İşte bugün o facianın ilk günü! Sabah kalktım, elim yüzüm falan fıstık derken kendimi birden okulda buldum. Sanki okuluma ilk defa geliyordum. Ama gerçekler tam 6 yıldır bu okuldaydım. Okulumu incelerken ufak tefek bazı değişiklikler fark ettim. Okulumun duvarları boyanmış önceden güneş sarısıydı. Şimdi ise açık mavi olmuş. Değişik. Pencereler değişmiş ama sadece müdürün odasının. Sadece bu kadar değişmiş. Okulun içine girdim. Kantinde bazı çikolatalar gelmiş. Kahvaltı yapmıştım ama onları görünce acıktım. Ve aklımdan bi canga almak geçti. Biraz kendimle konuştuktan sonra kantine girdim. 3-5 kişilik sıra vardı. Demek ki sadece ben kahvaltıdan sonra acıkmıyorum diye sevinirken onu gördüm ve kalbim hiç bu kadar hızlı atmamıştı. Sanki kalbim ağzımdan fırlayacak gibi. Tamam bu biraz abartı oldu ama, kalbimin bu kadar hızlı attığı en son ben 10 yaşındayken bir kaza olmuştu. Kaza geçirmiştik orada atmıştı. Ama bu sanki biraz daha farklı gibiydi.
Belki de onu uzun zamandır görmediğimdendi. Ne kadar değişmiş 3 ay içerisinde. Boyu uzamış, kıvırcık saçları biraz dalgalı dalgalı o büyük ve etkileyici kahverengi gözlerinin önüne düşmüş. Üzerinde ise her zamanki ten rengi kaprisi ve çizgili mavi-beyaz tişörtü vardı. 4. Sınıfın son günü de onları giymişti. Her neyse, onu incelerken neyseki beni görmedi. Ama çikolata almak için sıraya girdiğim sıra bitmiş ve kantinci abi beni bekliyormuş. zaten ben onu dikizlerken hayal gücümde bir yerlerde "hadi kızım!" "hadi!" "alo?" "ne istiyorsun? " sesleri geliyordu. Demek o abiden çıkıyormuş. Tam o beni görecekken abiye "yok abi ben bişey istemiyorum" dedim ve hızlı adımlarla beni bu çirkin halimle görmesin diye kantinden çıktım. Ve artık sınıfa girmenin vakti geldi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIMIZ BİR TESADÜF
ChickLitOnu ilk gördüğüm zaman 1. sınıftı. Ta ki 6. sınıfa kadar aşkımızı besledim, büyüttüm. Ama o ne yaptı?