Part 3 ''Save Your Ass''

2.9K 120 9
                                    

Gözlerimi açtığımda beyaz bir odada kokusundan anladığım kadarıyla hastanedeydim. Bileğim sarılıydı ve yandaki koltuklarda Justin ve Austin uyuyakalmışlardı. Yataktan yavaşça doğruldum ve bacaklarımı yataktan sarkıttım, başımın dönmesine rağmen ayağa kalktım. Aralık kalmış kapıdan dışarı çıktım, hastanenin sakin ve boş olmasından gecenin geç bir saati olduğunu anladım.

Ben çıkış kapısına yaklaşırken artık tüm dünyam dönüyordu. Kesinlikle şuan dışardan beni gören biri sarhoş falan sanabilir. Paytak adımlarla çıkış kapısından çıkarken yalpaladım ve kapıya dayandım yavaşça aşağıya doğru kaydım ve artık kapanmak isteyen gözlerimi daha da çok zorladım.

Tekrar ayağa kalkmaya çalışırken bir kol sardı beni gözlerimi yeren dikmiş olduğumdan gördüğüm  bir çift mor supradan dolayı onun Justin olduğunu anladım. Kafamı kaldırmaya çalıştım ama başaramadan yığıldım son hissettiğim şey ise Justinin beni kucağına almasıydı.

Ayıldığımda ne boş bir odada ne de bir hastanedeydim, elim kolum bağlıda değildi. Normal bir yatak odasındaydım. Beyaz ve morun hakim olduğu bu oda mükemmel bir uyum içerisindeydi. Ben yatakta doğrulmaya çalışırken kapı açıldı kafamı çevirdiğimde ise onun Justin olduğunu gördüm, hızlı adımlarla yanıma geldi ve yatağa oturdu.

''Nasıl hissediyorsun?''

Neredeyse çatlamak üzere olan başımı mı kastediyorsun yoksa parçaladığın kalbimi mi? B*k gibi hissediyorum.

''İyiyim''

Dedim ve önüme gelmemesine rağmen saçımı rastgele kulağımın arkasına sıkıştırdım. Kafamı aşağıya eğdim ve ellerimle oynamaya başladım.

''Sen her sürtük dediğini evine mi alırsın?''

Alaycı bir ses tonuyla konuştum ve kafamı kaldırıp yüzüne baktım, dişlerini sıkmasından dediğimin onu sinirlendirdiği belliydi. Elini yumruk yaptı ve 1-2 dakika sonra yumruğunu gevşetti, tahminimce siniri geçmişti kafasını öne eğerek.

''Hiçbir şeyden haberin yok''

Dedi ve gözlerimin içine baktı benim dudaklarım onu sinir etmek için alayla kıvrılırken içimdeki sürtük yine görev başı yaptı.

''Anlat şuan dinlemekten başka bir şey yapabileceğimi sanmıyorum''

Dememle ayağa kalktı yatağın ön tarafından dolabına doğru dolaştı ve içinden bir kutu çıkardı. Dolabı kapatıp tekrar yanıma oturdu ve kutuyu önüme koydu..

''Aç''

Kapağı yavaşça kaldırırken gözlerim kapalıydı, kapağın açıldığından emin olduktan sonra derin bir nefes aldım ve gözlerimi açtım. Kutuda Justinin saç rengine benzeyen bir tutam saç, kana bulanmış pembe mini bir t-short ve beyaz bir kağıt vardı. Ben kağıdı açıp okumaya yeltenmişken Justin söze atladı.

''Kardeşim Jazmyn kaçırıldı ve onu bırakmanın karşılığı olarak benden Ölümü yani seni istediler ama ben senin o olduğunu bilmiyordum ben sadece onu çok seviyorum ve onu öldürecekler''

Dedi sözlerinin sonuna doğru gözlerinin dolduğunu fark ettim şuan ise ağlıyordu. Ama ben ona merhamet etmedim nasıl olsa artık o benim Justinim değildi ve bende onun gözünde bir sürtüktüm kuralına göre oynayalım o zaman. Kafamı aşağıya eğdim ve alaylı bir gülümseme takınarak onun yaşlı yüzüne baktım.

''Uhh ne kadarda hüzünlü''

Sahte bir hüzün takınarak dudaklarımı büzdüm ve devam ettim

''Benim olduğunu bilmende bir şey fark ettirmedi sanki huh Bieber?''

''Şuan ölü olurdun''

Dedi fısıldayarak. Gülümsememi bir kenara bırakarak soran gözlerle sordum.

''Efendim?''

''Jazmyni kaçıran adam o gün seni gördü bileğindeki yarayı ki onun istediği zaten senin ölmendi o da ölümü öldüren adam lakabıyla ün salmayı planlıyordu. Ama ben o gittiğinde seni kaçırdım yani öyle oldu''

Ben şaşkınlığımı gizlemeyi başarmışken dolan gözlerime engel olamadığından kafamı aşağıya eğdim. O zaman bana neden sürtük dedi ki. Keşke demeseydi intihar etmeseydim o herif beni öldürs-

''Demek zorundaydım Ivy''

''Efendim?''

''Sesli düşündün''

Dolan gözlerimden dolayı utançla eğdiğim kafamı kaldırdım ve gözlerimi Justininkilere sabitledim. Ugh gerçekten mi? Aptal kafam neden sesli düşünürsün ki daha küçük duruma düşemezdim.

''Bir zamanlar bu aptal kafayı seviyordum ama''

Dediğinde avucumu kafama dayadım yine sesli düşünmüştüm bu huyumdan kurtulmam lazım. Hey hey hey ne dedi o bir zamanlar mı seviyor-dum- mu.. İçimden hala seviyorum demek gelse de demedim ve konuyu kendi yararıma çevirdim.

''Kardeşini bıraktı mı?''

''H-hayır''

Gözlerinden yine yaşlar akmaya başladığında ayağa kalktı ve bana arkasını döndü..

''Yardımına ihtiyacım var''

''Nasıl bir yardım?''

''Grubun benim grubuma kız kardeşimi kurtarmam için yardım edecek''

''Bunu neden kabul edeyim''

''Hayatını kurtardım bunu bana borçlusun''

Dedi ve bana döndü ben sinirlenirken sırıtma sırası bu sefer ondaydı. Fazla diretmedim her şekilde ona yardım edecektim. Çünkü bu işlere bulaştığımda sadece Ivy ölmedi kız kardeşlerim de gözlerimin önünde öldürüldü.

''Sana yardım edeceğim Bieber ama beni kurtardığın için değil senin yaptığın b*klukların cezasını o küçük kız ödemesin diye''

Dedim ve gözlerimi Justine diktim gülümsemesinin yerini ciddi bir ifade almıştı. 

Üzerimdeki kutuyu aldı yerine geri yerleştirdi ve gelirken elinde bir torba vardı. Önüme atıp odadan çıktı. Pislik!! Torbanın içinde zaten bana ait olan bir açık renk Jean pembemsi renklerden oluşan kareli sıfır kol bir gömlek ve pembe supralar. Bunlar benim o kaza günü ona gelirken giydiğim kıyafetlerdi ve hala saklıyordu? Vay canına..

Üzerimi giyindikten sonra birbirine girmiş saçlarımı düzelttim ve zaten saçımda olan tokayla at kuyruğu yaptım. Aşağıya indiğimde koltuklarda 10-15 kişi gözlerini bana dikmişti. Aralarında göz gezdirdim Austin hariç diğerlerini tanımıyordum.

Mutfaktan çıkan Justin yanıma geldi ve grubunu tanıştırdı. Masaya doğru geçtik ve bir fabrikanın kat planını gözler önüne serdi. 1-2 dakika sonra kapı çaldı gelenler ise... benim grubum? 

Diğerleri gibi masanın başında toplandılar ve sessizlik sağlandığında Justin planı anlatmaya başladı.

''Burası Jazmyni tuttukları fabrika, 1.grup dışarıdaki adamları hallederken 2.grup arka taraftan dolaşacak diğer gruplar aralarında hangi katı temizleyecekleri konusunda anlaşsın Ivy sen benimle Jazmyni arayacaksın ayrıca Austin ile Greyson işaret verildiğinde BOM!''

Dedi ve ellerini iki tarafına açtı. Ardından adının Greyson olduğunu öğrendiğim çocuk arka tarafa gitti ve elinde küçük bir koliyle döndü. İçinden gri saate benzer bir şeyler çıktı.

''Jazmyni ilk kim bulursa buradan işaret verecek ve herkes fabrikadan çıkacak ve bomba patlayacak''

Diyerek sözlerini tamamladı Justin. Plan kafama yatmıştı umarım işe yarardı. Benim cezalarımın bedelini kardeşlerim ödedi ama Justininde Jazmyni kaybetmesine izin vermeyeceğim.

 ----

Selaaaam (: Uzun bir bölüm oldu diye düşünüyorum? Yorum ve votelerden şimdilik çok memnunum (: Diğer hikayem göz önüne alınırsa gayet iyi diye düşünüyorum. Diğer bölüm gayet ekşinli olucak zaten anlamışsınızdır :D Okuduğunuz için teşekkür ederiim ^-^

SomeDay -A Another Justin Bieber Fan Fiction Türkçe-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin