Bir şırıltı yankılandı boş gri duvarlarda. Bedenim yataktan ayrıldı ve sıcak bir suyun içine bırakıldı. Yavaş yavaş açtım gözlerimi.
Beyaz küveti süslüyordu kırmızı gül yaprakları. Bedenimde süzüldüler ve o beni seyrederken garip diye tabir edebileceğim bir gülüş takındı.
"Seni seviyorum" tatlı sesi yanıltıcıydı. Yüreğim heyecanla atarken yüzüm sakin kaldı. "Sen de bana söylerdin eskiden, şimdi neden sakınıyorsun güzel sesini?"
Siyah gözleriyle gözlerimi deldi. Uzun tırnaklı elini kalbime koydu ve minik bir çizik attı. "Sana kalbimi açtım, varlığımı açıkladım. Karşılığı bu mu Sehun?"
Küvetin içinde ürperdim ama kaçırmadım gözlerimi. Doğruyu söylüyordu. Bir anda ona böyle davranmamı hak etmiyordu. İznimi almıştı ama aklım dumanlıydı.
"Sadece... Beni bu odadan çıkarır mısın, kırmızı bulutlar canımı yakıyorlar" diyebildim. İkiletmedi teklifimi. Bir aydır ondan uzak duruyordum gözlerim gözlerine temas ederken bile. Gri duvarlardan bir ay sonra kurtuluyordum.
Korkmuştum ve teklif edememiştim. Şimdiyse, benden kısa fakat güçlü bedeniyle kucağında taşıyordu. Kendi odasına, kendi beyaz yatağına yatırdığında onu bırakmadım ve kendime çektim.
"Özür dilerim sevgilim"
Bana ne olduğunu açıkladığında önce bir şok ardından soğukluk hissetmiştim. Her zaman soğuk tenini kansızlığına vermiştim.
Atmayan kalbini kendi suçum zannedip onu kendime aşık edemediğim için hayıflanmıştım ama gerçek göründüğü gibi değildi.
Aptal bir film sahnesinden kopup gelmiş gibiydi. Yine onun beyaz yatağında kırmızı güller içinde yatıyorduk.
Hep romamtikliğine vermiştim bunu ama biraz takıntıydı. Luhan kırmızıyı severdi. En çok da beyaz üstündeki kırmızıyı.
Sonra iznimi istedi ve beni sevdi. Ardından kaybetti kendini.
Beyaz vücudumu kırmızıya boyadığında biraz canım yanmış çoğunlukla zevk almıştım.
Kanlar süzülürken boynumdan, göğsümden ve bacaklarımdan, o siyah gözleriyle beni ilk kez öyle bir hisle kavurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redd:: HH
VampireParmaklarıma bulaştı kan kırmızı. -- Edepsiz bir aşk hikâyesi. *Yetişkin içerik içermektedir.