İLK ŞARKI

38 1 0
                                    

MULTİ İLK ŞARKILAR

Uykumdan sıçrıyarak uyandım. Çünkü bu aralar Izmir'de yaşadığım olay kabus gibi rüyamda beliriyor. Neyse boşver diyip kalktım mutfağa su içmek için indim.

Ama aşağıdan ses geliyordu. Hırsız mı girmişti eve? Çiçeğin olduğu vazoyu aldım ve mutfağa gittim. Bizim hırsız dolabı karıştırıyor.

Tam vazoyu kaldırdım vuracaktım ki hırsız arkasını döndü. İkimiz aynı anda çığlık attık ve onun elindeki buzlu su üzerime boşaldı. Bir dakika bu hırsız değil ki bu Eylül.

Bizim çığlıklarımıza teyzemler geldi ve bize tuhaf tuhaf bakmaya başladı.

-Kızlar saatin kaç olduğundan haberiniz var mı?

-Evet teyzecim saat 04:00 yani daha güneş doğmadı.

-O kadar aklın çalışıyor ama burada ne işin olduğunuzu ve ne diye çığlık attığınızı söyleyemiyorsunuz?

-Teyzem ben Eylül'ü hırsız sandım tam vazo ile vuracakken arkasını döndü ve buzlu su üzerime döküldü. Oldu mu?

-Oldu sende git üzerini değiştir sonra yatağa.

Biz Eylül ile yukarı çıktık  ben üzerimi değiştirdikten sonra uyudum ama sadece 2 saat uyumuşum.

Saat 06.00 oldu ben halen da uyuyacağım. Telefonumdan şarkı açıp dinledim. Zaman geçirmek için ama işe yaramadı sadece yarım saat idare etti bende kitap okumaya karar verdim.

Ne zamandır okuyacağım ama zaman bulamadığım! bir kitap vardı onu okudum. Pek ilgimi çekmedi. Son çare sosyal medyada olan hesaplarım. Bir dakika bunlar Can Anıl ve Fatih değil mi? Bana arkadaşlık isteği göndermişler.

Bende kabul ettim. Ama halen da onlara sinirliydim. Sonra biraz daha dolaştıktan sonra üzerimi değiştirdim. Çünkü kahvaltı yapmaya inecektim sonra ver elini okul.

Üzerime rahat bir şeyler giydim ve aşağıya indim. Eylül her zaman ki gibi erkenden kalmıştı.
Günaydın diyerek bende kahvaltımı bitirdim.

Sonra Eylül ile okula gittik. O üç gıcık her zaman oturdukları bankta oturuyorlardı. Biz sanki onlar yokmuş gibi yaparak önlerinde geçtik ama dururlar mı? Anıl konuştu.

-Kızlar nasılsınız?

-Sanane Anıl.

-Yapmayın ama böyle. Kusura bakmayın.

-Asıl sen kusura bakma EĞLENCENİZİ böldük gitmemeliydik dimi.

Der demez okula girdik. Ders süreci bitti bizde yemek yemek için kantine indik. Yemek alıp yedikten sonra dışarı çıkıp bir banka oturduk. Yanımıza iki çocuk geldi.

-Merhaba kızlar

-Merhaba.

-Ben Cenk.

-Bende Gökhan.

-Selam ben Beste.

-Bende Eylül.

-Beraber sınıfa çıkalım mı?

-Olur bizde sınıfa çıkacaktık zaten.

Beraber sınıfa çıktık. Tam Cenk Eylül'e bir şey söyleyecekti ki Fatih geldi ve kolundan tutarak götürdü. Ben gitmeye durdurmaya kalmıştım ama sadece kalmıştım çünkü Can beni durdurdu.

EYLÜL'ÜN AĞZINDAN

Tam Cenk bana bir şey söyleyeceği sırada Fatih geldi ve kolumdan tutarak müzik odasına sürükledi. Öküz çok kuvvetli elimide kurtaramadım.

MÜKEMMEL TESADÜFLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin