Duru:
sabah yukarıdaki daireden gelen seslerle uyandım. benim bir haftasonum var ve ben haftasonun bu seslerle geçirmek zorunda değilim... şu yukar yeni taşınan komşularla tanışma zamanı geldi. hemen yataktan çıktım ve kızgın ve sinirli bir komşu edasıyla yukarı kata çıktım.
" şu tadilatınızı haftasonu yapmanız şart mı kardeşim ! ben sizin yüzünüzden uyuyamıyorum be... sizi şikayet ederim sürüm sürüm sürdürürüm... siz benim kim olduğumu biliyor musunuz ?" dedim sinirle... içimden kendimi tebrik ettim çok güzel kızgın komşu rolünü oynamıştım.çalışan ustalar sslerini çıkaramamıştı ama evin içinden birir çıktı ama nasıl biri ... selvi boylu,yakışlı , fit biri tam olarak hayalimdeki gibi...
"kimmişsin sen ?"
"hı... kim ? kimmişim ki ben ? " ne diyorum ben ya ? çocuğun içine düşecek gibi bakmasam iyi olur ilk günden korkutmayalım ...
"şey. merhaba ben alt komşunuz duru"
"bende yiğit"
"tanıştığımıza memnun oldum "
"keşke bende memnun olsaydım sabah sabah kıyameti kopardınız"
"kopartırım tabi uykumu böldünüz be ! yani ben diğer komşular rahatsız olmasın diye şey ettim... böylede çevresini düşünen bir kızımdır işte"
"ne kadar iyi (!) "
uzun bir sessizlikten sonra " ben gidiyim o zaman " dedim tüm şirinliğimi kullanarak " git o zaman" dedi. merdivenden seke seke indim. ben evlenicem bununla ... kafaya koydum bir kere...
şebnem :
bir haftasonu olmasına rağmen erken uyanmıştım . tek başıma kahvaltımı yapmaya hazırlanırken telefonum çaldı.arayan Duru'ydu.
- Buyur sabah sekerim
- günaydın ... naber?
- kahvaltı hazırlıyorum
- neyse bak ne diyeceğim.. Biliyorsun ki bugün Alara'nın doğum günü
- haaa... evet
- unuttun dimi ? Tüü sana her neyse ben yeri falan hazırladım . Geriye süslemek ve hediye almak kaldı ee davetlileri sen cağırırsın
- tabi canım... emrede gelir demi?
-gelir gelir hadi hazırlanda alısverise gidelim Gece yolda zaten sende bana gel
-tamam bebek..Gece:
Bu iki deliyle alısverise cıkmak tam bir ölüm, bir insan hic susmaz mı ya? İsin bir kısmını cok şükür bitrmistik. Süsleme malzemeleri hazırdı. Arkadaslarım sağolsunn herseyden fazla fazla aldı.
Ben ne alacağımı düşünmüştüm. ama duru 36 seçenek arasında kalmıştı. şebnem ise tamamen emre ye odaklanmıştı. şu cocuk tam bir cinayet sebebi.birkaç mağzaya daha girdikten sonra yemek yemeğe karar verdik. yeemeklerimizi alıp günün yorgunluğuyla beraber masaya oturduk. şebnem telefonunu eline almış uğraşırken birden çığlık attı. tabi herkes bizim masaya döndü. " ne oldu niye bağıruyorsun ?" dedi duru ... benim bir şey dememe fırsat olmadan " alara .. alara arıyor sen aç " dedi elindeki telefonu duruya uzatarak ... duru ise kafasını olumsuz sekilde salladı " ben yalan söyleyemem yapamam ben" dedi tabiki yapamaz ... " korkakalar sizi verin bana .." dedim ve elime telefonu aldım . alara da inat çıktı.. kapat artık açmıyoruz işte
-alo efendim alara
- Gece sen misin ?
-evet, şebnem... Tuvalette
-tamam , bugün bisey yapalim mı? Duruyu da aradim ama acmadı... Beraber bisey yaoariz diye dusundum
-olmaz ! Olamaz!
-niye ?
-benim baska planlarim var... Sebnemde annesine gidecekmis
-yaa ... Tamam neyse
-gorusruz canım
-görusruz------------ ------------ ------------
doğum gününü eniştemiz olan yağız'ın mekanında kutlayıcaktık. hazırlıkları tamamlamak için oraya gittik. ama yoculuk boyunca elibiselrini tartıştı kızlar. şebnem davetlelileri bizzat aramıştı özellikle emreyi 7 kez aramıştı.biz geldiğimizde yağız mekandaydı. " hoşgeldiniz hanımlar ...süsleme malzemelrni getirdiniz umarım " dedi, heycanlı olduğu belliydi.sonra şebnem " getirdik tabi enistecigim " dedi . yağız ise gülerek cevap verdi " hadi o zaman " dedi. ben de elimdeki posetleri yagiza uzattim." süsleme başlayalım bu arada ya alara gelirse ?" dedim o gelirse bütün süpriz kaçardı sonra duru " merak etme ozan yanında " dedi.yolda ozani aradigimizi unutmustum.
yağız balonları balon şişirme pompası ile şirdi . duru ile bende balonları birbirine bağlayaarak duvarlara asıyorduk. şebnem ise eline aldiği tatlıları yiyordu hemde yerken emir veriyordu.
" ya o balonları şu tarafa assaydınız keşke"
"bi sus be hem suçlu hem güçlü "
"tamam ya niye kızıyorsunuz ki"dedi. tembel prensessimiz. tembel dogru tespitti ama prenses icin emin değilem.
süslemeler tamalanmıştı. hepimiz bir kenara geçmiş hem yorgunluğumuzu atıyor hemde süslediğimiz mekana bakıp gururlanıyorduk. ki o sırada yağızın telefonu çaldı "efendim...tamam... bekliyoruz..."
"sen ne hediye aldın enişte ?"
"süpriz" dedi
Alara:
tüm gün boyunca çenesi düşük bir arkadaşla gezdim.ozan ne diye bize gelmisti ki .... efe de bize katılmıstı.. efe artık rahatlıkla konusabiliyordu . ve sürekli soru soruyordu. başım fena halde ağrıyor. ne sonunda yağızın mekanına gidip birsey yapabilecektim.
Düsüncelerimi bölen Ozan'nın sesi oldu. "Geldik" dedi . Bende yavaşça arabadan indim ve iceri girdim. Ardından sesler yükseldi . "Iyiki doğdun Alara" diyerek bağıran arkdaşlarımı görünce gözümden bir duygu seline kapıldım.gözlerimin yandığını hissettim.
Doğum günüm olduğu unutmustum. Aslında ozan'nın sacma sapan harektlerinden anlamalıydım.Kalabalıkların arasından Yağız çıktı ve yanıma geldi.kucğında efe vardı.
Eliyle gözyaşımı silip "iyiki doğdun sevgilim" dedi.efe de birseyler söylemeye çalıştı.Ardından kızlar yanıma geldi onlarda doğum günümü kutladı.
Neredeyse bütün arkadaslarım burdaydı ama yinede falza kisi yoktu. Cok mutluydum. Insanin sevildigini bilmesi ne güzel bir sey...
Bir süre sonra 3 katlı üzerinde puantiyeler olan sirin pastam geldi.ama yan taraflarındn biraz yenmiş gibiydi.şaşırdığımı anlayan duru " efe sağ olsun pastanın birazını yemiş" dedi gülerek. efe ise sırıtıyordu. " bende bendde" diyerek kollarını uzattı efe. mumlardan o da üflemek istiyordu. Şu doğum günlerinin en kötü yanı bir yas daha büyüyor olmak...
28. Yas günümün pastasını sevdiğim adamın ve bebeğimin kollari altında üfledikten sonra alkıs tufanı koptu. Yağız yanağıma bir öpücük kondurdu . ardından da efe...
Bu romantik anı bozan arkdasım gece oldu. " Hadi herkes hediyelerini versin "
Diyerek bağırdı.
______________________________Herkes hediye almıstı. en güzel hediye yağız'dandı.efe , yağız ve benim olduğumz bir resimi kolyein içne koymuştu. bu harika bir hediyeydi.
yağız ile beraber perenın sevgilim iyi ki dogdun sarkisina eslik ediyorduk. o an o kadar çok mutluydum ki ... bu gece olumsuz bir sey olmamasına çok şaşırmıstım ama içimden bir ses gece daha bitmedi demeeye devam ediyordu.
Masada oturmus yağız ve emreyle konusuyordum. Emre yağızın en iyi arkadasıydı. Sohbet ediyorduk ki birden yangın alarmı ötmeye basladı ve ardından insan çığlıkları....
Herkes mekanı terk ediyordu. Yağız hemen beni ve efeyi dısarı cıkardı ... Aslında duman falan yoktu. Sanırım mutfakta cıkmıstı yangın.
Kızlar endiseyle yanıma geldiler "şebnem yok" dedi gece telaşla.sebnem ile ilgili bir suru soru varid kafamda. Acaba bir yerde kilitli mi kaldi ? Surekli gozum onu ariyordu. başımız dertten kurtulmuyordu.Ardından yağız ve şebnem mekanın kapısından dısarı çıkarken görüldü.
Şebnem gülerek " kusura bakmayın, ben yanlıslıkla alarma basmısım" dedi hicte bir utanma ,mahcubiyet yok hanımefendide..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kopuk Kızlar -düzenleniyor-
Teen FictionBizim kızlarımızın en bilindik özelliklerinden biri birbirlerinin hayatında ne olup bittiğini sürekli merak etmeleridir. kızlarımız basına gelen türlü belaları okumaya var mısınız? Aşkın ve arkdaşlığı filizlenerek çoğaldığı , sımsıcak dostuklarla k...