Medyada;Deniz'in arabası
Esin'in başı döndükçe dönüyordu ve sonunda bayılmıştı.Deniz,Esin'in bayıldığını görünce numara yaptığını sandı ama baktı ki kalkmıyor yanına gitti ve bayıldığının farkına vardı.Bunun üzerine "oğlum,harbiden bayılmış kız lan.Ben gidiyorum Esin'le,sizde dağılın artık" dedi korktuğunu haykırırcasına.Daha sonra Esin'i belinden kavrayarak son model Rangerover siyah cipine götürdü.Diğer erkeklerde kendi arabalarına binerek evlerine gittiler.
Deniz,Esin'i kendi evine götürdü.Orada yalnız yaşıyordu (yani ailesi yoktu) ama ev arkadaşı vardı,çeteden Emre.Bu gece evde olmayacaktı;çünkü sabah erkenden annesinin yanına gitmişti ve bir hafta daha orada olacaktı.
Deniz,Esin'i salondaki rahat ve sportik koltuğun üzerine bıraktı nazikçe.Esin'in güzelliğini yeni farkediyordu.Ahım şahım güzelliğine eşlik eden lüle lüle saçları,yastığını düzeltmek için üstüne doğru edildiğinde aniden açılan pencereden gelen rüzgârın etkisi ile Deniz'in yüzüne doğru savrulmuştu.O an Esin gözlerini açtı.Karşısında üzerine doğru eğilmiş bir adet Deniz Kaya olduğunu görmüştü.Deniz yine çok yakışıklı görünüyordu.
Esin'in uyandığını gören Deniz bir hışımla kalktı ve "Esin iyi misin?Öyle bir anda yığıldın yere,ne oldu sana?Çok korktum senin için ya sana bir şey olsaydı!" dedi.Esin buna karşılık olarak "bana bir şey olsaydı ne farkederdi ki?" dedi artistlik taslarcasına.Deniz'in verdiği cevap Esin'i şaşırtmış ve aklında birçok sorunun oluşmasına sebep olmuştu."Çok şey farkederdi;çünkü ben.." sustu orada Deniz ve bir hışımla odayı terketti.
Esin bunun cevabını çok merak etmişti."Yoksa...?" diye geçirdi içinden.Esin'de olan şeyler onda da mı olmuştu?Her eve geldiğinde kendini bulutların üstünde mi hissediyordu Esin gibi,yoksa midesinde kelebekler mi uçuşuyordu?
Esin,kendine de neden böyle olduğunu bilmiyordu.Kendisine olanları en yakın arkadaşı Selin'e anlatmak istiyordu.Selin bu konularda tecrübeliydi bu yüzden ona, ne olduğunu anlatabilirdi.Kafasında böyle fikirler belirirken Deniz'in evinde olduğunu farketti.Deniz'in odasından gürültü geliyordu.Esin endişelendi;çünkü Deniz sesten nefret ederdi.Onu bu kadar sinirlendiren şey ne olabilirdi ki,böyle sesler çıkarsın?
Esin merdivenleri çıktı,Deniz'in odasına yaklaştı ki bir de ne görsün!Deniz'in eli kanlar içindeydi.Yerler kanlı cam parçalarıyla doluydu.Esin,beyninden vurulmuşa döndü.Deniz,ellerini saçlarının arasından geçirerek hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Hemen Deniz'in yanına oturdu.Deniz'e "ne oldu sana böyle,neden bu hâldesin?" diye sıcak bir sesle sordu ama bir cevap alamadı.Yerde duran telefona uzandı ve hâlâ açık olduğunu gördü.Telefonu kulağına yaklaştırdı ve "alo" diye seslendi Esin.Karşıda Deniz'in kuzeni Baran vardı.Esin "Baran ne oldu bana da söyle" dedi.Baran yutkunarak "çok üzgünüm Esin.Deniz'in babası kaza geçirdi ve yoğun bakımda.Doktorlar durumunun çok kritik olduğunu söylüyor" dedi.Esin bunu duyunca küçük çaplı bir şok geçirdi ve "hangi hastanedesiniz?" diye sordu.Baran "Acıbadem Hastanesi'ndeyiz" diyerek sorusunu cevapladı.
Esin,Deniz'e dönerek "umudunu kaybetme,dik dur!" dedi kendine güvenen bir ifadeyle.Deniz kendinden geçmiş bir şekilde "kapa çeneni,sesini duymak istemiyorum" dedi ve daha sonra ekledi "bu evi terk et.Seni görmek istemiyorum, beni yalnız bırak!Sana defol dedim" diye bağırdı.
Esin ne yapacağını bilmiyordu.Deniz'i en zor zamanında yalnız mı bırakacaktı? Deniz'in ona bu durumda bile kötü davranmasını anlayamıyordu.Esin kapıya doğru yaklaştı ve o anda...Yazarken yardım eden canımın içine Sanayam'a sevgiler...