14.Bölüm

26 5 1
                                    

Tam 10 dakikadır hiç konuşmadan önümdeki patatesi yiyordum. Ama Doğa'nın sesiyle kendime geldim.

"Eylül!" dedi bağırarak. "Seni duyabiliyorum Doğa." diye karşılık verdim gözlerimi devirerek. "Tabi Canım o yüzden 4. çağırışımda duyabildin." dedi bıkkın bir ses tonuyla birlikte.

"Yorgunum biraz." dedim. "Tabağı kemirmen bittiyse sınıfa çıkabiliriz." dedi. Kafamı olumlu anlamda sallayarak masadan kalktım. O sırada gözüm Rüzgar'ın olduğu masaya kaydı.

"Selin." dedi Doğa. Ona anlamadığımı belli eden bir surat ifadesiyle baktım. "Yanında ki kız." yine anlamadığımı belli eden surat ifademi takınırken. Doğa koluma girip beni sürüklemeye başladı.

"Diyorum ki Rüzgar sana hafta sonu bir hap falan mı içirdi? O da sana yan etki yapmış herhalde. Salaklaşmışsın." dedi kıkırdayarak. Bende gülerek karşılık verdim.

➰➰➰

Sınıfa girip sırama geçtim ve kafamı masaya koyup gözlerimi kapadım. Yanımda bir kıpırdanma hissedince başımı kaldırdım. Rüzgar bana bakıyordu.

"Şey ben bugünlük Selin'in yanına geçsem senin için sorun olur mu?" dedi belirli belirsiz gülümseyerek. "Yok, hayır sorun değil." dedim bende aynı şekilde karşılık verirken.

Sınıfa giren hocanın arkasında biri daha girdi. O kişinin kantinde çarpmış olduğum kişi olduğunu anlayınca gözlerimi devirdim.

"Oturun." dedi. Öğretmen olduğunu anladığım kişi, sert bir şekilde. Biz yerimize oturduk. "Bu yeni sınıf arkadaşınız Bulut Aras." Dedi. "Geç oğlum sende boş bir yere otur." dedi. Gözleri sınıfta gezinirken beni bulduğunda alayla gülümsedi ve yanıma gelmeye başladı. Tam sıraya geçecekti ki biri omuz atıp onu durdurdu. Kim olduğuna baktığımda ise Rüzgar olduğunu anladım.

"Hayırdır Aras?" dedi alaylı bir tavırla gülümseyerek. "Önümden çekilirsen yeni sıra arkadaşımın yanına geçicem." dedi. 'Yeni sıra arkadaşım' derken bana bakarak göz kırpmıştı. Onun bu tavrı Rüzgar'ı daha da sinirlendirmişti ki. Hoca'nın sesi böldü.

"Hayırdır gençler." dedi tek kaşını kaldırarak. "Yerime geçeceğim ama arkadaş izin vermiyor Hocam." dedi yeni çocuk. "Benim olan sıraya oturabileceğini zannetmiyorum Aras." dedi. "Artık okul sıralarını da sahiplenir olmuşsun bakıyorum da Soykan." dedi.

"Yeter, kesin. Ne derdiniz varsa dışarıda halledersiniz. İzniniz olursa dersime başlayacağım." dedi. O sırada Yeni çocuk başka sıra ararken gözlerimle Selin'in olduğu sıraya baktığımda, yanında oturan kişinin arada Rüzgar'ın yanına gelen çocuk olduğunu gördüm.

"Sesi güzel olan bir kız öğrenci alabilir miyim?" dedi hoca. Ben hiç aldırış etmeden bir elimi yanağıma yaslamış diğer elimlede kalemi çeviriyordum.

"Hocam Eylül'ün sesinin çok güzel olduğunu duydum bence o kalksın." dedi biri. Sesin geldiği yöne bakınca o kişinin Selin olduğunu anladım.

"Eylül kim?" dedi hoca. Ben duymazdan gelirken. "Eylül bu hocam." dedi Rüzgar gülerek beni gösterirken. "Eylül tahtaya gelir misin?" dedi Hoca. Ben Rüzgar'a ölümcül bakışlar atarken.

Ayağa kalktım ve tahtaya doğru yürümeye başladım.

"Evet. Sesi güzel bir erkek alabilir miyim tahtaya?" kimseden çıt çıkmıyordu.

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin