Hayatta hiç olmaz dediğiniz şeyler olsa ne yapardınız? Her şey iyiye doğru giderken hayatınız bir anda tepetaklak olsa ? İşte tam da böyle olmuştu. Hayatım mahvolmuştu. Tüm o alıştığım düzen, yerine darmaduman bir ben bırakmıştı.
Annem neden intihar etmişti? Durduk yere onu intihara iten neydi, bana bunu neden yapmıştı ? Arkasında şüpheli sorularla beni yapayalnız ve yarım bırakmıştı. Babamın ise varlığı veya yokluğu hiçbir fark yaratmıyordu. Hayat hiç mi gülmezdi bir insana? Hep acı mı çektirirdi yoksa bana mı özgüydü bu? Ölüm niye ve ne için vardı? Annemi, canımdan çok sevdiğimi ,hayat elimden alıp götürmüştü ve iki gün önce annemin yerini asla dolduramayacak bir kadının varlığını öğrendim. Ben bunları düşünürken ahşap kapının arkasından birinin bana seslendiğini fark ettim ve düşüncelerimi bir kenara bırakarak bana seslenen sese karşılık verdim :
- Ne istiyorsun benden,beni yalnız bırak! (Şuan gerçekten ''baba'' bile demeye utandığım adama karşılık vermek istemiyordum.)
- Maya aç şunu artık, konuşmamız gereken bir konu var.
-Neyi konuşacağız? O kadının varlığını mı? Hayır, anlayamıyorum. Annemi kaybedeli daha iki hafta bile olmamışken nasıl annemin yerini başka biriyle doldurabiliyorsun! Eğer bu konuyu konuşmak istiyorsan , dinlemek bile istemiyorum ama tabi benim isteğimin ne önemi var , sen yine karaktersizliğinin öne sürdüğü bencilliğini koruyacaksın değil mi? Annemi , beni düşünmeden bunu yapabilecek misin? Bu kadar duygusuz olduğunu gördükçe senden daha çok nefret ediyorum! ( O adama içimdekileri büyük bir açık sözlülükle anlatıyordum ama hissettiklerimin sadece bir kısmını belli edebilmiştim.)
-Maya sus artık fazla olmaya başladın sözlerine dikkat et ve aç şu kapıyı !
-Senin sesini duymaya bile tahammül edemiyorken yüzünü görmeye nasıl dayanacağım?
-Artık zaten görmeyeceksin, seni halanın yanına temelli olarak Bursa'ya göndereceğim. Şoför, Asumanı birazdan getirecek. Seni de havaalanına götürecek. Burada gerginlik oluşmasını istemiyorum.Bavulunu hızlıca hazırla ve evi terk et.
Artık anlamıştım. Annemden başka kimsem yokmuş ki şuan annem de yok. Bu acıyı duygularımın olgunluğu bile kaldıramıyordu. Söylediği her söz ruhumun karanlıklarına hapsoluyordu. Tek başıma yaşadığım bu acı, beni karanlığın içine doğru çekerken kendimi aydınlıkta bulamaz oldum. Kaybolmuştum , beni bu karanlıktan sanırım sadece Alper kurtarabilirdi. Bursa'ya gitmeyecektim , gidemezdim de. Buradaki güvendiğim , sevdiğim adamı bırakamazdım. Beni bu şehre bağlayan tek şey Alper'in varlığıydı. İçimdeki ,ufacık da olsa, bir umutla hızla telefonumu aldım ve onu aradım.
Çaldı , çaldı , çaldı... Açmıyordu. İçimden bir küfür savurdum. Niye ihtiyacım olduğu zaman yoktu ? Şuan eminim ki bardaydı ve oraya gitmem gerekiyordu. Bavulumu hazırlamaya başlamıştım ama bu Bursa'ya halamın yanına temelli olarak gideceğim için değildi. Bavuluma sanki şuana kadar yaşadığım bütün anıları dolduruyormuşçasına bavulumu hazırlamaya devam ettim.
Simay Yıldırım'a yardımlarından dolayı teşekkürler.
Arkadaşlar, hikayemi beğendiyseniz vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin şimdiden yardımlarınız için teşekkürler :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Göçü
Teen Fiction17 yaşında Antalya'da yaşayan Maya'nın Annesinin intihar etmesiyle yaşanan acılar ve daha fazla yaşanmışlıklar hayatını tamamıyla değiştirecektir. Peki ya hayat ona olumsuzluk ve sırlarla saklı yaşamda ne gibi oyunlar oynayacaktı? Bu zorlu yolda sı...