YORUM ŞEY EDİN
•
"Selam Hoseok."Yoongi, burnundan akıp gidecek gibi olan heyecanını içine sokmaya çalışırken zar zor konuşabilmişti.
Karşısında dikilen ve griliyi günden güne kendine daha fazla hayran bırakan silüet cevap vermek yerine başını eğip sırıtmakla yetindi.
Bir süre öylece birbirlerine baktılar.
Yoongi,Hoseok'un konuşmaya girmesini sabırla bekliyor, onu tersleyip cesaretini kırmak istemiyordu.
Ama içinde yatan bir diğer yanıda kahveliyi ölümüne pataklamak istediğini fısıldıyordu.
"Cidden..."
Hoseok belli belirsiz bir yakınma fiili atmıştı ortaya.
"Nasıl başlamam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yok"
Sessiz geçen birkaç dakikanın sonunda, diğerine göre uzun olan boğazında gıcık varmışçasına öksürüp derin bir nefes aldı ve konuşmaya girdi.
"Sana ilk rastladığım zaman yazma sebebim sadece ellerindi. Biliyorsun."
"Ama gün geçtikçe, aklıma düşmeye başladın Yoongi."
"Bazı zaman dilimlerinde: ''Acaba ne yapıyor?'' derken buldum kendimi."
"Mesaj kutumu liseli aşufteler gibi dakika başı kontrol ediyor senden bildirim geldiğinde evde saygı duruşuna geçiyordum."
"Sonra, kendimi hala sadece ellerine ilgi duyduğuma inandırdım."
"Çünkü her ne kadar arsız bir sapık gibi görünsem de yanlış geliyordu işte."
"Daha seni tanımazken, sevgi kelimesini kirletmek istememiştim."
"Hatta sana mesaj atmayı kesecektim. Kararım bu sefer kesindi."
"Ta ki, verdiğim zor kararın sabahında yağmurun altında işe yetişmeye çalışırken tesadüfen seni görene kadar."
"Fena yağıyordu ve sen kendine rahat iki beden büyük gelen kapüşonlunu çıkarıp usulca evsiz bir çocuğun üstüne bıraktın."
"Çok güzeldin Min Yoongi."
"O küçüğü görmezden gelen onca bedenin arasında o kadar güzel parlamıştın ki gözümde."
"Gerçekten seni tanıdığımı hissettim."
"Ağzı bozuk ve huysuz birinin kalbinde ne yattığını gördüm."
"Bu bana yetmişti."
"Seni sevdiğime emin olmuştum."
"O günden sonra bir çok kez inkar etmeye çalışsam da biliyorsun işte..."
"Olmadı."
"Ama ellerin hakkında hala fantezilerim var aklında bulunsun."
•
Hoseok söyleyeceklerinin tükenmesiyle oluşan saçma sessizliği bozmak istercesine ellerini deri ceketinin cebine koydu ve fısıldadı,
"İtirafım tamamlandığına göre sanırım gitsem iyi olacak."
Gözleri fal taşı misali açılmış Yoongi olanları idrak etmeye çalışırken deli gibi sarılmak hatta kalbinin içine sokmak istediği bedenin ondan uzaklaşmasıyla kendine gelmiş ve koşarak narin bileği kavramıştı.
"Sanırım, kendimi en iyi böyle ifade edebileceğim."
Ve cılız kollarını uzun bedene sıkıca dolayıp soğuktan kızarmış dudaklarını süt beyazı boynuna bastırdı Hoseok'un.
"Özel kokuyorsun Jung Hoseok."
"Diğerleri gibi değil."
"Tamamen kendin gibi."
"Bunu seviyorum."
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart & Hand • Sope
FanfictionAğzı bozuktu ve fazlasıyla huysuzdu, ama güzel elleri vardı. Bir de, güzel bir kalbi. [2016]