RESET

2. Bölüm

Bedenimde sanki koca bir yük vardı.Yoksa kalbimde mi? Gözlerimi ovalarken,dün gece olanlar geldi aklıma.Gerçi artık ne kadar çıkabilir ki bu aptal kafamdan.Yatakta öylece yatarken,üstümdeki kıyafeti fark ettim.Dün gece benimle alay ettikten sonra hızlıca odadan çıkmaya koyulmuştum.Üstüne,üstün sinirden ayağım elbiseye takılıp,yere düşmüştüm ve Mavi bir anda yanımda belirmişti.Gözümden yaş geldiği sıra,beni kaldırmak için uzattığı elini itip,doğru odama gelmiştim.Ve evet yeni yılım kutlu oldu.Yavaşça oturma pozisyonuna geçip,üşene üşene dolaptan aldığım kıyafetlerimle,duşa girdim.
(1 SAAT SONRA)

Buğulu aynayı silip kendime baktım.Saçımdan,yüzüme doğru akan su damlacıklarını,hızla sildim.Gözümden yaş gelince,"Ağlama!Ağlama aptal kafa.Hem zaten ne bekliyordun ki?Hiç bir şey.." Gözlerim kıpkırmızı olmuştu ve bundan nefret ediyorum.Kapının kulbunu indirip,dolabıma doğru adım atmıştım ki,onu görünce olduğum yerde kalakaldım.Üstüm..Sinirle"Ya sen manyak mısın?Pis deli sapık!" Diyecek bir şey bulamayınca hızla banyoya ilerledim. Allah'ım lütfen gitmemiş olsun.Lütfen,lütfen.Üstümü hızla giyip,ıslak saçımı açık bıraktım.Kapıyı açtığımda hala yatağın üstünde oturmuş duruyordu."Ya sen niye gitmedin hala?Pis sapık." deyince pişkin,pişkin sırıtmaya başladı.Dişlerimi sıktım ve olduğum yerde sinirle zıplayarak,"Beni sinir ediyorsun. Hem ne bu gizemli tavırlar.Cevap vermemeler falan." Tabi beyfendimizin prensibi,hiç konuşur mu? Ayağa kalkıp,karşıma geçti ve öylece bakmaya başladı.Amacın ne Mavi?Acı çekmemi mi istiyorsun?Gözlerimin dolduğunu fark ettim. Buna aldırış etmeden,göğsüne vurmaya başladım."Ya senin derdin ne?Ne yapmaya çalışıyorsun?" -cevap yok,tepki ise hiç yok- "Konuşsana! Cevap versene!" Diye bağırdığım sıra odanın kapısı hızla açıldı ve Miray ile tanımadığım başka bir doktor geldi.Diğer doktor sinirle yanıma geldi ve bağırarak,"Ne yaptığını sanıyorsun sen?! Duymuyor,o sağır!" Kalbim hızlanınca,olduğum yerde kalakaldım."N-ne?" Bir şey demedi ve Mavi'yi de alıp götürdü.Öylece kalakalmıştım.Miray yanıma gelip beni yatağa oturtturdu .Kekeleyerek"B-ben.Ben sanıyordum ki...O,Mavi,benimle alay etti.Ama o benim dediklerimi duymamış bile." Gözümden yaş gelince. "Şşş ağlama.Bilmiyordun." Ayağa fırladım ve titreyen bedenimi durdurmaya çalışarak,oradan oraya yürümeye koyuldum. "Alara sakin olur musun?" Miray'a aldırış etmeden,"Yanına gitmem lazım." Diyerek hızla odadan çıktım.Odasının önüne geldiğimde boğazımda bir düğüm oluştu. Kulpunu yavaşça indirip,içeri girdim.Doktor ile beraber oturuyorlardı. Beni görünce Mavi'ye kısaca baktı ve odadan çıktı.Gözlerimin dolu olmasını,çenemin titremesini aldırış etmeden,elime aldığım kalemle yazmaya başladım.

"Özür dilerim" Mavi'ye uzattığımda,defteri kenara koydu ve gözyaşlarımı sildi.Tıpkı,tıpkı bankın altında yaptığı gibi.İçimi okşuyordu sanki.Kalemi aldı ve bir şeyler yazdı.
"Ağlama." Bu yazıyı görünce,aptalca sırıttım."Sen ne zaman geldin odama?"
"Sen beni mi seviyorsun Alara?" Bu yazıyı görür görmez,heyecanla"Ne yani sen duyuyor musun şimdi beni?!" Diye bağrı verdim bir anda.Mavi gülerek,"Hayır.Ağız okuyabiliyorum" bu yazıyı görünce,bütün hayallerim tekrar suya düştü.Sorgulayan gözlerle bana bakarken,öylece kalakaldım.Gözleri beni okyanusun dibine çekiyordu sanki.Hapsediyordu kendine.Burnuma küçük bir dokunuş yapınca,irkilerek kendime geldim.Başını salladı ve konuşmamı işaret etti.Bense bir şey diyemiyordum.
"Seni seviyorum Mavi." Kağıttaki yazıyı okuyunca gözlerimi kaçırdım.Heyecandan her an ölebilirdim.Deftere tekrar bir şeyler yazdı ve uzattı."Peki sen o deniz yeşili gözlerinin benim,tek sığınağım olduğunu biliyor musun?" Yazıya öylece bakarken,sevinçten ne yapacağımı bilememiştim.Mavi çenemi yavaşça yukarı kaldırıp,yüzümü yüzünün hizasına getirdi.Gitgide bana yaklaşırken,gözlerimin içine uzun uzun baktı ve burnuma küçük bir öpücük kondurdu.Nefesimi dışarı bırakarak güldüm.Daha fazla dayanamadım ve kollarımı ona doğru uzatıp sıkıca sarıldım.Ensesindeki kokusu,hızla atan kalbi,yumuşacık saçları.Gizemli bir bahçe gibiydi.Gördükçe, gezesim, gezdikçe,orada kalasım geliyor.Gördükçe seviyorum ve sevdikçe ondan hiç ayrılmak istemiyorum.İkimizde öylece sarılı dururken, bir anda kapı açıldı.Telaşla kendimi geri çektiğimde,Miray ile karşılaştım.Koca bir nefes verip rahatladım.Miray ise yerinden çıkacakmış gibi bakan gözlerle,"Hayırlı işler,bol kazançlar olsun yani" deyince gülmeye başladım.Miray yanımıza geldi ve "Canım odana geçelim istersen.İlaç saatinde geldi hem" dedi ama gözleri hesap sorar gibiydi.Mavi ye döndüğümde,başıyla onaylayarak,beden diliyle Miray'a bir şeyler söyledi.Miray bana dönüp,"Gitmesi gerekiyorsa gitmeli" diyor,dedi.Mavi'ye dönüp,son kez gözlerine baktım ve Miray'ın zoruyla kendi odama geçtim."Sorgu masasına hoş geldin Alaracım" dedim kendi kendi kendime.Miray ise kollarını birleştirmiş,gözlerini kısmış bir şekilde bana bakıyordu.