Çocuk psikolojisi ve çocuk gelişimindeki önemi. Bütün soruları cevapları ile birlikte sizler için ele aldık. Bebek psikolojisinden başlayan süreci her sorunun cevabı konusunda bilinçlenerek geçireceğiz. Çocukların psikolojik gelişimleri, çocuk psikolojisine etki eden unsurları, erkek ve kız çocuklarında görülebilecek psikolojik sorunları, çocuk psikolojisinde annenin ve babanın kritik rolünü, çocuklardaki olumsuz davranışlarla baş edebilme yolları...
ÇOCUKLARINIZIN OLUMLU YÖNLERİNİ DESTEKLEYİN !
Çocuğun gelişiminde olumlu yönlerin güçlendirilmesi gerekli... Çocukların pozitif ebeveynler istediğine dikkat çeken uzmanlar, onlara mutlu olmanın öğretilmesini öneriyor ve çocuklarda duygusal zekanın gelişmesinde annelerin rolünün büyük olduğunun da altını çiziyor
DİSİPLİN SABIR VE KARARLILIK GETİRİN!
İnsan davranışı öğrenme ile şekillenir. Öğrenmenin gerçekleşmesinde ise cezadan çok ödül ve uygun kurallar işe yarar. Ceza, çocuğa ne yapması gerektiğini öğretmez. Ancak kural, davranışlarının doğal sonuçlarıyla yüzleştirir. Dolayısıyla çocuk ne yapmaması gerektiğini doğal sonuçlarıyla öğrenir. Bu da kendi davranışlarını kontrol etmesine yardımcı olur. Disiplin, büyük sabır ve kararlılık gerektirir. Çocukların davranışları bir anda değişmez. Dolayısıyla yetişkinlerin bu anlamda bilinçli olmaları büyük önem taşır.
SOSYAL FAALİYETLERLE DUYGUSAL ZEKAYI GELİŞTİRİN !
Duygusal zekanın gelişmesinde annelerin rolü büyüktür. Duygusal zeka, çocuğun kendi duygularını ve başkalarının duygularını fark etmesi olarak özetlenebilir. Bu becerinin gelişmesi için çocuğun sosyal ve sanatsal faaliyetlere yönlendirilmesi ve çocukla sıcak bir iletişim içinde olmak gerekir.
ÇOCUKLAR HATA YAPARAK ÖĞRENİR !
Her çocuk bir dünya olmak için uğraşırken bazen istemeden de olsa onu ya kendi dünyamızın uydusu ya da farklı bir gezegen haline getirme çabamız, çocuğun kendi dünyasına yabancılaşmasını sağlar. Kişinin kendine olan yabancılaşması öz güven sorununu veya agresyonu beraberinde getirir. Bir yerlerde yanlış yapıyoruz ama nerede? Çevremize baktığımızda çocuklarımızda çıkan sorunlara benzer sorunların birçok çocukta olduğunu görüyoruz. Örneğin: Agresyon, çekingenlik, rizikolu işlere aşırı istek, dikkat dağınıklığı, gelecek korkuları, sınav kaygısı, kardeş kavgaları, sorumluluk duygularında azalma(ev, okul, ödev gibi alanlarda), bağımlılıklar (internet, TV, telefon, tablet veya Mmadde, alkol, sigara) gibi çocuklarımızı kendisine, geleceğine, bize yabancılaştıran bağımlılıklar. Akraba olmamamıza rağmen neden çocuklarımızda bu denli sorunlar ortak haline geliyor? Çünkü aynı yerlerde aynı hataları yapıyoruz.
ÇOCUKLARINIZA 'HAYIR' DEMEYİ BİLİN !
Çocuklarla her gün oyun oynanmasını, sohbet edilmesi gerektiğini ve nasıl olduklarının mutlaka sorulması gerekir. Hayatta her şey istediğimiz gibi olmaz, karşılaştıkları güçlüklerde onlara ayakta durmayı, problemlerin üstesinden gelmeyi ve çabalamayı öğretin. Onları herhangi bir karşılık beklemeden, hatalarına rağmen sevin, sevginizi mutlaka gösterin. Çocuğunuzun ödevlerini, derslerini takip edin. Anlayamıyor, konulara artık yetişemiyor olsanız da kontrol edin. Gerekirse yanında oturun eşlik edin. Okulla irtibatınızı kesmeyin. Çocuklarınıza hayır demeyi bilin!
ÇOCUĞUNUZLA SAVAŞMAYIN, ONU ANLAMAYA ÇALIŞIN!
ÇOCUĞUNUZLA İNATLAŞMANIZ KİMSEYE BİR ŞEY KAZANDIRMAZ! Aile içi ilişki problemlerinin tedavi sürecinde anne ve babanın rolünü doğru tedavi için çocukla iletişimin önemini açıklayan Dr. İdem, "Çocuğa hayır demek sorunu çözmez, onunla inatlaşmak size bir şey sağlamaz, bu inatlaşmada ebeveynlerin üstünlüğü söz konusu değil, bunu bir savaşa dönüştürürseniz, kaybeden siz olursunuz" dedi.
TUTARLI OLUN !
Tutarlılık; herkesin kendisi için istediği ama çoğu zaman karşısındakine uygulayamadığı bir kavramdır. Çocukların yetiştirildiği ortamda olması gereken en önemli davranış biçimi tutarlılıktır. Doğru rol model olabilmek; sözlerimizle davranışlarımızın birbirine örtüşmesi ile mümkün olur. Sürekli paylaşmanın olmazsa olmaz olduğunu konuşan bir babanın acil bir durumda ihtiyacı olan arkadaşına arabasını vermemesi tutarsızlığın en basit örneğidir.
SEVGİNİZİ DOĞRU GÖSTERİN !
Kuşkusuz her anne-baba çocuğunu çok sever. Önemli olan bunu doğru biçimde göstermek ve sevginin koşulsuz olduğunu öğretmektir. Koşullar ve istekler üzerine kurulmuş sevgi ilişkileri, hem karşılıklı güven sorgulamasına açıktır hem de temel olarak değersizlik hissi yaşatır. Her birey koşulsuz sevildiği zaman mutludur ve koşulsuz sevmeyi öğrendiği zaman huzurludur.
-YAPABİLECEĞİ İŞLERİ ELİNDEN ALMAYIN!
Çocuklar hangi yaş grubunda olursa olsun işe yaradığını hissetmek ister ve bu duygu var olma güdülerini güçlendirir; yeterlilik hissini pekiştirir. Merdivenden çıkmak, masa hazırlamak, kapıyı açmak ve bunun gibi her yaş grubuna uygun birtakım fiziksel eylemleri gerçekleştirmesine izin vermek, çocuğunuzun özgüvenini pekiştirir ve başarma duygusunu tatmasını sağlar. Bu duyguyu çocuğunuzun elinden almayın.
REKABETİ DEĞİL İŞBİRLİĞİNİ ÖĞRETİN !
Rekabetçi yaklaşım her birey için uygun değildir. Herkeste aynı etkiyi göstermez. Ama işbirliği duygusu, bütünleştirici, öğretici ve içinde saygı barındıran bir duygudur. Takım sporları, grup çalışmaları, birlikte oynadığınız oyunlar, okul projeleri gibi faaliyetlerde birleştirici ve tamamlayıcı yaklaşımda bulunmayı tercih edin.
SAYGIYI ÖĞRETİN !
Bireyin sahip olması gereken temel duygulardan biri de; kendisine ve başkalarına saygı duymasıdır. Çocuklarımıza bu durumu ancak davranışlarımızla gösterebiliriz. Onlar bizim aynamızdır. Ne konuştuğumuza değil nasıl davrandığımıza bakarlar ve bu şekilde kendilerini yönlendirirler. Eşimize, arkadaşlarımıza gösterdiğimiz saygı onlar için yol gösterici olur.
MÜKEMMEL DİYE BİR ŞEY YOKTUR!
Mükemmel olmasını istemek çocuğa zarar verir. Kimse mükemmel değildir. Sizler de değilsiniz. Eksiklerimizi ve yapamadıklarımızı çocukların tamamlamasını istemek ve zorlamak mutsuz birey yetiştirmek için yapılan bilinçsiz davranışlardır.
ÖNEMLİ HİSSETTİRİN !
Hepimiz sevdiğimiz kişiler tarafından değerli olduğumuzu hissetmek ve bilmek isteriz. Çocuklarımıza değerli olduklarını maddi temellerle gösteremeyiz. Bu, sadece onların değerli olma algısını tamamen yanlış şekillendirmiş olmakla kalmaz; aynı zamanda mutluluğun temelini paraya dayandırmış oluruz. Önemli hissetmek için sizin güzel sözleriniz ve davranışlarınız yeterlidir.
KIYASLAMAYIN !
Kıyaslanmaktan hoşlanan birey yoktur. Hoşunuza gitmeyen, rencide edici ve özgüven kırıcı bu davranışı çocuklarınıza uygulamayın. Herkes dünyaya farklı parmak iziyle gelirken okulda aldığı notlar, sosyal ve fiziksel becerileri yüzünden kıyaslanmayı hak etmez. Herkes özeldir. Hepimizin becerileri farklı farklıdır. Mutsuz çocuk sürekli etrafındaki yaşıtlarıyla kıyaslanan çocuktur; unutmayın!
YAZAR NOTU : ÇOÇUKLARINIZLA VAKİT GEÇİRİN :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnsan Davranışları ve Zihinsel süreçleri
General FictionKlinik psikoloji Sosyal psikoloji Deneysel psikoloji Fizyolojik psikoloji Gelişim psikolojisi Endüstri ve örgüt psikolojisi Eğitim psikolojisi Öykü psikolojisi Din psikolojisi Çocuk psikolojisi