Hayat öyle böyle geçti derken ömer 20 yaşında genç bir dekikanlı olmuştu. Merve de çok güzel ve çekici bir kız olmuştu. Ömer hala merve nin aşkından yanıp kavrulurken merve onu çoktan unutmuştu zaten. Ömer 8 yıl önce gördüğü merveyi bir daha görememişti. Çok acı çekiyordu. Ömerin askerlik çağı gelmişti. Askere gidecekti.hala kalbinde merve yatıyordu. Hala onun hayalini kuruyordu. İnsan boşuna hayal edermi ki? Hayal gerçekleşmek için mi kuruluyor yoksa hayatın bizi aldatması için mi kurdurtuyor hayali. Ömer askerliği bitirdikten sonra evine dönmüştü. Annesi ve babası çok seviniyordu. Ama o hala mervesine yanıyordu. İçindeki aşk acısını dışa yansıtmıyordu. Ömer çok iyi bir delinkanlıydı oldukça yakışıklıydı. Şimdiye kadar hayatına hiç kız girmemişti. Daha önce ömer i seven bir kaç kız çıkmıştı ama ömer hiç takmamıştı. O sadece mervesine yanıyordu. Son zamanlarda uzaklarda dalıyordu gözleri. Babası anlamamıştı ama annesi anlamıştı ömerin hallerinden. Annesi daha önce konuşmaya çalışmıştı ama pek fazla üzerine gitmemişti. O gün saadettin ömerin babasını aramıştı. Hal hatırları sormak için. Ömer de onları sesizce dinliyordu. Görüşme bittikten sonra babası uzun bi süre ömere baktı. Ömer şaşırdı bir an içinden ; acaba babam merveyi sevdiğimi anladı mı ?diye. Babası gülümsedi mervenin sana selamı var deyince ömer hafiften gülümsedi. İçindeki sevgisini dışına yansıtmadı. Babası da nerden bilecekti ki. Ömer aleyküm selam diyerek dışarı çıktı.
