Anıl dan

23 6 0
                                    

                                                                     ANIL'IN AĞZINDAN 

Bugün okula gitmemiştim.Arkadaşımın yanına sahile gidecektim bir mesele vardı.Arabam tamirde olduğu için dolmuşa bindim.

Talihsizliğin bu kadarı dolmuştayken bir kız dengesini sağlayamadığı için üzerime düştü.Kızları sevmediğimden dolayı kızın bu sakarlığına sinirlendim bakışlarımız birbirini bulunca bu durumdan rahatsız oldum. bir kıza o kadar katı davranmazdım ama yine de canım yanmıştı sonuçta.

Bir kızla yakınlaşmak hiç hoşuma gitmemişti.

Şoför sonunda bizim gürültümüze dayanamayıp indirdi. Aksilik diye buna derim kız okuluna yakın olduğunu anlamış olacak ki

 "okulumun oraya kadar gel oradan gidersin " dedi.Ben de istemeyip tersledim.
Benim de kaybolduğumu anlamıştı kolumdan tutup beni durdurdu.ben de sinirlenerek sertçe onu duvara yasladım.

" bana kimse zorla bir şey yaptıramaz " diye çıkıştım. bana bakarak " okuluma kadar gel oradan dolmuş bulur gidersin bir daha da yüzümü görmezsin " dedi. Kaybolmaktan iyi olduğunu düşünerek kabul ettim.

Bu kız fazla dikkatimi çekiyordu diğer kızlar gibi değildi, cesurdu,farkında olmadan etrafındakileri kendine çeken bir yanı vardı. İlk defa biri karşımda böyle konuşmuş ve bana diklenmişti.

Onunla okula kadar gittiğimde sonunda kızdan kurtulmuştum yol boyunca ALLAH 'tan konuşup ta başımı Ağrıtmadı.

Saate bakmak için telefonumu çıkardığımda profilinde dil çıkaran bir kızla karşı karşıya geldim.Neye uğradığımı şaşırdım. Allah Aşkına şu tipe bak yüreğime iniyordu az kalsın.

Bu benim telefonum değildi.Telefonlar karışmıştı.bekçiyi atlatarak içeriye girdim bir çok kişi aşağıya doğru koşuyordu.

O kızın da aşağıya doğru koşturduğunu görünce arkasından seslendim ama duymadı ben de arkasından aşağıya indim.

Aşağıya indiğimde bir çocuğun kızın boğazına bıçak dayadığını gördüm. ALLAH bilir kız ne yapmıştı o çocuğu delirtecek kadar.

O sırada o baş belasın gördüm, çocuğun tam karşısına dikilmişti. Boğazına bıçak dayalı kız bir şeyler anlatıyordu, Galiba benim aradığım kıza anlatıyordu.Çünkü herkes dikkatini ona vermişti.Boğazına bıçak dayalı olan kişiyi karıştırdılar herhalde.
Sevgilisi uzun zamandan beri bu garip kıza aşıkmış ama kız hiç bir şey bilmiyormuş.Bunları dinlerken biraz saf olduğunu düşündüm. En saf insan bile fark eder. Dayanamayıp en son

" kes sesini " diye bağırdı kıza.o sırada bıçağı tutan emre denen çocuk hislerini ele verdi. Orada olan her şeyi duymuştum bu kızın bu kadar derin bir yarası olduğunu bilmiyordum.Zaten tanımadığım birinin nasıl bir yarası olduğunu bilemem.

Çocuk öyle şeyler söyledi ki çocuğu vurmak istedim.Ama adının seda olduğunu öğrendiğim kızın ne yapacağını merak ettiğimden kendimi frenledim,Herkes gibi olanları izledim. Kızın söylediklerinden sonra

" benim gibi acı çeken biri daha varmış "dedim kendime.

Seda bu duyduklarından afallamıştı ve artık gözyaşlarını tutamıyordu. Ne kadar güçlü görünse de sanki hepsini içinde biriktirmişti. Bende bu baş belası kızın bu olayına denk gelmiştim. Ailesini ne kadar özlediği halinden ve hareketlerinden belliydi.

Çocuğa çok iyi laf çarptı kimsenin babası hakkında konuşmasına izin vermiyordu,bu korumacı tavrı hoşuma gitti.En son söylediği de dikkatimi çekti şöyle demişti: 

" bir insan öldüğünde bedeni mezarda çürüyebilir ama ruhu sana yaşadığını hep hissettirir " demişti gerçekten öyle miydi ? 

seda EMRE'NİN üzerine dik dik gitti. Seda'nın çok yakınındaydım tam da arkasında ama o beni görmüyordu.Bir ara arkasına bakarken beni gördü ama hayal gördüğünü sandı her halde.Çocuğa kafa atmasıyla şaşırdım bu bir kızdan beklendik bir davranış değildi. Resmen erkek gibi dövüşüyordu karşısındaki erkekle. Bu kız tıpkı benim gibiydi.

Çocuk yerden burnu kanamış bir vaziyette kalktı. Sinirlenince bıçağı sertçe tuttu eminim o bıçağı seda'ya saplayacak kadar gözü dönmüştü. seda bir kere daha çocuğa vurdu tekme atarak bıçağı elinden aldı.Tam saplayacakken

" yeter" dedim kendi kendime. Bir pislik için kendini yakmasını istemedim.Tam bıçak karnına girecekken elini tuttum şaşırmış bir vaziyette kafasını kaldırdığında beni gördü.Daha da bir şaşırmasına neden oldum.

şoktan çıkar çıkmaz " elimi bırak " dedi ama bırakmadım.

okuldan bir kaç kişi " bu okulda herkes seda'ya karışılmayacağını bilir " diye bir şeyler söyledi.

" ne tesadüf bana da öyle " diye cevap verdim. 

seda bu durumdan memnun değildi hem şaşırmış hem de sinirlenmişti.

"Oysa bu kıza gülmek ne kadarda yakışır " diye geçirdim içimden çünkü konuşurken gamzesi belli ediyordu. Ben bunları düşünürken müdür gelmişti bile. Seda görüş alanına girince sanki beklediği kişiymiş gibi ters ters baktı ona.Anlaşılan ilk kavgası değil ,tam tahmin ettiğim gibi

müdür,"yinemi sen  bu seni kaçıcı uyarışım" dedi seda'ya. Orada toplanan çoğunluk

"  Seda'nın bir suçu yok " diye müdahale etti. Bu kız nasıl biriydi böyle herkes onu koruyordu.

Seda dikkatini kaybedince emre ona vurmak üzere hamle yaptı.Bu çocuk çok olmuştu dayanamayıp bir yumrukta ben geçirdim. Orada bulunan çoğunluk bana hayranlıkla bakarken ben takmıyordum bile.
Müdür üçümüzü alıp odasına doğru götürdü.Emre denen şerefsizin hesabını gördükten sonra bana
" sen bu okuldan değilsin bu okulda ne yapıyorsun " diye sordu. Seda nın tepkisini merak ederek
" seda nın erkek arkadaşıyım telefonlar karışmıştı ondan geldim" dedim. Utançtan yüzü kıpkırmızı olmuştu müdür,
" aşağıdaki şovunun nedeni belli oldu " dedi Daha sonra seda'ya şaşırmış bir vaziyette baktı sanırım ondan böyle bir şeyi beklemiyordu çocuğun dediklerini hatırlayınca emin oldum.Odada duyduklarım bu kıza daha çok kapılmama neden oldu tam bir erkek Fatma bu kızın suratı hiç gülmüyor mu ?  müdür kızın yaptıklarını sıralarken bende ne cevap vereceğine dikkat kesildim. müdürün dediğinden sonra birden parladı ve kesin bir dille müdürü tehdit etti.

Müdürü tehdit edişi beni hayrete düşürdü.Müdür sinirlenip ikimizi odadan çıkardı,Emre denen çocuk içeride kaldı. koridora çıktığımızda " adımı nereden biliyorsun " sorusunu beklerken sormadı,okuldaki herkes onu tanıdığı için şaşırmıyor olsa gerek. Oldukça havalı ve güzel bir kızdı boyu neredeyse omuzlarıma kadar geliyor.Saçları neredeyse kalçalarına gelmek üzereydi.Ve siyah dalgalı bir saçı var gözleri ise siyaha kaçmış kahverengiydi ve diğer gözler gibi değildi sanki her bakışında ayrı bir anlam taşıyordu. 

bir arada o kadar çok şok yaşadığı belli bir vaziyette bana ilk sorduğu soru
" ne işin var burada" oldu. Telefonları göstererek karıştığını hatırlattım.Neredeyse ağlamak üzereydi ama belli etmemeye çalışıyordu.Telefonu getirmeden önce biraz bana çattığı söylenebilir.

Telefonuma alıp gidecekken ona bir uyarıda bulundum.  Oda benimle aynı düşüncedeydi giderken ona söylemek istediğim bir şey vardı

" unutma prenses uyuyan güzel bir gün uykusundan uyanır" dedim

çünkü babasının gelmeyeceği gerçeğiyle bir gün yüzleşecekti.Tıpkı bir prenses kadar saf ve temizdi.

Ona bir daha karşıma çıkma dedim ama daha oradan ayrılır ayrılmaz kız gözümün önünden gitmek bilmedi.Arkadaşlarımın yanına gitmeyip oradan eve geçtim biraz kafamı dinlemem gerekiyordu.

İLK DEFA AŞIK OLDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin