Acı bebek 18+

Yeter!

Selin hastanenin o los kokusunu icine cekerek Gozlerini kapatarak derin bir nefes aldı.
Burnunu cekerek olanları icine cekti.
Kafasını geri atarak duvara yasladı.
Uyuma dileğiyle Gozlerini kapatırken mirildandi.

"Ama sen kardeşimi oldurdun bunu hakettin!"
Ali tam o anda seline su getiriyordu.
Dediğini duymuştu...
Elindeki suyu yere firlatarak bağirmaya başladı.

"Sen ne diyorsun ha mal!Kızın oluyo! Anla senin kızın benim kızım!"
"Kardeşim,kardeşim oldu"
"Kafayı yemişsin gerçekten! Yeter ya yeter! Biktim uzandım yeter! Yeter!Yeter!Yeter!Yeter! Sıkıldım varya... Kınıyorum kendimi senin gibi bir karım olduğu icin!"
"..."
Sessizlik sadece selin kıyafetinde göz gezdirirken Sirimsiklam olduğunu fark etti.
"H-haklısın..."
Haklıydı,haklıydı evet her cumlesınde.
Selin Gozlerini kapatarak icine ağladı.
Bir anda bir ses ile siçradi doktor.

"G-gece kızım iyimi?"
Selin Ali'ye bakıyor ve doktorun ağzina bakıyordu.

"Ali bey Gece iyi baya..."
Ali Gozlerini kapatarak buyuk bir oh cekti.
"Gorebilirmiyim"
"Evet evet hatta eve foturebilirsiniz..."
Ali hizlica kapiya tekme atarak odaya girdi.
"Gecem.!"
Gece buyuk Gozlerini açmiş etrafa bakınıyordu.
Bu piç hastanenin kokusunu hissetmişti herhalde.
Gece ağzinda olan garip ağleti hissedince huzursuzca kipirdandi.
V sonra annesinin memesi sanıp dudaklarını hareket ettirerek yalamaya,emmeye başladi.
Ama annesi değildi.
Ellerini ağzina götürerek cikarip yere attı ve garip sesler cikardi.
Ve...
Ağlamaya başladı.
Odanın kapısına gelen tiktik sesi ile irkildi Ali.

"Ali bey uzay durmuyor acıktı ama benimkini istemiyor ağzina alıyor ve tükürüyor."
"Tamam Derya cikiyoruz sen çantaları hazırla"
"Tamam Ali"
Ali mirildandi
"Ali"
Bey cümlesini neden kullanmadığını anlamayarak geceye bakti.
Gece ise coktan uyumuştu...
Saat;10

!!!Sarkiyi acin!!!!!!
Ali selini merak ederek odasına girdi.
Mişil mişil uyuyan karısına baktı uyumadığını biliyordu.
Ona bakarak yuzununde ellerini gezdiriyordu.
Dudaklarına ellerinin tersiyle dokundu ve bir buse kondurdu.
Ellerini yavaş yavaş çekerken bir anda elinin tutulduğunu hisetti.
Selin hemen cok etkiliyici bir sesle;
"Küçük prens bir dağa tırmandı. Bu dağ kendi dağlarından çok büyüktü..."bu yükseklikteki bir dağdan bakıldığında bütün dünyayı görebilirim." diye düşündü. Ama gözüne sivri tepelerden başka bir şey ilişmedi.
- Günaydın, dedi usulca.
Sesine yankı karşılık verdi
-Günaydın, günaydın, günaydın...
-Kimsiniz?
- Kimsiniz, kimsiniz, kimsiniz...
- Hepiniz dostum olun. Yapayalnızım.
-Yapayalnızım, yapayalnızım, yapayalnızım...
Küçük Prens Dünya'yı çok tuhaf buldu. Kendi kendine; "Her yer kupkuru, her yer sipsivri, her yer sert ve acımasız, insanların düş kurma gücü yokmuş. Bir şey bilmiyorlar. Ne söylesem onu yineliyorlar. Oysa benim gezegenimde söze önce çiçeğim başlardı."
Ali gözünde biriken bir yaşi bıraktı.
"Küçük prens..."
"Küçük prens"
Selin aynısını tekrarlarken titrek sesiyle.
"Birinci Çekmece'yi ac..."
Ali Çekmece'yi açarken heyecanlandı...
Ve sok oldu.
"S-selin!"
"Evet ben sana bugun bunu verecektim sonra senden özür dileyecektim herşey icin... O sözlerim hepsi bir oyundu...
Ben bugun sana acilacaktim baştan başlayacakti herşey... Sana seni seviyorum diyicektim sende bana sonra ben sana tekrar sarılacaktim ve sana bişi verecektim... Onu söylemiyicem ama sunu bilki cok güzeldi...
Biliyorsun dimi seni şartsız koşulsuz sevicem hep sevicem..."
Ali tekbir noktaya bakişlarini sabitlemişti...
"Cok gizemli bir ülke şu gozyaşi ülkesi..."