Yüzüm morluk içinde yürürken telefon ışid marşıyla çaldı. Kimse duymasın diye hemen bir kenara geçip telefona baktım. Arayan Tuğrul'du.
- Kardeşim bugün pilavlı yapicaz gel feyizli abiler gelecek dinlersin.
- Alo kimsin, alo
- Tuğrul ben, gel hadi pilavlıya bedava yemek var hem . Böyle deyince hemen adresi alıp koşarak gittim. Yolda içimden sure okuyup imanımı güçlendiriyordum. Bir apartman dairesinin 3.katıydı. Kapı önünde bir sürü ayakkabı görünce dayanamayıp birazını merdiven boşluğundan aşağıya attım. Zile bastığımda kapıyı badem bıyıklı gözlüklü bir genç açtı.
- Ooo hoş geldin mübarek gel içeri.
Ev örgüt evi gibiydi tek fark burada sigara değil ayak kokusu hakimdi. Büyük bir salona girip ' Aleykümselam ' dedim.