Hermione işte bugün bu fikri kullanabileceklerine emin bir şekilde pankartları yeniden hazırlayıp gelmişti. İkili yaklaşık 15 dakika kimsenin aldırmaması eşliğinde pankartlarını gösterirken hiç konuşmamışlardı. Sonra ilginç bir şey oldu. Bir çocuk koşarak onlara yaklaşıp kartonu okudu ardından geri koşarak kayboldu.
"Bir şey mi yaptın çocuğa?" diye sordu kız şaşkınca.
"Henüz asamın menziline bile girmemişti!" diye savundu oğlan kendini. Hermione gözlerini devirene kadar çocuk aynı hızla koşarak geri geldi ve elleri dizlerinde nefeslerini düzenledi.
"Gerçekten bir Sickle mı?" Hermione ve Malfoy birbirlerine bir bakış atarak oğlana geri döndüler.
"Evet," dedi Hermione gülümseyerek. "Gel otur." Elini Malfoy'un olduğu tarafa uzatarak onun oturmak için getirdiği yığınla kartondan birini alarak çocuğun önüne koydu. Bu arada Malfoy'un korkunç bakışlarına aldırmadı.
"Evet," dedi Malfoy'da sahte bir gülümsemeyle. "kartona yılan zehri gelmiş olabilir ama merak etme evcildir. Yani... Sanırım..." Çocuk tuhaf tuhaf ikiliye bakarken Hermione zorlama bir kahkaha attı.
"Şaka yapıyor sadece. Söyle bakalım derdin nedir?" Çocuk heyecanla avucunda sıkıca tuttuğu gümüş parasını Hermione'ye uzattı.
"Benim adım William. Annemin dediğine göre ben çok fazla yaramazlık yapıyorum ve onun sözünü dinlemiyormuşum. Beni hastaneye götürüp durdu ve orada bir doktor sürekli benimle konuştu. Bana dertleştiğimizi söyledi. Sürekli bana sorular sorardı ve odasındaki eşyalarla oynamama izin verirdi. Annem uzun zamandır beni ona götürmüyor ve canım çok sıkılıyor. Annem babama oranın çok paralı olduğunu söylediğini duydum. Eğer oraya gitmeye devam edersem yeni doğan kardeşime bez alamazlarmış. Benim arkadaşlarımla konuşmamı istediler ama hiç yok. Bütün çocuklar kendi aralarında arkadaşlık kuruyor beni istemiyorlar. Geçen gün çok üzgündüm ve kardeşim çok ağlıyordu ben de onu susturmak istedim ama annem bana kızdı. Normalde bunları doktorla konuşuyordum ama ona artık gidemiyorum. Bir kere denedim ve bana çok param olması lazım dediler. Uzun zamandır para biriktiriyordum ama hala çok az. Siz ise sadece bu kadar istiyorsunuz!"
-----
Böyle böyle çocuk bütün içindeki ateşi söndürene kadar Hermione ve Malfoy'a anlattı. Hermione'nin dikkatini çektiği kadarıyla Malfoy olaya hiç dahil değildi. Çocuk anlattıkları bitene kadar elindeki tüy kalemle oynayıp durdu ve Hermione'nin aksine hiçbir şey demedi. Çocuk sonunda sustuğunda ve Hermione ona tatlılıkla bir şeyler söyleyip rahatladığında gitmek için kalktı ama Hermione onu durdurarak kendi cüzdanındaki birkaç bozukluğu çıkardı. Sonra sessizce Malfoy'un karnına bir tokat atarak avucunu uzattı.
"Ne?"
"Cüzdanın." Malfoy ona öfkeli bir bakış atarken Hermione William'a gülümseyerek ateş saçan gözlerle Malfoy'a döndü. "Çıkar şunu yoksa okula o kartonla yapışık şekilde geri dönersin."
Malfoy bu tehdide aldırmamıştı ama böğrüne yediği ikinci tokat onu ikna etmişti ki cebinden cüzdanını çıkardı. Hermione binasının hayvanına yaraşır bir şekilde oğlanın elinden söküp almıştı. İçi baya dolu olan cüzdandan bir iki Galleon çıkarıp onu çocuğun eline tutuşturdu. Olayı şokla izleyip konuşamayan çocuğa da, "Bunun yarısını doktor parana koyacaksın yarısıyla da kardeşinle annene tatlı alacaksın tamam mı? Ayrıca haftaya yine gelmeni istiyorum. "
"Ama anlamıyorum benim size para vermem gerekmiyor muydu?" Hermione oğlanın verdiği bir Sickle'ı gösterip göz kırptı.
"Verdin zaten. Görüşürüz." Çocuk yüzü mutluluktan ışıldayarak koşarak uzaklaşırken Hermione huzurla arkasından baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Sickle Bir Aşk (Dramione)
FanficHer şey 'sütlü çikolatalı pasta' yerine gelen 'acı kahveli Muggle işi leş pasta' yüzünden başlamıştı...