#2 Spagetti, Kedi ve Portakal

46 7 3
                                    

Anahtarı deliğe takarken aynı zamanda da zile bastım. Evde biri olduğundan değil, kapıda ki süsün attığı o 'kötü kadın' kahkahasını duymak hoşuma gidiyordu. Kapıyı yavaşça örterken ayakkabılıktaki notu okudum. 'Biz Orta Cafe'deyiz, Cemre'den haberimiz yok. –Ilgaz'
Daren'i yataktan çıkarmak konusunda Ilgaz aramızdaki en başarılı olandı, nedenini bilmesek de Daren, Ilgaz'a hiç kıyamaz, başta dalga geçse de yine onun istediğini yapardı. Sanırım onları kıskanıyordum.

Bunları düşünürken kendimi mutfak dolabının karşısında buldum. Dolabın kapağını açmadan soyunmaya başladım. Bu dolapla benim aramdaki gizli bağdı. Altımda hello kityli kilot, üzerimde ortada bulduğum basketçi tşörtü ile bedenimin yarısını dolabın içerisine sokmuş öğlen yemeğim için avlanıyordum. Köşede kalmış yaprak sarmayı ekmeğimin arasına sıkıştırırken kapının dışından bazı seslerin geldiğini duyar gibi oldum. Bir süre dolabın içerisinden kulak kabartsam da seslerin bitmesiyle dolaptaki avıma kaldığım yerden devam etmeye karar verdim. Tam vazgeçecektim ki en arkada kalan pizza dilimi gözüme çarpınca yutkundum.

Kaç günlüktü? Önemli mi kızım pizza o! Ye onu, onu ye, hemen şimdi bulmuşken ye, hala tazeciktir, ye onu! Ağzıma dolan suyu yutkunarak sağ elimle oraya ulaşmaya çalışıyordum ki bir gürültüyle sıçradım.

Sıçrayışımın etkisiyle üst rafa vurduğumun kafamın acımasına yakınırken, kafamın rafa uygulamış olduğu darbenin etkisiyle içi spagetti dolu tencere kafama düşmesi aynı anda gerçekleşti. Sinirden kulaklarımdan alev çıkarken sesin geldiği yere, dış kapıya doğru yöneldim.

Kapıya baktım, orada olmayan kapımıza baktım. Gözlerimi kırparak tekrar baktım. Kapımız, cadımız ve onların üzerine duran kırmızı bir üçlü koltuk! Kulaklarımdan çıkan dumanlar daha sönmeden tekrar beni ele geçirdi! "Sizin ben yapacağınız işin içine çubukla maya çalayım! Ne yapıyorsunuz lan, bu ne hal, evi başımıza mı yıkıyorsunuz?! Kimsiniz oğlum siz! "

Kendimi tutamamış, üçlü koltuğun üzerine çıkarak kapının dışına bakıyordum. Sağ kolum ve işaret parmağım susmama rağmen hala ileri geri hareket ediyordu.

Önce sarışın uzun boylu bir adam girdi görüş alanıma, gülmemek için kendini sıkarak suratıma bakıyordu. Arkasından ondan biraz daha kısa esmer bir adam işin ciddiyetinin farkına varmışçasına yüzüme baktı.

Hemen önündeki sarışın adamın önüne geçerken "Abla biraz deli galiba?" dedi.

Bana dedi. Abla dedi. Bana Abla dedi.

"Bu abla seni kırdığınız kapının kulpuna sokacak sen gelsene bir buraya!" dememle sarışın çocuğun atılıp beni belimden yakalaması bir oldu.

"Bıraksana ulan beni! Önce kapımı kırdınız, şimdide bana saldırıyorsunuz!"

Tüm gücümle sırtına vururken o kendi çapında beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Kızım bi dur! Ne manyak çıktın sen!"

"Lan bıraksana beni, şimdide adam mı kaçırıyorsunuz?! Yemin ediyorum beni bırakmazsan avazım çıktığı kadar bağırırım bütün apartmanı toplarım buraya, bıraksana lan beni!"

"Bütün apartman duymuştur zaten senin sesini! Ama sen bu tipleyken kimsenin seni görmemesi senin yararına olur!"

Vay efendim bak sen şu İtalyan bozması tırıvırıya, beni tipsiz bulmuş. "Sen kendine baksana be, bu tiple bana laf etmeye utanmıyor musun sen!" dedim.

Sarışın adam kollarını biraz daha gevşetince bedenim yer çekimine yenik düşerek aşağı kaymaya başladı ve onunla göz göze geldim.

"Aman ne güzel, hem sarışın hem mavi gözlü, milletin duası bize bela olarak düşüyor!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cadı Kazanında Kurbağa BacağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin