"Uyansana Ezik!"
Saçlarımdan süzülüp gerdanima alan suyu elimle temizleyip Tuğçe ye baktım.
"Kafama su dökme amacin neydi acaba?"
"Canım öyle istedi!"
Elinden bilerek bıraktığı bardak düşünce yataktan fırlayıp soluğu Tuğçe nin yanında aldım.Üstümü değiştirerek aşağıya inen Tuğçe nin yanina gittim.Havuz partisi vardı.
"Senin o saçlarını var ya tel tel yolarim!"
Tuğçe sinirle bana gelirken konuşmaya başladı.
"Asıl ben senin saçlarını yolarım kimsin kızım sen?"
Islak saçlarını elime dolarken aşağıya çektim.
"Bir Selin Yılmaz'a yapılacabilecek en kötü şeyi yaptın Tuğce.Bedelini ödeyeceksin!"
Kalçasına tekme atarak havuza itince karşı taraftan gelen gülüşmelerin olduğu yere baktım.
Didem bile gülüyorsa bu işte bir iş vardır.Dengemi kaybederken havuza düşeceğim sırada belimde hissettiğim bir el beni kendine çekerek dengemi sağladı.Tabi ya kahramanım Emre!
"Saol Emr-"
Başımı döner dönmez koca gözlerim mavilerle buluştu.
"Pardon yani saol Ali."
Gülümseyerek elini belimden çekti.
"Ne o?Emre'yi mi bekliyordun?"
Sağ tarafımızda duran çevresi kızlarla dolu Emre'ye baktıktan sonra tekrar bana döndü.
"Daha çok beklersin ben sana söyleyeyim."
"Hadi ya öyle mi?"
Başıyla onaylayarak güldü.
"E anladım Ali havuz partilerini falanda bir yere kadar da okulu napıcaz.Yani buraya yakın ama."
"Dert etme açığa geç.Üniveriste sınavına çalış."
"O kadar kolay mı ya?"
Gülüşmelerimiz devam ederken eli hala belimde olan Ali sanki çekmemekte ısrarcıydı.Ali nerdeyse Didem orada ya hemen geldi yanımıza salak!
"Ee Alii napıyoruz bu gece?"
Hayır şeytan diyor yapıştır bi tane suratına sonra açıkca hastaneye gidiyoruz de neyse ya.
"Bilmiyorum Didem."
"Siz ne ara bu kadar yakın oldunuz Selinle?Dün bir bugün iki!Nerdeyse bi hafta oldu!"
Ali elini çekince yanımızdaki masadan iki içecek alıp Ali'nin yanında durmaya devam ettim.
"Kimlerle takıldığım,arkadaş olduğumuz,öpüştüğüm,seviştiğim,kavga ettiğim seni hiçbir zaman alakadar etmedi ve alakadar da etmeyecek!Umarım bunu anlamışsındır Didem.Bu kaçıncı sorgulayışın bugün?"
Elimdeki içeceklerden birini alıp kafaya dikti.Gözlerim Emre'yi ararken karşı kısımda bolca kızı yanına almış farklı bir Emre görmem dakikalarımı aldı.Sinir katsayım boyumu aşarken Ali ile Didemi ittirip hızlı ve sert adımlarla Emre'nin yanına gittim.
"Emre Bey!"
"Selin..."
Sessizlik fazla uzun sürmezken Emre yanındaki kızlardan izin alıp karşıma geçti.Elimdeki içeceği Emrenin kafasına boşaltmak isterken bardakla beraber attım.
Sonrasımı?Sonrası facia!
//Ali//
"Ali!"
Havuzun diğer tarafından duyduğum çığlıkla Selinin yanına koşarak gittim.Kafası kanla dolan Emreyi görünce beynimde çakan şimşeklerle elim şortumun cebindeki telefona gitti.112'yi arayıp telefonu birilerinin eline tutuşturunca ağlama krizine giren Selin'e baktım.Kafasını gögsüme yaslayarak uzunca onu izledim...