1

938 58 25
                                    

"Getirin."

Büyük alanın bir köşesinde oturmuş sevgilimin emriyle cılız siyah saçlı bir çocuğu getiren iri adamları izliyordum.

"Paralar nerede?"

"Bilmiyorum..."

"Öldürmen gereken adam nerede?"

"Bilmiyorum..."

"SEN BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN HA?!?"

Yoongi sinirli bir bağırışın ardından ardı ardına geçirdi yumruklarını güzel yüze. Alıştığım bir görüntü olmasına rağmen acımıştım çocuğa. Küçük görünüyordu.

"Yeter sevgilim... Küçük görünüyor bu kadar hırpalama."

"Ama Taehyung..."

"Hadi sevgilim bırak gitsin."

Yoongi... Onun için çok değerliydim. Bir sözümü iki etmezdi. Her istediğimi yapardı. Yine istediğimi yaptı ve çocuğu sertçe yere bıraktı. Ama bir sorun vardı, çocuk bayılmıştı. Dedim ya küçüktü. Onu bu şekilde bırakamazdım. Oturduğum yerden kalkıp Yoongi'nin adamlarından birinin yanına gittim.

"Bu ufaklığı eve getirin."

"Ama efendim Yoongi bey."

"Ne diyorsam onu yapın. Anlaşıldı mı?"

"Peki efendim."

Adama gülümseyip Yoongi'nin yanına gittim. Kirli simsiyah bir lavobada ellerindeki kanı temizliyordu.

"Sevgilim çocuğu eve getirmelerini söyledim."

"Yine mi Taehyung?"

"Sende küçükleri bu işlere sokma o zaman."

"O küçük değil."

"Eve gidince konuşuruz."

Yoongi ellerini kurulayınca birlikte arabaya doğru ilerlemeye başladık. Bu arada yerdeki çocuğu hala kaldırmamışlardı.

"HEY SİZ! NE BEKLİYORSUNUZ ONU EVE GÖTÜRMENİZİ SÖYLEDİM.!?!"

"Anladım efendim ama fazla araba yok. Sadece iki araba var biri siz-"

"Uzatma. Bizim arabaya getir."

"Sağol sevgilim."

Yoongi'ye en sevimli gülümsememi gönderince o da gülümsemişti. Sert bir görünüşü olmasına rağmen gülümseyince dünyanın en tatlı insanı olabiliyordu. Arabaya yaklaştığımızda çocuğu arabaya bindirdiklerini gördüm. Onlar çocuğu bindirip bize yol açıldığında önce Yoongi sonra da ben bindim arabaya. Çocuk önümüzdeki koltuğa yatırılmıştı. Yüzü kanlı bir şekilde uyuyordu. Kim bilir şu an ne kadar huzurludur. Daha 15 dakika önce ki anların aksine. Onun uyumasını izlerken benimde uykum gelmişti. Bedenimi biraz aşağıya kaydırıp kafamı Yoongi'nin omuzuna koydum. Ve kendimi uykunun sonsuz karanlığına bıraktım.

+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+

"Uyan sevgilim eve geldik."

Alnıma kondurulan minik öpücük ve duyduğum sevgilimin sesiyle uyandım kısa ama tatlı uykumdan. Çocuğa bakmak için karşıma odaklandığımda çocuğun orada olmadığını gördüm. Meraklı gözlerle Yoongi'ye bakarken tekrar eski haline bürünmüş gözlerle yere bakıyordu.

"Yoongi..."

"Merak etme Taehyung. Evde. Gelirken yola falan atmadım yani. Rahat ol."

Tekrar gözleri yerle buluştuğunda kafasını iki yana salladı ve arabadan çıktı. Neydi bu alınganlık şimdi? Gözlerimi devirdim ve arabadan indim. Eve girdiğimde çocuğun salondaki koltuğa yatırılmış olduğunu gördüm. Hala uyanmamıştı. Sanırım yumruklar cılız bedenine ağır gelmişti. Çocuğun yanına yaklaştım ve onu kucağıma aldım. Evdeki boş odalardan birine girdim ve kucağımda ki bedeni yatağa bıraktım. Yorganıda üzerine örtdükten sonra masanın önündeki sandalyeyi kaptım ve yatağın yanına getirdim. Biraz önce oturup dövülmesini izlediğim çocuğun şimdi de uyumasını izliyordum. Zaman... Hızlı akıyordu. Belki de Tanrı çabuk ölmemizi istiyordu. Bakışlarımı çocuğun güzel yüzüne odaklamışken, çocuk yerinde kıpırdandı ve gözlerini açtı. Daha sonra geri kapattı, sonra gözlerini kocaman büyüterek tekrar açtı. Bu haline gülmemek elde değildi.

SMILE// TaeGi&VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin