Bölüm 3

176 18 10
                                    

Multimediada efe var

Duru :

Alarmın kulağı tırmalayıcı sesi beni daha fazla uyutmayacağını anladığım için kalktım.İşe erken gitmem gerekiyor muydu ? hemen randevularıma göz gezdirdim.Sadece saat 11 de bir kadın hastamla randevum vardı.Kadın othello sendromu yaşıyordu.Eşini çok fazla kıskanıyordu,onu takip ediyordu hatta onu kız kardeşiyle aldattığını bile düşünüyordu.Tabi ki ortada böyle bir şey yoktu othello sendromu böyle bir şeydi.

Üzerimi giyinip mutfağa gittim.Buzdolabına baktım ama pek bi şey bulamadım.Bugün alışverişe çıksam iyi olacak.Bir şeyler atıştırıp evden çıktım.Üst kattaki yakışıklı komşucağızımı görme umuduyla çıktığım evden,yaşlı hatice teyzeyi görmemle o umut uçtu.Ben kimi bekliyorum karşıma kim çıkıyor...Sadece başımla hatice teyzeyi selamlayarak gittim.

Kliniğe geldiğimde hastam çoktan gelmişti.Üzerindeki uçuk mavi elbisesinin kurdelesini çekiştiriyordu.Endişeli olduğu belliydi.Birlikte odama girdik.Sakince masamın karşısındaki sandalyeye oturdu.

"Bugün nasılsın ? " dedim samimi bir şekilde

"Aslında pek iyi değilim.Çünkü kocamın beni aldattığına inandığım şüphelerim biraz arttı." dedi biraz çekinerek.

"Şüphelerinin artmasını sağlayan şey nedir ? "

"Dün gece bir kadınla mesajlaşıyordu"

"Peki bir kadınla konuştuğunu nereden biliyorsun ?"

soruyu duyunca gözlerini kaçırdı.Elbette kadın mı erkek mi olduğunu bilmiyordu.

"Bak ben eminim ki o seni aldatmıyor.Dün geceki mesajlaştığı bir iş arkadaşı olabilir.Eğer emin olmak istiyorsan ona bunu sor ama üzerine gitmeden.Kocan seni seviyor bunu biliyorum. Bunu onun gözlerinde gördüm.Kocana biraz daha güven." dedim

***

Seans bittikten sonra markete uğramaya karar verdim.Markete girdim.Sebze reyonundan havuç,domates,biber gibi şeyler aldım.Marketin içinde dolaşıyordum ki kimi göreyim Yiğit...
Onun olduğu tarafa doğru yürümeye başlamadan önce saçımı başımı düzeltmeye çalıştım.
Donmuş ıvır zivirların oradaydı.Ona doğru ilerledim.Kahretsin ki beni görmemişti.Elini donmuş pizzaya uzattığı sırada "selam" dedim içten bir gülümsemeyle.
Hafif bir tebessümle bana baktı.Allahım o bakış nedir ya...
"Beni tanıdın dimi ? " dedim hafif tırsarak.Tanır canım niye tanımasın..Yani benim gibi biri unutulur mu hiç...
"Evet.Tanıdım "
Elindeki hazır yiyeceklere baktım.Aklıma harika bir fikir geldi.
"Aksam bana yemeğe gelmeye ne dersin ? Hem tanısmıs oluruz. Şey.. yani komşu olarak ben komşularımı çok severim de.."
Kararsızca "Bilmem ki..."
Etkili olsun diye gözlerimi gözlerine diktim.
"Sen yemek yapabilir misin ? " biraz alaycı bi tavırla söylemişti bunu.
"Yemek yapmada ne var ki "
"Zehirlenme riskim yok dimi ? Ölmek icin daha erken " dedi
Hah ben seni öldürürmüyüm be..Seni öldüreni ben öldürürüm..

alara:

yağız tuhaf bir şekilde beni yemeğe çıkaracığını söyledi. genellikle ben isterdim çıkmayı... teklif geldiğine göre geri çevirmek olmazdı.

"efe n'olcak ?"

"efe.. bırakırız onu bir yere" dedi.en mantıklısı annemlere bırakmaktı " annemlere bırakırız" dedim yağızda kabul etti. bende gidip üstümü değiştirdim. yağız çoktan üstünü değişmiş efe ile konuşuyordu. "baba bende gidiyim" diyerek carlıyordu. "efe bak seni anneannenlere götürüyoruz ama " dedim.oğlum ise biraz tatmin olmuşa benziyordu. gitmeyi kabul rtti.efenin üstünü değiştirdim ve tuvalete götürdüm. evden çıkmaya hazırlanırken ,efe " baba sen cok yadışıklısın" dedi mavi gözleyle babasını süzerken ... araya yağız girdi "üstün cazibem efeyi bile etkilemiş " dedi dedi bana doğru gülümseyerek. Umarim efe dışında kimseyi etkilemez..

evden ayrılmamaız uzun sürdü ama sonunda arabaya binebildik. yağız alışmadık bir sekilde sessizdi. aklında ne tilkiler dolanıyorsa ?

annemlerin evine geldiğimzde efe heycanla ellerini çırptı .efe merdivenlerden konuşa konuşa çıktı. bunun çenesi kime çekti?

kapıyı biz çalmadan 18 yaşındaki kız kardeşim , dilara açmıştı kapıyı . yüzünde kocaman bir tebessüm vardı. " hoşgeldiniz" dedi.efe koşarak diloşuna sarıldı. " bu akşam efeyle ilgilenir misin  ?" dedim. dilara ise başıyla onaylayarak " evet" demekle yetindi. ama evet deyişinin altında bir sürü mesaj yatıyordu."oğlum çişin gelirse söyle tamam mı ?" dedim efe ise haince güldü "umyumda diil hadi diyoş" dedi ve içeri doğru koştu

duru:

yemek sessiz bir şekilde devam ediyordu. " haftasonu olan tartışma için tekrar özür dilerim, böyle tanışmak istemzdim "dedim mahcup görünmeye çalısmıştım. " önemli değil, bu arada yemeğin güzel olmuş ellerine sağlık" dedii. içimden evlenelim ben sana her zaman yaparım demek geçti ama işte...

"mesleğin nedir ?" diye sordu yakışıklı platonik aşkım...

"psikoloğum ben peki sen ?" olabildiğide nazik davranıyordu. kızlar doğal ol dedi ama ben doğal olursan bu çocuk değil benimle aynı evde yaşamak , aynı kıtada bile yaşamaz

"inşaat mühendisiym " dedi. ardından yüzü kızarmaya başladı.bişeyler olduğu belliydi. " sen utandın mı ?"dedim gülmeden kendimi alamadım. " ne koydun bunun içine ! karabiber mi koydun yoksa ?" dedi.çok endişeli ve hasta görünüyordu " ne biliyim ne bulduysam koydum ?" dedim teleaşla. rengi beti benzi atmıştı ."benim karabibere alerjim var" dedi . biraz düşündükten sonra en mantıklı şeyin hastaneye gitmek olduğunu düşündüm.

" hadi hastaneye gidelim" dedim

Alara:

Eve gelirken efeyide annemgilden aldık . Coktan uyumustu.onu sessiz ve yavasca odasına götürdüm. Ustüne pijamasını giydirdim.efe biraz mız mızlansada sonunda uyudu. Yatağında onu izlerken yağız arkdan gelip ellerini belime doladı. Kafasınıda omzuma koydu. "Çok tatlı bir oğlumuz var "Dedim yağız ise kulağıma " evet bence iki tanede olabilir"diyerek fısıldadı muzip bir gülümsemeyle... Ardından
Yağız beni kendine çevirdi ve dudaklarına Öpücükler konudurmaya başladı.  Karşılık vermeden durmadı asonra beni kollarına aldı.
Yatak odasına hızlı bir sekilde götürdü. " 2. Bir cocuk icin gec bile kaldık"dedi yüzünü omzuma gömerek "Haklısın"demekle yetindim sadece ... uzanıp onu öptüm. Dudaklarımız buluştuğu anda kontrolünü kaybettim.Yağız parmaklarını saçlarıma geçirdi.durup gömleğini çıkardı. Yavaşca kıyafetimin fermuarını actı bir süre bana baktı "iyiki benimsin" dedi ve elbismi bir kenara attı.öpücükler gözü dönmüş gizli bir ihtiyaçla tutkuya dönüstü.ben ise ona kenetlenmis kendi soluğumu düzenlemeye çalısıyordum.elimi yağız'ın kemerine götürdüm ve kemerini çıkardım. Sonrası malum !?!?!

Gece :

sabah hastaneye yine geç kalmıştım. bir hasta ile randevu vardı. kadın şimdiye çıldırmış olmalıydı.hemen içeri girdim ve asansörü yanıma çağırdım."gel hadı gel" diye asansöre kızarken sonunda kapısı açıldı. ovv eteğim asansörün kapısında sıkıştı. bende onu çekiştitirken eteğimi yırttım işin daha kötüsü içeride beyaz önlüğün çok yakıştığı bir erkekle baş basa kalmıştık. ee çocuğun gideri vardı.off başka dertlerim var şuan ... "eteğin mi yırtıldı" diye sırrıttı çocuk . "komik mi ? bakmasana be pis sapık valla bana bir sey yaparsan yıkarım bu hastaneyi zaten tipini de hiç beğenmedim. bir de gülüyor ... zor durumdayım görmüyor musun hem se-" derken çocuk lafımı böldü " sakin ol gülmek istemezdim ama komik bir durum gerçekten " dedi bende sadece gözlerimle ona kötü kötü baktım.

" bu arada tanışalım , ben bu hastanin yeni kalp cerrahı ateş " dedi ve elini uzattı. sanırım biraz fazla konuşup çocuğun ilk tanılmada kafasını ağrıtşımştım

"selam bende kadın doğum doktoru gece ya ben öyle konuştuğum için özür dierim "dedim ve elini sıktım "problem değil ama beklemediğim bir tepkiydi doğrusu" diye karşılık verdi ve ardından kapılar açıldı. kapıda iki tane hemşire vardı ve gözlerini benim yırtık eteğime bir de ateşe dikmişlerdi. " kızlar yanlış anla-" derken hemşireler biz anlayacağımızı anladık dercesine baktılar ve kapıdan ayrıldılar. şimdi tüm hastane bizi konuşacak...

Kopuk Kızlar -düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin