Bölüm 1

72 4 0
                                    

Her gün olduğu gibi yine barda en kuytu köşede tek başıma oturarak etraftaki iğrençlikleri izliyordum. Dans eden çiftler, duvarda birbirine yapışmış vücutlar. Hepsi iğrençlik ve ötesiydi. Ne anlıyorlardı ki böyle sarmaş dolaş olunca. Bunun üzerine bir sigara çıkardım ve barmene işaret ederek çakmak vermesini söyledim. Sigaramı yaktıktan sonra derin bir nefes aldım. Boğazımı yakan acı bir tatla gülümsemeye başladım. Tam karşımda oturan sinirli ve asabi bir adam barmenle kavga ediyordu. Barmenin bu zavallı haline acıdım iyi bir dayak geliyordu sanırım. Etraftaki güvenlikler iri yarı olan adamı tek elleriyle tutup götürmeye başladılar. Barmen de arkasından okkalı bir küfür etti ve benim gülümsemem iyice büyüdü. Yanıma baktığım anda bir adam birasını içerken gözünden hem yaşlar akıyordu hemde gözünden ateş çıkarıyordu. Acaba bu adama ne olmuştu. İnsanlar neden bu kadar aciz ve kırılgan olurdu ki? İçtiğim sigarayı söndürdükten sonra yeni bir içki aldım ve arkama yaslanarak o adamı izlemeye başladım. Adam durmadan gözlerindeki yaşı silip öfkeyle bardağına bakıyordu. En sonunda önünde duran sigara paketini açıp içmeye başladı. Çatık kaşları iyice çatınca ve ardından öksürünce ilk defa sigara içtiğini anladım. Benim ona baktığımı anlamış olacak ki yüzüme bakmaya başladı bende ona aynı karşılıkta bakınca kaşlarını çatıp önüne döndü. Ben tekrar sigara yakana dek o öyle put gibi durup bardağını inceledi. Ben neden onu izliyordum? Acaba Shanla mı gelseydim? Canım sıkılmaya başlamıştı. Zaten ne zaman eğlendim ki. Yanımdaki adamın telefonu çalınca sinirle açtı ve bağırarak konuşmaya başladı;

- Ne diyorsun ulan?

-Hayır!

-Gördüm.

-Ne diyim ulan neden aldattın mı diyeyim?

deyip telefonu kapattı. Anladığım kadarıyla aldatılmıştı. Bunun için ağlıyordu. Acaba ne zamandır çıkıyorlardı. Bana ne ki bundan.(!) Adam hızla telefonuna sarıldı ve birine mesaj atmaya başladı. Ben göremiyordum. Sanki ben ne yapacaksam. Telefonu hızlıca masaya bırakıp tekrar içki içmeye başladı. Sanırım çok seviyordu. Veya egosu bunu kaldıramıyordu. Bir süre daha aynı şekilde adamı izlemeye devam etsem de sıkıldım ve bardan ayrılıp Shan'ın yanına gitmeye karar verdim. Bardan çıkıp temiz havayı içime çektim. Yağmur yağıyordu ve bu yağmur beni iyice kötülüğe sevk ediyordu. Yağmurdan korkan biri olmadım hiç hatta gök gürültüsünü dinleyecek kadar seviyorum. Yavaş adımlarla arabama doğru gittim. Arabaya bindim ve tam çalıştıracakken o adam kaldırıma oturdu ve telefonunu yere atıp paramparça etti. Bir süre kaldırımda öylece yağmurun altında sırılsıklam bir şekilde bekledi ve dayanamayıp bir motora atlayıp gitti. Ben ise Shan'ın evinin yolunu tutmuştum. Aradım ama açmadı. Tabi ki yine yatağını ısıtmak için kızlarla oyalanıyor dur . Evine geldiğimde anahtarı bende de olduğu için hızlıca açıp içeri girdim ve açıkçası şaşırdım. Televizyonun karşısında elinde patlamış mısır tabağıyla uyuyordu. Bende sessizce kapıyı kapatıp yanına uzandım. Gözünü açtığında ise gözleri büyüdü ve mırıldanmaya başladı;

-Doğa, ne işin var?

-Sadece sus, uyu.

-Sinirliyiz yine(!)

-Sus!

-Tamam, tamam.

Sabaha kadar hiç uyuyamamıştım. Aklım hep o adamda idi. Peki ben niye düşünür oldum. Shan yanımda hayvan gibi uyurken ben hep insanlara yaptığım işkenceler yüzünden kafamdaki şeytan beynimi sikmeye başladı.. Sen katilsin. Seni sevmiyorlar ve bu seni üzüyor iyi biri değilsin ölmeyi hak ediyorsun ailene acıyorum bu yüzden seninle ilgilenmiyorlar.. Doğa Öztürk öl!.. Doğa'nın ailesini onu sevmiyor. 

-Sus! Yalvarırım sus.. Bu kadar aciz bir DOĞA ÖZDEMİR...

-Kapa çeneni. Sus siktir ol git beynimden sus!.

O anki bağırmamla Shan sıçrayarak uyandı ve bana baktı. Tam konuşacakken ona bakınca sustu ve bende apar topar evden çıkınca arkamdan söylendiğini duydum. Hızlıca arabama atlayıp hızlı bir şekilde evime doğru sürdüm. Hayır, hayır eve gitmek istemiyorum. Ölmek istiyorum... Hayır. Zarar vermek istiyorum, insanların acı çekmesini istiyorum..Hızlıca bara doğru sürdüm ve kendimi hızlıca içeriye doğru attım. Biraz kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı ve bunun en iyi yolu yabancı birileriydi.. Bir süredir beni kesen adamı odalardan birine sürükledim ve hem onun ihtiyacını hemde benim kafamdaki şeytanı bir süre susturmak için yapacağım şeye başladım. Hemen soyunduk ve işi halletmeye başladık. Canımın yanmasını istemiyordum. Onun yansın istiyordum. Bu evren denen boktan şey hep bana mı dönmez? Kim yönetiyor bunları?

                                                                                      ***


Sabah uyandığımda dün geceki adam uyuyordu. Ve bende ona görünmemek için hızlıca odadan çıktım. Arabaya ilerledim. Tam garaja yönelirken bir adam kaldırımda oturuyordu. Bu dünkü adamdı. Evet, evet oydu. Bu sefer ağlamıyordu. Gözleri duygusuz bakıyordu. Bana baktığında ben de ona bakmaya başladım. Bu sefer bir cansıza bakarmış gibi bana bakıyordu. Kendimi bir an hayalet sandım. Zaten öylesin Doğa Özdemir.. Sen görünmüyorsun. Sen acizsin.. O adam sana bakmıyor... Kafamdaki şeytanı susturmak istercesine gözlerimi kapattım ve biraz öyle durdum..Gözlerimi açtığımda ise, adam hala bana bakıyordu. Bir cesede bakarmış gibi yüzünü buruşturarak bakıyordu. Önüme dönüp yürümeye başlamadan önce bir sigara çıkardım ve yaktım. Bakışlarını çekmişti ve bu işime gelmişti. İnsanlar, bana bakamazlar. Beni süzemezler. Konuşamazlar. Hepsi gereksiz... Arabaya doğru ilerlerken sigaramdan derin bir nefes alıp yere attım ve ayağımla ezdim. Arabaya binip eve doğru sürmeye başladım. Açtım, ama bunu önemsemiyordum. Hızlı gitmeye başladım.. Bana korna çalsalar, ışıkta durmasam bile seviyordum. Hızlıca eve gelip garaja girdikten sonra arabayı park ettim ve asansörle eve doğru çıktım.  Eve girdikten sonra temizlikçinin gelip evimi temizleyip gittiğini gördüm ve o an sinirlendim.  Sırf Shan yüzünden benim evime dayanıyorlardı. İçki şişelerim, Paketler, kıyafetlerim,ayakkabılarım, bilgisayarım.. Her şeyimi düzenleyip gidiyorlardı. Odama çıkıp dolaptan kısa bir siyah şort ve kısa kollu siyah tişört çıkartıp banyoya girdim. Sıcak suyu açıp vücudumu yakmasına izin verdim. Rahatlamaya ihtiyacım vardı. Sıcak suyun derimi yakarken verdiği hisle inledim. Bir süre daha öylece durup saçımı duruladım ve banyodan çıkıp siyah bornozumu üstüme giyip kurulandıktan sonra pijamalarımı giydim ve saçımı ıslak bir şekilde bırakınca uyumaya karar verdim. Yatağın içine girip yorgana sarıldım ve uyumaya başladım...


ÖLÜM NOTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin