattım ona her şeyi(hayat hikayemi açmadım uzatmamak amacıyla) şişenin dibine vurduk saatte epey bi geç olmuştu bira almaya gidiyorum dedim içmek isteyip istemediğini sordum bir tane bende içerim dedikten sonra kaptım biraları geldim uykusunun geldiğini gözlerinden anlamak için herhangi bir bilgi birikimine sahip olmaya gerek yoktu her haliyle belliydi biralarımızı içtik hadi dedim geç oldu yatalım artık yarın mesai erken başlıyor geç kalırsan kovarım diye espri yaptım tabi dedi gülmeye başladı o kadar masumdu ki gerçekten o anları yaşamadan gülüşünü duruşunu kafanızda canlandırmanız mümkün değil o kadar badire atlatmasına rağmen yeniden hayata sımsıkı tutunduğunu görmek çok güzeldi. Yavaş yavaş merdivenlerden çıkmaya başladım alkolünde verdiği etkiyle biraz sallanıyordum arkamdan küçük adımlarla takip ediyordu yukarı çıktık iyi geceler dedim unutma yarın iş var geç kalkmamaya çalış dedikten sonra odama yönelmiştim ki hışımla beni geri doğru çekti artık anladım gerçekten bana borçlu hissettiği için birşeyler yaşamak istemiyordu hakikatten bana değer verdiği içindi bunlar ve bu sefer akışına bıraktım ne olucaksa olsun dedim duvardan duvara zar zor odaya attık kendimizi ortalık alevlenmişti ve son kaçınılmazdı ona ayak uyduruyordum kendimi ona bırakmıştım beni o yönlendiriyordu 2 dakika önce üzerimizde olan kıyafetler odanın her yanına saçılmıştı olaylar tahmin edebileceğiniz gibi cereyan etti en sonunda beraber duşa girdik ve ilk defa duygulu bir birliktelik yaşadığından bahsetti bunun onun için çok özel olduğunu söyledi duştan çıktıktan sonra ise odasına yönelmedi kolunu üstüme atıp kafasını göğsüme yaslayarak uykuya daldı. Sabah kalktım kafamı çevirdim yanımda yoktu aşağı indim kahvaltıyı çoktan hazırlamış işinin başına geçmişti günaydııın dedi şirin bir şekilde kafamı biraz sola yatırıp sanada günaydın dedim muzip bir gülümsemeyle yanına gittim istikrarlı bir şekilde yazmıştı o getirdiğim a4 lerin yarısına kadar gelmişti çok hızlısın dedim işimden kovulmak istemem daha ilk günden dedi o masumane tavrıyla e hadi kahvaltı hazırlamışsın birşeyler yiyelim dedim kendisinin hazırlarken yediğini söyledi sen ye sonra toparlarım ben dedi geçtim iki üç bir şey atıştırdım fakat sıkıntım vardı son çıkardığım kitaptan elde ettiğim gelirin çoğu eriyip gitmişti ve yeni projeme biraz daha zaman ayırmam gerekliydi o bilgisayarda yazdıklarımı temize çekerken bende çalışma odama gidip başladım yazmaya aradan 3 saat geçmiş hiç farkına varmamıştım odamın kapısını çaldı gelebilir miyim dedi gel tabi sorduğun sorumu dedim portakal sıkmış 3 saattir içerdesin içecek birşeyler getirdim c vitamini iyi gelir zinde tutar dedi, yaşananlar öylesine hikayelere konu olacak cinstendi ki aklıma bu yaşadıklarımı kaleme almak gelmiyor değildi fakat üzerinde çalıştığım bir proje zaten vardı hem yakışı kalmaz diye düşünüyordum kaybolan hayatlardan prim yapmak istemiyordum farklı bir bakış açısı evet kabul ediyorum ama malesef düşüncem tam anlamıyla buydu teşekkür ederim işler nasıl gidiyor bakalım diye sordum baya ilerleme kaydettim dedi ama seninle konuşmam gereken şeyler aklıma takılan sorular almak istediğim cevaplar var dedi, akşam konuşuruz tabi dedim tamam öyleyse ben içeri gidiyorum dedi istediğin birşey varsa getireyim diye ekledi hayır yok çok teşekkür ederim dedim ve yazmaya devam ettim...