MÜSLÜMAN KORELİM

hüzün

Uyandığımda saat sabahın 4 idi hemen duşa girdim herşeyde hzılı olduğum gibi duş almaktada hızlıyım.İşlerimi halledip dükkana gittim saat 5 idi kimse yoktu sadece Emre ve ben vardık artık kafade bulaşıktan sorumluydum hem çok rahattı hemde parası daha yüksekt tek eksik Kang woo arada görüyor olmamdı .Emre 'de benim gibi bulaşıktan sorumlu idi mutfağı temizleyip kafeyi biz açıyorduk sabahları hem bazen mutfak boş olduğunda çalışıyordum ya da tez yazıyordum Emre ile de arkadaş olmuştuk bulaşık yıkarken aynı zamanda konuşuyorduk .

Kafeyi açtığımzda yaz ayı yaklaştığı için ınsanlar hemen doluyordu herkes kendi işine odaklanıyordu önlüğümü takıp ve bandanam ile saçlarımı'ın onume gelmesını engelleyerek işime odaklandım . Emre ile hem işimizi yapıyor hemde laflıyorduk o sırada Kang gelince afallamıştım ''bir tane bardak verin ''sertçe söyleyince Emre'ye bakarak ben veririm sinyali vererk Kang ' a sinirli bir şekilde bardağı göğsüne verdim ve arkamı dönerek bulaşıklar 'ı yıkamaya koyuldum 1 haftadır böle idi herşyi bana karşı serti ama diğerlerine karşı güler yüzlü ve yumuşaktı birde şu kız var tabı yenı gelen benım yerıme beraber sureklı servıs yaptıkları onunla sureklı goruyordum eve gıderken bıle evet bu sinir bozucuydu böyle olmasını istemiyordum kafeden en geç ben çıkıyordum onunla o kzıı her seferınde goruyordum ah cidden kafayı sıyırcaktım evde zaten kımse yoktu fınaller bıtınce kızlar eve donmustu benım 1 hafta sonra sınavım vardı ve ben hala çalışıyordum.

Öğle arasına girince patronumuz hepimize yemek söylemişti benim hiç içeriye gitmek içimden gelmesede Emre kolumdan tutup zorla soktu.Kang yine o kızla gülüşerek yemek yiyyordu .Madem o böyle bende öyle olacaktım.Emre'nın yanına oturarak yemeğimi yemeye başladım kafe'de en buyuk ascımız ''elif bugun planın varmı ''ah şu abi sureklı bana bır seyler soruyordu ''ona bakarak ''dedıgım gıbı her zaman planım var ''dedğimde suratını asarak önüne döndü .

Yemeğimi yedikten sonra en çok bu saatler yoğun olduğumzdan dolayı hızlı bır sekılde bulaşık yıkıyorduk.Müzikle beraber yıkarken daha hızlı oluyordu Emre saolsun hiç bir şeye kızmıyordu.Akşam saat 12 olunca Emre ile otobüs'e binip evlerime dağılacakken karşımdaki görüntüyle hemen kafamı cama döndürdüm Kang yine o kızla ıdı Emre'ye dönüp yarın geç geleceğimi söylediğimde oda gülerek ''tamam ben hallederım sen sınavına odaklan ''teşekkür ederek önüme döndüm aslında Emre daha çok abi gibiydi .''şu kafedekı artıst bıze bakıyor ''dediğinde ona eğilierek ''kim''dediğimde ''şu çinli''dediğinde Kang olduğunu anlamıştım ona Çinli diyordu bende gülerek ''Emre durağına yaklaşıyoruz iyi akşamlar dediğmde ayağa kalkarak sanada dedi ve indi yanım boşaldığında son otobus oldugu ıcın sadece 5,6 kısı vardı kafamı cama yaslıyarak durağımı bekledim şu sürtük benden önce inmişti demek bizim yurtta değildi bu iyidi .Durağa yaklaşınca hemen ayağa kalktım Kang 'ta benimle birlikte kalkmıştı .Yurt kapısından içeri geçince Kang ''hani akşam planın vardı ''değinde kısa bir şok geçirdim ilk defa bana kızmamıştı suratına baktım kısa sureden sonra goz goze gelmıstık hemen arkamı dönüp anahtarı cevırerek evıme gırdım Allahım o bana soru sordu ısıkları acıp dans edınce ne abdal hareketler yaptıgımın fakına varıp durdum ve ağladım onu istiyrdum sadece bir soru sordu diye ağlıyordum ne yapacaktım ben ne yapıp unutacaktım yüzünü ezbere bildiğim çocuhu .

Eve geldiğimden beri ağlıyordum ya ben ağlamadan nefret eden insandım ne çok ağlamıştım şu hayattan annemin ölümü bu ağlmayı keserek kendime sandiviç hazırladım ve film açarak izledim film'in bazı sahnelerinde ağlarken bazı sahnelerınde kahkaha atıyordum gece 4 e kadar izledim sonra uyudum sabah 9 da işe gittiğimde neyseki Emre'ye söylemiştim telefondan sınav yeri belli olunca ellerim titredi herşeyim hazırdı mulakat nasıl olacaktı ?