Dünden beri barın kaldırımında oturuyordum. Aklımdan çıkmayan görüntüler, anılar, 2 ay hepsi film şeridi gibi gözümü kapattığım an gözlerime istila ediyordu. Bunlar gitmiyor. O gece yani dün, Mira'yı yatakta üstelik bizim yatağımızda bir adamla yakalamıştım. Öylece kalmıştım. Çakılı kalıp hareket edecek gücüm bile yoktu. Sadece bakmakla yetindim. Sanki girsem ne olacaktı? Demek bu yüzden bana 2 haftadır iğrenirmişçesine bakıyordu.Bu 2 ay yalan mı? Bu tanımadığım herifi yatağına sokacak kadar ne yaşamıştık? Hızlıca odadan çıkıp kendimi dışarıya attım. Gözlerimden yaşlar benden habersiz akmaya başlamışlardı bile. Gözlerim ölesiye ağrı içindeyken sikik yaşlar durmak bilmiyorlardı. Ben elimle sildikçe daha da artıyorlardı. Sanki sinirimin göstergesi gibi artıyordu. Bir şeyleri koparıp fırlatmak istiyordum. Tekmelemek, öldüresiye dövmek... Çöp kutusuna tekme attım ve düşüş sesinin boş sokakta yankılanmasını dinledim. Boğazımda bir şey düğümlenmişti. Ne kadar bağırsam, ağlasam geçmeyen bir düğüm. Sanırım zihnimin gözyaşlarıyla akıttığı anılardı onlar. Peki bu anıları ne yapacağım? 2 saattir oturduğum kaldırımdan kalkıp arabama doğru yürümeye başladım. Dizlerim acıyordu. Gözlerim isyan edercesine kapanmak için çırpınırken ben açık tutmak için çabalıyordum. Arabayı hızlıca bara doğru sürdüm. Bara girdiğimde sevgililerin mutluluğuna bakınca aklıma yine görüntüler gelmeye başladı. Hızlıca barmene bir bira söyledim ve beklemeye başladım. İçtim.İçtim ve içtim. Bir şey değişmedi. İçince geçer sandım. Daha da arttı. En ağır içkileri içtim olmadı. O sırada bana bakan biri olduğunu anladım ve kafamı çevirdiğimde simsiyah kaplı bir kız bana bakıyordu. Ona baktım ve önüme döndüm. Ne vardı sanki ağlayamaz mı bir insan? Bakışlarını hala üzerimde hissediyordum. O sırada telefonum çaldı ve hızlıca cevapladım.. Kısa cevaplar vererek telefonu fırlattım. Masada duran sigara dikkatimi çekti ve önceden hiç içmediğim için içmek istedim. Paketten bir tane çıkarıp çakmak istedim ve derin bir nefes çektim. Ani bir öksürükle geri çektim ağzımdan ciğerlerime kadar yakan bir sis çektim resmen. Bana bakan kızın dudaklarının kenarının kıvrıldığını gördüm sinirim iyice arttı. Tekrar derin bir nefes aldım ve ilki gibi boğazımı yakmamıştı. İşte sigarayı sevmiştim. En az 1 saat daha durup sigara ve içkiyle bar taburesinde duruyordum. Ortam iyice ter kokmaya başladığında parayı ödeyip çıktım. Tam arkamı dönüp çıkarken arkamı döndüm ve siyahlar içindeki kız yoktu. En azından bana bakmayan gözlerden kurtulmuştum. Temiz havayı içime çekip kaldırıma oturdum ve gözümden yaşlar tekrar istemsizce akmaya başladı. Saatlerce kaldırımda oturup düşündüm. Yeri geldi ağladım yeri geldi kendi kendime küfredip etraftaki insanları dövmek istedim. Sadece tek yaptığım oturup etrafa bağırmaktı. Saat sabah beşe kadar kaldırımda yere çakılmış gibi oturdum ve bekledim. Artık gözlerim kan çanağına dönmüştü. Ama hala oturuyordum. Kalkmaya gücüm yoktu. Bir süre daha öylece durdum ve kaldırımdaki çizgileri ezberlemiştim. Kafamı kaldırdığımda o siyahlı kızın tam önümde durup şüpheci gözleriyle buluştu gözlerim. Kız sanki ruh bozukluğu yaşıyormuş gibi bu sefer, ateş saçan gözleriyle bana baktı. Ve hızlı adımlarla ortadan kayboldu. Telefonum durmadan çalışıyordu. Açmıyordum. Açamıyordum, cesaretim yoktu. Kaldırımdan kalktım ve başımın dönmesi bir an oldu. Ne olduğumu anlayamadan arkamdaki duvara sırtımı çarptım. Canım acımamıştı veya acımıştı ben hissetmiyordum. Birazda duvara yapışık bir şekilde durduktan sonra arabama doğru ilerlemeye başladım. Artık başım dönmüyordu. Arabaya biner binmez direksiyona elimi geçirdim. Bedenim benden habersiz hareket ediyordu ve ben buna engel olamıyordum. Arabayı çalıştırıp hızlıca evime sürdüm. Garaja girdim ve asansör yerine merdivenlerden çıktım. Bacaklarım acımıyordu sadece sızlıyordu. Anahtarımı aldım ve deliği bulmaya çalıştım. ŞU siktiğimin anahtarı bir kez de açsa şu lanet kapıyı. Açtım ve içeri girdiğimde anahtarı fırlatıp kapıyı sertçe kapattım. Odama girmeden önce duş almak istedim. Hayır, sadece bir yerleri yumruklamak. Ama yapamadım. Sadece yapabildiğim odama gidip yatağa yatmak oldu. Uykum yoktu. Gözlerim acımıyordu artık. Benle dalga mı geçiyordu? Tanrım, yardım et... Tanrım... Tanrım yalvarırım... Gözlerimi uykuya zorlayarak kapattım ve o iğrenç anıları boktan görüntülerin hepsini silmeye başladım... Yapamadım.. Hepsi zamanına kadar aklımdaydı. Ve benim uykuya ihtiyacım vardı. Uyuyunca geçmiyor. Uyanıkken iyice artıyor acı. Gözlerime uyku girmeye başlamıştı daha fazla düşünmemek için ilk sığındığım uykuya teslim ettim kendimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM NOTU
ChickLitHer şey, herkes bir gün ölür. Peki ya kendi isteğinle intihar etmeye çalışırken, birinin saf duygusu seni hayata döndürmeye çalışırsa.. Kendi kafandaki şeytan ölmeni emredip diğeri yaşamanı emrederse. Hangisini seçerdin? Ben seçemedim. Ölüm daha ma...