7

299 29 10
                                    

 Her biri o korkulu evden sonra evlerine dağılmıştı. Taehyung hala Yoongi ile konuşmuyordu. Olayı hazmedemiyordu. Nasıl olurdu? Yoongi ise çalışma odasına gitmişti her zaman ki gibi...

 Taehyung'da odalarında televizyon izliyordu. En sevdiği program olan Weekly İdol vardı. Konukları ise Jung Joon Young adında biriydi. Taehyung kahkahalar eşliğinde programı izlerken telefonunun poposunda titreşmesi ile çıkardı. Bilinmeyen bir numaradan fotoğraflı bir mesaj gelmişti. Taehyung merakla mesajı açtı.

 Taehyung merakla mesajı açtı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyung gördükleriyle şoka girerken aşağılarda görmek istemediği daha bir çok fotoğraf vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyung gördükleriyle şoka girerken aşağılarda görmek istemediği daha bir çok fotoğraf vardı. Ve bu fotoğraftakiler biraz önce neredeyse öpüşmek üzere olan Yoongi ve Jungkook'un sevgilisi Jimin'di. Bir kaç dakika daha hareketsiz bir şekilde fotoğraflara baktıktan sonra aniden kendine geldi ve telefonunu kıracakmış gibi tutarak Yoongi'nin yanına geldi. Yoongi kafasını dosyalarından kaldırıp bir Taehyung'a bir telefonuna bakıp yutkundu. Taehyung böyle durumlarda asla ağlamazdı sadece eline ne geçerse kırıp döker rahatlamaya çalışırdı. Ama şimdi ilk önce elindeki telefonu Yoongi'ye atmakla başladı. Yoongi kendisine doğru gelen telefonu son anda tuttu ve ekrandaki fotoğrafları baktı. 

"Bu fotoğraflara bir açıklama getirebilecek misin Min Yoongi?"

Yoongi cevap veremeden sadece aşık olduğu yüze baktı çünkü biraz sonra olabilecekleri az çok tahmin edebiliyordu.

"Hah itiraz edemiyorsun değil mi?"

 Psikopatça bir kahkahanın ardından masaya doğru yürüdü. Masanın üzerindeki su bardağını alıp Yoongi'nin sabahtan beri uğraştığı raporun üzerine suyu döktü. 

"Ups..."

 Sanki yanlışlıkla olmuş gibi bir ses çıkardığında bu seferde masanın üzerindeki bütün her şeyi tek seferde yere attı. Yoongi sadece izliyordu. Kıpırdamadan sadece izliyordu. Belki de onu son görüşüydü bunu sadece Tanrı ve o bilebilirdi. Taehyung ise sinir krizini doruklarında yaşıyordu. Odayı darma duman etmişti ama hala siniri geçmemişti. Gözyaşları gözlerinden çıkmak için zorlarken Taehyung onlara ne kadar izin vermek istemese de kaçmışlardı bile. Son olarak odadaki aynaya sert bir yumruk attıktan sonra yere çöktü. 

"Seni de aşkını da o Jimin sürtüğünü de sikeyim Yoongi!"

"Özür dilerim..."

 Taehyung Yoongi'nin fısıltı gibi çıkan sesinden sonra neden günlerdir özür dileyip ağladığını anlamıştı. 'hıh' deyip burukça gülümsedi. Ona gerçekten aşıktı. Aşkı sadece onda bulabilmişti. Ama Yoongi...

"Biliyor musun Yoongi? Sana tam anlamıyla aşık olmuştum. Gözüm o kadar kör olmuştu ki bütün hatalarını görmezden geldim. Ama bu bana karşı yaptığın son... Yanlışın olacak hyung."

 Taehyung arkasında bıraktığı çaresiz sevgilisini umursamadan odadan çıkıp odasına gitti. Eline geçirdiği valize dolabında ne varsa dolduruyordu. Ağladığı için bulanıklaşmış görüntü onu daha çok sinirlendiriyordu. Yoongi ise bu sırada Taehyung'un odasına gelmişti kapı pervazına yaslanmış onu izliyordu sanırım o gidene kadar bunu yapacaktı. Yaptığı her hareketi her mimiği izleyip beynine kazıyacaktı. Taehyung valizin fermuarını kapatıp kapıda duran ve yeni fark ettiği hyunguna baktı. Onu çok özleyecekti. Yine arkasına bakmadan odadan çıktı. Koşar adımlarla kapıya geldi. Bu kapı yeni ve Yoongi'siz hayatının başlangıcı olacaktı. Bir kapı ancak bu kadar önemli olabilirdi. Yoongi yine gitmişti sevdiğinin arkasından. Ondan tek bir isteği vardı.

"T-taehyung. Senden son bir şey isteyeceğim."

 Taehyung onun ağlamasına karşı koyamazdı isteğini gerçekleştirecekti. Arkasını dönerken yanında ki aynayla bakıştı biraz. Sürdüğü eyeliner akmıştı, saçı dağınıktı, gözleri kızarıktı. Bu tipinin adına bu aynaya da sert bir yumruk attı ve kırılmasını izledi. Yoongi ise gözlerini sımsıkı yummuştu.

"Söyle hyung."

Yoongi Taehyung'a iyice yaklaştı.

"Son kez... Seni öpebilir miyim?"

 Sesi çok çaresiz çıkmıştı. Ama Taehyung onun o kirlenmiş dudaklarını istemiyordu. Eskiden deli gibi öpmek istediği o dudaklardan şimdi nefret ediyordu. 

"Artık o kirlenmiş dudakları istemiyorum hyung. Başkasının tadını almış dudakları istemiyorum. Gidiyorum hyung. Kendine iyi bak. Ve mutlu ol. Unutma benden sonrası da var. Gülümse."

Taehyung burnunu çekerken söyledikleri adına burukça gülümsedi. Dediklerinin aksine o gülüşü başkalarının görmesini istemiyordu. 

 Yavaşça arkasını dönüp valizini tekrar eline aldı. Ve kapıyı açıp dışarıya çıktı. Her zaman mutlu bir şey olacağını düşündüğü hayatının dönüm noktasına ulaşmıştı. Mahvolmuş bir şekilde...

~~~~

Dırırım dırı dırıırım... Ayrıldılar :"( Samanyolu fon müziği... Eninde sonunda olacaktı ama aşık Yoongi :( Neyse kkk vote ve yorum atmayı unutmayınnn sağlıcakla kalınnn yazarınız için dua edin çünkü sınıfta kalacakkk asdfghü ve Vapp'e Türkçe altyazı geldi :")

SMILE// TaeGi&VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin