Kralın Siegfried adını verdiği oğlan, tam bir baş belasıydı. İlk karşılaşmalarındaki delilik hali, daha az ölümcül, ancak daha da vahşi şekilde devam etmekteydi.
Keskin bir bağırış, kemiklerin iğrenç çatırtısı ve kadınların çığlıkları.
Çığlıklar artarak devam edince Klaus neler olduğuna bakmak için odaya girdi ve o küçük manyağı yerde debelenirken ve kadınlardan birini yerde ağzı kanlar içinde yatarken buldu. Diğer kadınlar dehşetle yerde debelenen çocuğa ve can çekişen kadına bakıyorlardı, bazıları da ağlıyordu. Klaus öfkeyle askerleri çağırıp ölmek üzere olan kadını oradan götürmelerini emretti ve şok içindeki kadınları odadan kovdu.
Siegfried'i zorlukla kaldırıp sakinleştirmeye çalıştı. Çocuk biraz daha debelendikten sonra aniden dişlerini Klaus'un boynuna geçirip kan çıkardıktan sonra sakinleşti.
Klaus sessiz bir küfür savurduktan sonra çocuğu yatağına yatırıp kanlı ağzını yavaşça sildi. Huzurla gözlerini kapamış halinin neredeyse bir melek gibi oluşu Klaus'un dudaklarının bir gülümseme ile kıvrılmasına neden olsa da, uyandığında o meleğin nasıl bir şeytana dönüşeceği aklına gelince gülümsemesi soldu, ürperdi ve uyumak üzere odasına kapandı.
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Klaus yatağında uyurken elinin sıcak, yumuşak bir şeye değdiğini hissedince rahatsız olup diğer tarafa döndü. Ancak birden gözlerini açıp da ona doğru dikilmiş bir çift mor renkli göz görünce az kalsın yataktan düşecekti.
"Siegfried, sen ne halt ettiğini sanıyorsun?"
Habersizce yatağa, onun yanına kıvrılan çocuk masum masum baktı.
"Uyuyamadım."
Klaus kaşlarını çattı.
"Pekala. Bir daha olmasın."
"Teşekkür ederim!"
Klaus normalde olduğundan daha kibar ve masum görünen çocuğa bakıp gözlerini devirdi.
Siegfried uykuya daldığında Klaus dayanamayıp parmaklarını oğlanın yüzünde gezdirdi.
"Ben seninle ne yapacağım?"
İçini çektikten sonra kollarını çocuğun bedenine dolayıp yavaşça, uyandırmadan kendine çekti ve deliksiz bir uykuya daldı.
Siegfried, Klaus'un yumuşak horultusunu duyunca tekrar gözlerini açtı ve onu izlemeye kaldığı yerden devam etti.
Dudaklarında bir sırıtış belirdi.
İşi çok kolay olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mine (2p!Germancest)
FanfictionKlaus Beilschmidt, Prusya Krallığı'nın diğer temsilcisi, bir gün savaş alanında bulduğu küçük bir çocuğun gelecekte birleşmiş bir Alman İmparatorluğu'nu temsil edeceğini fark eder. Böylece onu yanına alır ama daha sonra Siegfried adını alacak bu çoc...
