"Ee ama konuşuyordun dün gece benimle." "Ben değildim diyorum sana Alara." sinirle defteri elime alarak,"Kimdi o zaman kim?Benimle konuştun.Beni duydun,yemin ediyorum." Mavi,defteri alarak şunları yazdı,"Ben değilim diyorum bunu neden anlamıyorsun? Ayrıca,seni odana bıraktıktan sonra hiç uğramadım." Hızla ayağa kalkarak,yüksek sesle konuşmaya başladım."Tamam aşığım sana.Hayallerini görebilirim ama bu hayal değildi.O sendin,sen." Aklımın oynadığı bir oyun mu?Yoksa ben cidden delirmek üzere miyim? Deftere tam yönelmişim ki,beden diliyle konuşmaya karar verdim.Bu soruyu sormam ne kadar doğru olacak ama, sormazsam da ben kafayı yiyeceğim ya işte bu doğru.Camdan dışarı doğru bakan, Mavinin yanına ilerledim."Peki,dün gece üstümü..sen mi değiştirdin?" Çekingen bir şekilde yüzüne bakarken,gözleri bir anda büyüdü.Yüz haltları daha da belirginleşirken konuşmaya başladı."Ben? Daha sana dokunmaya kıyamayan ben,öyle bir şey yapacağım öyle mi?!" Sondaki ünlem gözüme çok batmıştı.Neden böyle bir şey sordum ki sanki?Peki ya kimdi? Tam konuşmaya başlayacaktım ki,"Ağız okuyabiliyorum.Bir daha beden diliyle uğraşmana gerek yok." Ellerimi yavaşça serbest bırakırken,sakince yutkundum.Gözlerimi,gözlerine dikerek,"Ben değildim diyorsun,tamam.Söylesene,kimdi o?" "Sana senin üstüne yemin ederim ki bilmiyorum." Sana senin üstüne yemin ederim.Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra ellerimi ellerine götürdüm.Çok içten bir şekilde,"Sana inanıyorum." Dedim.Çünkü gerçekten inanıyordum.Ellerini elimden çekerken,deftere bir şeyler yazdı."Sabah uyandığında kıyafetlerin temizmiydi?" Anlamayarak kafamı salladım."Peki,dün gece koridorda hiç görevli falan gördün mü?" "Hayır."
"Alara sen bunun bir rüya olmadığına emin misin?" Rüyamı? Ama her şey o kadar gerçekçiydi ki.Sesi,dokunuşu,gecenin soğukluğu.Ama gerçek olsaydı üstüm başım her yerim kirli olurdu.Dün yere düşmüştüm çünkü.Ee geriye tek bir şey kalıyor,rüya olması.Kahretsin.Neden ben her saniyesini hissediyorum o zaman?Mavi'nin beni dürtmesiyle başımı iki yana salladım."Belli ki kendini gerçek olduğuna inandırdığın bir rüyaymış.Özür dilerim,seni kırdıysam.Böyle bir şey yaşamana sebep olduğum için." Sözleri bir nebze dahi olsa,rahatlamama sebep olmuştu.Dün,yani gördüğüm rüyada konuşuyordu.Neden gerçekte konuşmuyor?Canım acıyordu ama gülümsememi eksik etmedim yüzümden.Ben gülümseyince oda gülümsedi.Onun gülmesini o kadar çok seviyorum ki.Şey,pardon sadece bana gülmesini çok seviyorum."Aras.Neden konuşmuyorsun?" Defteri eline aldı ve yazmaya başladı.Beş dakikanın sonunda bana uzatarak kollarını birleştirdi ve izlemeye koyuldu."Konuşmuyorum çünkü ben duymuyorum.Duymayıpta konuşmak çok saçma geliyor.Ben çok merak ediyorum.Sesin hangi tonda?Benim adımı söylerken,kahkaha atarken.Duymak için neler yapmazdım.Olmuyor,ama.Ben bu yönden hep eksik kaldım.Küçüklüğümden beri,özellikle ilk okulda benimle dalga geçen o kadar çok insan vardı ki.Konuşuyordum ama ne dediklerini bir türlü anlayamıyordum.Meğersem etmedikleri laf kalmıyormuş.Bir daha da konuşmadım o zamandan sonra.Bu benim en zayıf noktam ve bu noktamı senden yana vurma.Seni sevmemden sakın şüphe etme.Ama seni sevdiğim için konuşmamı da bekleme benden.Gözlerim akmayı bekleyen bir su gibiydi.Gözümden yaş gelince ellerini yüzümün arasına aldı.Neden bu kadar güçsüzüm?Hemen ağlıyorum.Baş parmağıyla,usul usul gözyaşımı silerken,dokunuşları içimi ürpertmeye sebep oldu.Bir şey bizi birbirimize itiyor gibiydi.Gözlerim dudaklarına kayınca,hızla başka yöne çevirdim.Ya,ya beni öperse?Hhayır düşünme.Gitgide aramızdaki mesafe kapanırken,gözlerimi kapattım.Kendimi anın akışına bırakmıştım ki,burnumun ucuna bıraktığı öpücükle kendime geldim.Hayretle yüzüne bakarken,istemsizce sırıttım.Gerçekten anlam veremediğim bir şekilde,yanağına hızla bir öpücük kondurdum ve ayağa fırladım.Geri geri doğru yavşça ilerlerken,bir anda dengem kayboldu ve yere yalpalandım.Anın büyüsü bozulmuştu adeta.Pardon,anın içine ettim mi demeliydim yoksa?Mavi hızla yanıma gelince,gülümsemeye çalıştım.Ama o gülmüyo resmen harika dişlerini sergiler gibi,çekinmeden gülüyor.Gözümün ucuna gelen saçı kulağımın arkasına koyarak,çekingen bir tavırla gülümsedim.Nefesim gittikçe azalmaya başlayınca hıza elimi sallayıp kendimi koridora attım.Elimi kalibimin üstüne koyarak,"Sakin ol ya hemen yelkenleri indirme Alara.Sakin...Hah evet böyle sakin ol." Derin bir nefes alarak etrafa göz attım.Oldukça kalabalık görünüyor diğer günlere göre.Yada ben buradaki kimseye dikkat etmedim.Neden daha önce düşünmedim ki bunu?Öğlenden beri düşünüp duruyorum.İ ve artık kesinleşti.Miray'a buradaki hastalarla tanışmak istediğimi söyleyeceğim.Kabul eder mi acaba?Asıl olarak müdür kabul eder mi? Gerçi burası psikolojik tedavi kampüsü.Pek bir sorun olacağını düşünmüyorum.Kesinlikle herkesle tek tek tanışacağım.Ayrıca Maviyle daha çok vakit geçirebilirim anlamına gelir.Bazen gerçekten zekama hayran kalıyorum.Aman neyse.Yatağımın başındaki yeşil düğmeye basarak,Miray'ın gelmesi için çağrı yaptım.
İçeri giren Miray'ı görünce,"Nihayet" diyerek ne kadar zamandır beklediğimi belli ettim."Bana kızgın olduğunu düşünüyordum." Demesiyle bir an sustum.Ardından samimi bir şekilde,"Ya kusura bakma,kırmak istemedim.Bir an sinirim bozuldu işte." Kaşlarıyla beraber ellerini de havaya kaldırarak,heyecanla"Ne yani küs değil miyiz?" Başımı sallayarak"Ya hayır saçmalama" dedim.Hızla yanıma gelerek ayak ucuma oturdu ve"Ee bir şey mi oldu?" Diye sordu."Evet.Yani bir şey isteyeceğim." Başıyla onaylayarak,"Söyle" diyince."Miray ben buradaki insanlarla tanışmak istiyorum." Anlamamış bir halde yüzüme bakınca,"Ya işte herkesle tek tek tanışmak,buradakileri tanımak istiyorum." Gözleriyle dik dik bakarak,"Kafayı yedin galiba çünkü burada toplam 200-300 e yakın kişi var ve yan binayı hiç saymıyorum.Ayrıca her gün başkası demek ne demek sen biliyor Musun?Öldürmeye fala-" sözünü hızla keserek,"Motora bağlama hemen ya bi dur.Sadece bana yardım edecek misin,etmeyecek misin?Onu de bana" Gözlerini sağa sola kaçıştırınca,kedi bakışlarımla gözümü yüzünden ayırmıyordum.Çünkü bilirim bu bakışlar işe yarar.Çok geçmeden dizime hafifçe vurdu ve"Aman sanki başka şansımı var.Tabi yardım edeceğim" hızla yatağımda doğrularak,"Bitanesin sen!" Dedim heyecanla.Şimdi 200-300 kişi demek,300 gün demek.Yani neredeyse 10 ay oluyor.10 ay mı?! Neyse su gibi gelir geçer.Bir şey yaparken,sonunu düşünerek yap.Çünkü sonlar her zaman güzel olur.En azından masallarda öyle..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RESET
General FictionHayat her zaman umduğumuz gibi gitmiyor.Belli zamanlarda,değer verdiğimiz insanlar elimizden kayıp gidiyor ve hiç bir şey eskisi gibi olmuyor.Amcası tarafından saldırıya uğrayan genç bir kız.Bunun peşinden intihar eden babası.Hayatında en sevdiği in...