1. Bölüm (-1)

6 3 0
                                    

6. Yaşında;
"Miray abicim buraya gel!" diye bağırdı abim evin kapısından. Elimdeki bebeği yere atarak yanına koştum.
"Efendim abicim." dedim gülümseyerek.
"Oyuncaklarını topla gidiyoruz." dedi. Gözleri kızarmıştı saçları dağılmıştı o da benim gibi daha çocuktu 10 Yaşında idi ama o an gözlerine baktığımda sanki çok büyük bir adam vardı karşımda.
"Annem nerede? Biz nereye gidiyoruz?" diye sordum herşeyden habersiz masum bir şekilde.
"Annemin yanına." dedi elini omzuma koyup beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Ağzından kaçırdığı hıçkırık ve omzumda ki ıslaklık ile ağladığını anlamıştım. Ondan ayrılıp koşarak oyuncaklarımı aldım ve odama çıkıp çantamın içine koydum. Üzerime bir hırka alıp aşağı indim abim ve babam beni arabada bekliyorlardı. Koşarak arabaya bindim.
Biraz uzun süren bir yoldan sonra araba durdu ve arabadan indik. Burası burayı biliyordum bir filmde görmüştüm mezarlıktı burası. Babam beni kucağına alıp sıkıca abimin elinden tuttu ve ilerledik. Bir mezarın önüne gelince durduk babam beni yavaşça yere indirdi. Bir taşın pardon mermerin üzerinde yazılar vardı. Minik ellerimle abimin ceketinden çekiştirdim.
"Ne yazıyor? Burası kimin mezarı?" diye sordum. Abim gözünden yaşlar akarak başını bana doğru eğdi.
"Esin EROĞLU." dedi zar zor. "Annemizin mezarı." dedi başına eğilip daha şiddetli ağlayarak. Babam abimin yanına gidip omuzundan tuttu. O anda biraz anlar gibi oldum annem ölmüştü.
"Ne zaman geri gelecek." diye sordum annemin mezarına elimi koyarken. Babam beni yavaşça dizine aldı.
"O artık bir melek tatlım. Biz onu bir daha asla göremeyeceğiz ama onu her saniye hissedeceğiz o her zaman bizim yanımızda olacak ve bize destek verecek." abimi kendine daha çok çekti. "Bakın çocuklar anneniz sadece bedenen yanımızdan gitti ama ruhen her daim yanımızda. İnsanların sadece bedenleri ölür ruhları ise özgür kalır anneniz şimdi hiç olmadığı kadar özgür ve her daim bizimle bunu asla unutmayın." dedi.
11 Yıl sonra;
"Miray hazır mısın?" abimin aşağıdan gelen sesi ile botlarımı ayağıma geçirip aşağı indim.
"Evet." dedim asık suratım ile. Güven verici bir gülümseme ile bana sarıldı.
"Bu senin için abicim." dedi arabanın anahtarını alarak.
Hastaneye gelince psikoloğun odasının önünde durduk. Abim yavaşça kapıyı tıklattı.
"Giriniz." içeriden gelen yumuşak ve onaylayıcı ses ile içeri girdik.
"Ah hoşgeldin Mete. Bu da kardeşin Miray olmalı ne kadar da büyümüş." dedi elini bana doğru uzatarak. Annemin ölümünden sonra abim kendini toparlayamamıştı bunun içinde babam bu doktora getirmişti onu uzun süre gidip gelmişlerdi ama abimin dediğine göre çok işine yaramıştı. Şimdide benim gördüğüm ve duyduğum şeylerden dolayı beni getirmişlerdi kesin beni deli sanıyorlardı.
"İstersen biz Kurayla yanlız konuşalım Metecim." dedi kadın gülümseyerek abim de gülümseyerek odadan çıktı.
"Evet bakalım anlat." dedi yerine oturarak. Bende hemen karşısındaki rahat deri koltuğa oturdum.
"Benim bir sıkıntım yok babam zorladı gelmem için garipten duyduğum sesler ve gördüğüm şeylerin asla gerçek olamayacağını söyledi ve kesinlikle abimle ikisi deli olduğumu düşünüyorlar şimdi size anlatsam kendimi yarın bakırköy deliller hastanesinde bulabilirim ve emin olun oraya gitmek için daha çok gencim." dedim elime bir kalem alıp oynamaya başlayarak.
"Öncelikle bana duyduğun şeylerden bahsedermisin?" dedi elimdeki kaleme bakarak.
"Annemin sesi." dedim gözlerimi kapatıp sese odaklanarak "seninleyim" daha sonra omzuma dokunan el ile rahatlayıp geri doktora döndüm.
"Peki sana ne diyor?" dedi eline bir kalem ve kağıt alarak.
"İyi olduğunu bulunduğu yerin çok güzel olduğunu söylüyor bazen zor durumda bana destek çıkıyor yapamadığım birşey olduğunda yardımcı oluyor yada birşey başardığımda beni tebrik ediyor." dedim gözlerimi yumarak.
"Pekala en son ne zaman onunla konuştun?"
"Az önce. Size anlatmaya korktuğum için bana seninleyim dedi." dedim gözlerimi açarak.
"Pekala. Bu sesleri beynin içinden mi duyuyorsun yoksa şu an beni duyduğun gibi kulağından içeri doğru mu?" diye sordu kağıda birşeyler yazarken.
"Kulağımdan." dedim emin bir şekilde.
"Peki ya gördüklerin?" dedi bana bakarak.
"Annemi görüyorum genelde benden uzak duruyor ve karşıdan gülümsüyor ama bir kaç kere yanıma gelip omzuma dokundu. Az önce." dedim elimdeki kalemi kenara koyarak. Elimdeki kağıda birşeyler yazdıktan sonra endişeli bir şekilde bana baktı.
"Bak tatlım bazen bazı olaylar bizi çok derinden etkiler ve bizi yıpratır bu süre içerisinde beynimiz bize oyunlar oynar ve aslında olmayan şeyleri oluyormuş gibi görürüz yani aslında beynimiz hayal ettiklerimizi yaşamak istediklerimizi bize bizi kandırarak yaşatır fakat bunlar gerçek değildir ancak hayalde değildir bunlar gerçek birşeyin hayal olmuş halidir aynı zamanda bu işin ikinci boyutuna bakarsak gördüğün ve duyduğun şeyler senin 6. Hissinin kuvetli olması sonucunda ruhunun diğer ruhlar veya varlıklar ile iletişime geçiyor olabilir eğer öyle bir ihtimal söz konusu olur da bu ihtimal doğrulanır ise bunu kontrol altına almamız gerekir." dedi ciddi bir şekilde. "Aynı zamanda gördüklerini duyduklarını kimseye anlatmaman gerekli benim dışında ve açık durumlarda abin ile baban dışında kimseye anlatma asla." dedi ayağa kalkıp yanıma gelerek. "Sana yardımcı olacağım Miray." dedi güven verici bir gülümseme ile.
"Teşekkürler." dedim ayağa kalkarak. Süremiz dolmuştu. Yavaşça kapıyı açtım.
"Mete ile de görüşmek istiyorum." dedi
"Seni çağırıyor." dedim abime bakarak. O içeri girince arkasından kapıyı kapattım ve dışarıda ki koltuğa oturdum.
Abim de çıkınca birlikte arabaya gittik ne ben ona ne de o bana içeride ki konuşmalar hakkında birşey sormadı böylesi bence ikimiz içinde daha iyiydi.

Arkadaşlar bu tanıtım sayılır yani ileriki bölümlerde size yardımcı olabilecek kısım burası belki buradaki bazı şeyler ile bölümleri bağdaştırarak daha iyi anlayıp okuyabilirsiniz... Vote ve yorumları unutmayın :))

MEUZA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin