Batu

51 8 4
                                    

***
Bugün pazartesi ve ben genellikle bu günden nefret ederim. Alarmın sinir bozucu sesi,benim okula gelmemi bekleyen arkadaşlarım beni yok yazmaya hazır olan öğretmenler...
Ama bugün pazartesi gününe karşı bir nefretim yoktu çünkü ağabeyim akşam eve gelicekti,ve ben Batu'ya o gün bıraktığı mektup için hesap soracaktım.(tabiki hesap sormıyıcaktım tek amacım onunla konuşmak)
Evden dışarı çıktığımda Batu'yu gördüm. Beni mi bekliyordu acaba diye umutla beklerken yanına bir arkadaşı geldi.Ve benim içimdeki bütün umut camları kırıldı. Ama o da ne çocuk Batu'ya bir avuç dolusu altın veriyordu. Batu ve onun arkadaşları hırsızlık mı yapmışlardı? Gördüklerimi şok içerisinde izlerken onlar da beni farketmiş olacaklar ki bana doğru yaklaşıyorlardı. Telaştan ne yapacağımı bilemedim ve koşmaya başladım. Beni kovaladıklarına göre tespitlerim doğruydu.Koşarken ayağım kocaman bir taşa takıldı ve yere düştüm.Bacağım çok kötü kanıyordu.Beni kesin yakalayıp öldürceklerdi.Ayağa kalkamıyordum.Çok geçmeden yanıma Batu geldi.
"Beni öldürdükten sonra üzerime gelinlik giydirme olur mu?
"Kafanı bir yere mi çarptın?
"Hayır
O zaman niye salakça hareketler yapıp malca şeyler söylüyorsun?
"Benim söylediğim şeyler gayet mantıklı bence.Ayrıca sen ne tür bi hırsızsın şu an benimle konuşacağına bir yerlere saklanıp yakalanmaman için dua ediyor olman lazımdı.
"Ben hırsız falan değilim. Eğer elimdeki o altınlardan bahsediyorsan onlar benim değil. Ablamın düğününde takılan altınlar onlar.Sana birlikte okula gitmeyi teklif edecektim. Ama sen öyle koşunca ben de peşinden geldim.İnan çok pişmanım.
Demek bana birlikte okula gitmeyi teklif edecekti. Off ne kadar da aptalım resmen önüme gelen fırsatı geri teptim. Ama Batu'nun söyledikleri de bana pek mantıklı gelmemişti.Batu'nun ablasının altınları niye Batu'nun arkadaşında olsun ki ayrıca Batu'nun bir ablası mı vardı. Altınları niye yolun kenarında ona vermişti? Bunları daha sonra araştıracaktım ama şimdilik Batu'nun söylediklerine inanmış gibi yaptım.
"Dizin çok acıyor mu?
"Efendim
"Dizinden bahsediyorum.
Dizim bayağı kötü olmuştu.Onunla konuşurken dizimi unutmuştum.
"Ayağa kalkamıyorum.
Bu cümleyi der demez Batu beni kucağına aldı.Resmen şu an Batu'nun kucağındaydım.Gerçekten cok güzel kokuyordu.Şimdi farkettim. Kolunda bir dövme var .Sanırım çince yazılmış, bir an kolundaki dövmenin anlamını Batu'ya sormak istedim sonra kararımdan vazgeçtim.Batu beni biraz kucağında taşıdıktan sonra beni taksiye bindirdi.Herhalde beni hastaneye götürecekti.
"Melek hadi uyan
Taksideyken yarım saatliğine içim geçmiş.Kafamı kaldırdığımda bir evim önündeydik Batu beni kucağına aldı. Bu sefer yüzümün kızardığını hissedebiliyordum.Niye buraya geldik diye sordum.Burası benim evim dedi.İnanamıyorum Batu beni evine getirmişti.Evi iki katlı kahverengiye boyanmıştı. Içi ise sadece beyaz ve siyah renklerin hakim olduğu eşyalarla donatılmıştı.Siyah koltuğa oturup yaralı bacağımı uzattım. O da ilk yardım setini getirip bana pansuman yaptı. Buraya geleli yaklaşık bir saat olmuştu ama Batu'nun ağzından tek bir kelime bile çıkmamıştı. Ben ona bakıyordum o da adeta bana bakmamak için gözlerini odanın her tarafında gezdirmişti.
Ben artık gidiyim dedim ve kapıya doğru yöneldim.
"Gitme, bugün burada kal lütfen!
Batu bana gitme mi demişti. Şu an sevinçten koltukların üstünde zıplayabilirdim.Ama gitmem gerekiyordu. Ağabeyim bugün eve gelecekti benim de onun yanına gitmem gerekiyordu. Batu'yu yüzüstü bırakıp gidecektim.

ilk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin