Güneşin batışını her güzelliğiyle gösteren akşamüstü saatlerinde Umut ve Baran, bilim için yapılan bir bağış organizasyonuna katılmışlardı. İçeride dağınık düzende etrafı gözetliyorlardı. Henüz aksi bir şey yoktu. Baran, telsizden seslendi;
"Yalnızca dört koruma var. Tabii dışarıdaki iki korumayı saymazsak."
Umut, karşılık verdi;
"Sesinde bir kuşku var."
"Neden olmasın, sonuç olarak koruma sayısı çok az."Gamze, masa başında destek çıkıyordu. Telsizden konuşmaya katıldı;
"Her tür sorunu halledebilirsiniz."
"Her sorunu halledebilir miyiz, bilemiyorum."
"SAVUNMA'nın en iyi iki ajanısınız."
"Olabilir. Bazen kimsenin çözümünü bulamadığı denklemler de çıkabilir karşımıza."Umut, sinirlenmişti;
"Siz ikiniz susar mısınız? Beynimi kemiriyor gibisiniz."
Gamze, bir iki saniyeliğine sustu. Kendini tutamadı ve tekrardan konuştu;
"Bir sorum olacaktı."
Baran, cevap verdi;
"Dinliyoruz."
"Bu organizasyonda ne işimiz var? Yani demek istediğim şey; SAVUNMA'dan yardım istenmedi."
"O yüzden buradayız."
"Nasıl yani?."Açıklamayı Umut yaptı;
"SAVUNMA'dan yardım istenmemesinin bir sebebi var. Ve biz de bunu çözmek için gönderildik."
"Gönderildik mi? Kim tarafından?."
"Sayın Müsteşar Semih Can Karacan."Umut, şüpheli birini fark etti. Şüpheli kişi salonu terk ederek bir koridora girdi. Peşinden giderek kim olduğunu öğrenmeye niyeti vardı. Aynı zamanda Baran ve Gamze, konuşmaya dalmışlardı;
"Peki efendim, en iyi ajan unvanını almak nasıl bir duygu?"
"Kendini havalarda görmekten çok, görevlerde nasıl bir izlenime sahip olacağın önemli oluyor."
"Sizin gibi bir saha ajanı olmak istiyorum."
"Zamanla olursun."Az sonra salonun yetkili kişilerinden biri konuştu;
"Şimdi, bilim adına buluşlar yapan ve onları hayata geçiren fikirlerin asıl sahibini alkışlar eşliğinde kürsüye davet ediyorum."Tüm salon alkışlamaya başladı. Baran, telsizden Umut'a seslendi;
"O geliyor hazır mısın?"
Telsizden bir ses gelmedi. Baran, tekrar konuştu;
"Umut, hangi cehennemdesin?."
Umut'un telsizden cevap vermemesinin sebebi, takip ettiği kişiyle bire bir dövüşmesiydi. O, dövüşürken aynı zamanda salona alkışlarla alınan bir isim giriş yapmıştı.
Gamze, telsizleri kontrol ettikten sonra Baran'a seslendi;
"Telsizler çalışıyor ve bir sorun yok."
Baran, tedirgin olmuştu. Gamze'ye seslendi;
"Umut'un son aktif olduğu yeri tara"
"Tabii efendim."Birkaç saniye sonra Gamze, Baran'a konum bilgilerini gönderdi;
"Konum bilgileri yüklendi efendim. Takip edebilirsiniz."
"Anlaşıldı."Baran, Umut'un son konumu için uğraşırken Umut, halen bir dövüşün içindeydi. Rakibi oldukça iyi dövüşüyordu. Yine de yeteri kadar iyi değildi. Çünkü Umut, gücünün tamamını kullanmıyor ve hatta rahat dövüşüyordu. Bu dövüş son bulsun istediği bir an hamlesini yaptı.