Bölüm 7

275 6 23
                                    

Berçem i ölümü Mardin de büyük üzüntü yarattı.Abbas ağa jandarma tarafından tutuklandı.Mahkeme gününe kadar Karakol daki hapiste kaldı.Avukatına kendini çıkarması için gerekli talimatları verdi.Mahkeme günü geldi ,çattı.

Murat komutan gelerek,Abbas ağayı hapisten çıkardı.Bileklerine kelepçe takarak, Mardin sokaklarında adeta işkence ederek, insanların şaşkın bakışları karşısında Adliye ye getirdi.Abbas ağanın, ağa olmasından dolayı insanlar korkuyordu.Seslerini çıkaramıyorlardı.

Murat komutan,yakışıklı, kara yağız biri olmakla beraber babacan biriydi.Kırk yaşlarındaydı,Üç yıldızı vardı.Yüzbaşıydı ve onunda çocukları vardı.Bir kızı , bir oğlu...Berçem i gördüğü anda bir anda kızını düşündü.Eğer bir görevli bir komutan olmasaydı, bir baba olarak orada olsaydı, Abbas ağayı kimse elinden alamazdı.Ama yine de kendine sabır çekiyordu.Şu Mardin e geleli dört yıl olmasına rağmen, gördükleri ve yaşadıkları sanki yıllardır Mardin deymiş , gibi hissettirirdi ona...Şimdi en büyük arzusu adaletin yerini bulması ve Abbas ağanın yaptıklarının cezasını çekmesiydi.Tiksinerek bakıyordu, Abbas ağaya...

Mahkeme salonundan içeri girdiklerinde,Abbas ağa nın bileğindeki kelepçeyi çıkardı.Arkasına iki görevli bıraktı ve yerine geçti.Mübaşir in ,"ayağa kalkın, hakim geliyor" demesiyle salondo bulunan herkes ayağa kalktı.Gözler kapıdan içeri giren Hakime çevrilince, Abbas ağanın rengi attı.Çünkü gelen hakim kadındı.Elli beş yaşlarında, gözlüklü, kumral biriydi. Cübbenin altında hafif kilosu fark ediliyordu. Eski hakim değildi.İşte şimdi işi zordu.Hemen gözlerini avukatına sert şekilde çevirerek, bu işi halletmesini istedi.

Hakime hanım, yerine oturunca herkes oturdu.Savcı iddianameyi okurken, hakime hanımın gözlerini gözlüğünün arkasından  tiksindirici bakışlarını fark edince, ezilmeye başladı.Hele savcının o ağır sözleri onu daha da küçültüyordu.Savcı, konuşmasını bitirince avukatı söz aldı.Avukatı, her ne kadar savcının dediklerinin doğru olduğunu bildiği halde mesleği gereği Abbas ağayı savunmalıydı. Savunmasını Abbas ağanın, andropoza girmesinden, onun vermiş olduğu sıkıntılardan, yaşlılık hastalıklarından oluşturarak, akli dengesinin yerinde olmadığını belirterek ,bu yaptığından sorumlu olamayacağını söyleyerek ,doktor kontrolünü istedi.Hakime hanım, savcıya dönerek ;

_"Bu konuda iddia makamı ne diyor?" dedi.

Savcı :

_"Sayın hakimim...gerekli deliller ve tanıklar dosya da belirtilmiş.Sanık bunu bilerek, yaşayarak yapmıştır.Akli dengesi yerindedir.Sadece değerli meslektaşım avukat bey, mahkemeyi şaşırtmak ve sanığn ceza almadan serbest bırakılmasını istiyor."

Avukat :

_"İtiraz ediyorum.Sadece adeletin yerini bulmasını ve müvekkilimin haksız yere  suçlanmasını ve tutuklanmasını istemiyoruz."

Hakime hanım :

_"Avukat bey, Savcı bey makama yaklaşır mısınız?"

Savcı ve avukat makama yaklaşınca ,Hakime hanım ikisine bakarak :

_"Şimdi bu ağa , bu elimdeki delillere, tanıklara ve adli tıbbın vermiş olduğu suçu işlemedi mi diyorsunuz.İkiniz de evlimi misiniz? Çocuklarınız var mı?bu olay Allah korusun çocuklarınızın başına böyle bir olay gelseydi, yine aynı şekilde savunacak mısınız? Beyler cevap bekliyorum. Ben de bir anneyim.Bu güne kadar duygularımı işime karıştırmadım.Ama şu karşımdaki adamı ve soğukkanlı halini gördükçe, o toprağın altında işkence görmüş 9 yaşındaki küçük gelin Berçem i düşündükçe, mahkemeyi ertelemenin anlamı yok.Yanılıyor muyum beyler..*

Savcı ;

_"Aslında çok haklısınız.Meslektaşımıza sormanız lazım.?"

-"Evet, avukat bey..kararınız ...Ona göre mahkeme tarihini belirleyeceğim.Bu tarihi karardan başka kendisi, ailesi çevresi çok etkilenecek.."

BİZİM ÇOCUKLARIMIZ  (ÇOCUK GELİNLER) ARTIK RAFLARDA...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin