Bölüm Fiil- I

49 3 0
                                    

Derya mutluydu erkenden kalkmıştı.
Ailesi bugün türkiyeden parise gelicekti. Güzel elbiselerini giydi. Aynaya baktı siyah saçı çok güzel parlıyordu mavi gözlerinden mutluluk belli oluyordu. Saçımı taradıktan sonra masada duran arabasının anahtarını aldı. Ve araca binip Paris uluslararası havaalanına doğru yola çıktı. 2 saatlik yolun sonunda parise gelmişti ailesi 2 saat sonra havaalanına iniş yapacaktı. Uzun bir bekleyiş sonucunda halen ailesi yoktu. Tabloya baktı gecikmeli yazıyordu yani ikindiye doğru inmiş olurlardı. Saat üç bıçuk olmuştu. Ailesini beklerken iki adam deryaya çarptı derya"malmısın be önüne bak dedi" fransızca adamlar duymadı heralde hiç cevap vermedi sonunda uçak inmişti. Heyecanla kapıda bekliyordu. Gözü kalabalıkta ailesini ararken bir ses "Derya kızımm "sonunda ailesini görmüştü ve koşar adımlarla annesine sarıldı . Yola koyuldular yol boyunca koyu bir sohbet oldu.

Derya: anne baba nasılsınız ?

Annesi: iyiyiz kızım sen nasılsın buldunmu damat.

Derya: yaa anne ben şimdi evlenmeyi düşünmüyorum hem ben fransızla evlenmem.

Babası: ee kızım annen istanbulda üşütmüş biraz hasta onun için fazla üzme.

Sonunda evlerine varmışlardı. Güzel bir akşam yemeği hazırlarken babası çıkageldi ve "kızım annen çok kötü hastalanmış bir doktor çağırsan"
Hızla yola koyuldu. Parise vardığında tanıdık bir doktor vardı adı birkandı 24 yaşları civarı orta boylu birisiydi. Ankaralıydı iş için buraya gelmişti.

Derya: Alo birkan nerdesin?

Birkan: Ha derya senmisin ya nasılsın sıhhatın yerinde...

Derya: Ya bırak sağlığımı annemler bugün geldi istanbuldan annem çok kötü hastalanmış bi gelsen

Birkan: Tamam sen git yolda buluşuruz

Derya: çabuk ol ama he.

Birkan: Tamam Kasabanın girişinde buluşuruz .

Ve derya içi ferah bir şekilde yola çıktı yine sıkıcı iki saatten sonra kasabaya yaklaşmıştı. Tam kasabaya girecekken telleri gördü arabadan indi. Az ilerde tellerin önünde iri yarı bir adam yerde kafası dağılmış bir şekilde yatıyordu. Derya çok korkmuştu birden yandaki ağaçlıklardan bir hırıltılar gelmeye başladı ucubeler deryaya doğru yürüyordu derya arka arkaya doğru ne olduğuna anlam veremeden geri gidiyorduki kafası sert bir metale çarptı arkasına dönüp baktığında bir askeri araç vardı kapısı kilitli değildi kapıyı açtı ve içeride çaresizce oturmaya başladı. O sırada ucubeler yerdeki iri adamın bacağı ve vucudundan parçalsr koparmaya başladı. Derya dehşete düşmüştü. Kaçmanın tam fırsatı olduğunu düşündü arabanın kapısını açtığı anda önüne o ucubelerden biri çıktı ve çığlık atarak kapıyı kapattı. Şimdi ise tüm ucubeler araca doğru yönelmişti. O sırada ateş sesleri geldi ucubelerin hepsi yere yığılmıştı. Kapıyı yavaşça araladı ve açtı önünde askerleri gördüğünde çok sevinmişti «derya senin burda ne işin var » diye seslendi derya bu ses çok tanıdıktı bu LOREAN'Dı

Paris ZombilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin