17

267 25 12
                                    

Bugün de yine tipik bir pazar günüydü. Haftalar sonra ilk kez neşeli bir gün geçirdim. İlk önce Jungkook'la kahvaltı ettik sonra dışarıya çıkıp eğlenmeye gittik. Mağaza mağaza gezip bir sürü şey aldık. En sonunda da marketten taşıyabileceğimiz kadar abur cubur alıp eve geldik. Resmi olarak kendimizi sevgili ilan ettiğimizden onun yanında keyifli olmaya çalışıyorum. Onu sevdiğimi düşünmesini istiyorum. Kısa zamanda onu seveceğime eminim. 

Oturduğum koltukta zıplayarak yanıma geldi. Gittikçe bana sırnaşarak yanağımı öptü. Bu hallerini seviyordum çünkü bundan önceki ilişkimde Jungkook'un rolünü ben oynuyordum. (Y/N: demek şimdi önceki ilişkim oldu Tae -_-) 

"Hyung ne düşünüyorsun?" Dudaklarını büzmüş bana bakıyordu. Eğilip dudağına bir öpücük bıraktım. Saçlarını karıştırıp omuz silktim.

"Hiçbir şey." Gülümseyip kafa salladı. 

"Hadi bir şeyler izleyelim!" Hevesli haline kıkırdayıp televizyonu açtım. 

"Hyung yine weekly idol seyretmeyeceğiz değil mi?" Tekrar omuz silkip kanalları gezmeye başladım. Her yerde haber vardı. KBS haberde tanıdık suratı görünce durdum.

'Suçlu olduğu bir türlü kanıtlanamayan ünlü mafya Min Yoongi bugün Londra'da yakalandı.'

Duyduklarımla şoka uğrarken televizyonun sesini açtım.

'Polislere gönderilen bir video ile sonunda kanıt alınmış oldu. Min Yoongi yarın sabah mahkemeye çıkacak, oradan da hapishaneye gidecek.' 

Gözümü dahi kırpmadan televizyondaki görüntülere bakıyordum. Yoongi elleri kelepçelenmiş polis arabasına bindiriliyordu. İçimdeki acıma duygusu yine bastırmıştı. Göz yaşlarım süzülürken hala şoktaydım. 

"Hyung... K-konuşsana." Titreyen sesle kendime geldim. Jungkook ağlayarak bana bakıyordu. Yutkunup kollarımı ona sardım. İhtiyacım olan şey buydu sanırım. 

"Hala o adama karşı bir şeyler hissetmenden nefret ediyorum hyung." Kollarını daha sıkı sardı ve boynumu öptü.

"Kalbinde yer alan kişi sadece ben olmak istiyorum." Göz yaşlarımı silip Jungkook'a döndüm. Artık Yoongi devri bitmişti öyle değil mi? Büyük ihtimalle hayatı boyunca hapishanede olacaktı. Artık ona karşı çaresiz duygular beslemenin bir anlamı yok...

"Sadece sen varsın Jungkook. Ben sadece... Ona biraz acıdım." (Y/N: Bunları yazmayı sevmedim -,-)

"Gerçekten mi?" Kafamı olumlu anlamda salladım. Kalbim sadece ona ait olacaktı. 

"O zaman... Artık korkmadan seni öpebilir miyim? Ya da... Sana sevgi sözcükleri söyleyebilir miyim?" İçten bir gülümseme gönderip tekrar kafamı salladım. Kucağıma oturup yüzümü avuçları arasına, dudaklarımı ise dudakları arasına aldı. Sertçe öperken bir yandan da ayrılıp sevgi sözcükleri söylüyordu. Gülümsememek elde değildi. 

"Hoşuna gidiyor değil mi hyu- sevgilim? Evet sevgilim daha iyi." Kıkırdayıp dudaklarına yapıştım.

"Seni ço...k seviyorum sevgilim." Çok derken kollarını çocuklar gibi iki yanına açmıştı. Kendime çekip tekrar öpmeye başladım. Dışıma yansıtamadığım acımı biraz olsun hafifletmeme yardımcı oluyordu.

"Bende seni çok seviyorum Kookie."

~~~~

Yah cidden. Kitap TaeGi'mi Vkook'm belli değildi bende Yungi'yi hapise soktum sdfghj TaeGi şipır olan diğer yarım bunun acısını TaeGi kıtabında çıkaracak asdfghj

SMILE// TaeGi&VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin