Arkadaşlar bu kitap arkadaşımızdı ama bana devrettiği için burdan devam edeceğim. Ama kurgu biraz değişik olacak gibi. Erkek olmadığım için duyguları tam yanıstamam diye düşünüyorum ve bu yüzden kızın ağzından yazacağım...
Multide Emre ve Nazlı 😒😒
Nazlı'dan
Değecekti biliyorum. İzmir'den İstanbul'a onun için gitmem değecekti. Seviyordum onu o da beni seviyordu. Telefonum çaldı.
Kuzey <3 Arıyor yazısıyla gülümsedim ah şapşal!"Efendim?"dedim heyecanlıydım. "Ya bebeğim ben sana birşey diyeceğim"Dedi boğazım düğümlendi. İyi birşey olmasını diledim. "Söyle canım"dedim. "Ben seni almaya gelemiyorum, sen ev ara yarın görüşürüz olur mu? İşim çıktı yoksa biliyorsun beni yapmam böyle birşey" dediğinde burukça gülümsedim. "Tamam, sorun yok" dedim ama sorun vardı, nereye gidecektim bir kaç bilgi toplamam iyi olmuştu. "Öpüyorum seni bay"dediğinde "Ba-"derken telefonu yüzüme kapattı. Ah cidden mi?
Elimde tuttuğum hırkayı üstüme geçirdim. Hava yağmurluydu hafif hafif çileyen yağmur saçlarıma yıldız gibi dağılıyordu. Önüme gelen taksiye bindim.
***
Taksiden inip binaya baktım. Karaçay Binası yazıyordu. 2+1 bana yeterliydi. Elimdeki anahtarı deliğe sokup çevirdim ki; içerden önüme biri çıkınca çığlık attım. Ah! Ciddi misin?"Çok özür dilerim"Dedi Esmer çocuk. "Önemli değil."dedim. "Yeni taşınan kız sensin herhalde?"dediğinde onaylarcasına kafamı salladım. "Kaçıncı kat?"
"Dördüncü kat A kapısı" şaşırmışcasına ağzını açtı. "Cidden mi? Bende dördüncü kat B kapısı. İstersen çantanı taşıyabilirim." Tamam ağırdı ve ben taşıyamazdım. Taşısa fena olmazdı. "Tabi" deyip çocuğa bavulu uzattığımda güçlü kollarıyla bavulu kaldırdı. Kapının önüne geldiğinde "Sen okuyor musun?"Dediğinde anahtarımı çıkarmaya çalışarak "Evet" dedim. "Hangi okula gideceksin?"dediğinde "Yaman Özel Lisesi"dedim. "Bende oraya gidiyorum. On ikinci sınıf"
"Bende on birinci sınıf" dedim. Para çıkarıp çocuğa uzattığımda yüzü düştü. Kötü mü yapmıştım? "Komşulukta para verilmez cici kız"dedi ve merdivenlerden inmeye başladı. Cici kız ha? Güldüm kendi kendime...
***
Saat 20:00 olmuştu ve Kuzeyden bir haber gelmiyordu ve canım sıkılıyordu. Yakınlarda takılabileceğim bir kafe olabilirdi. Nisan ayında olmamıza rağmen niye bu kadar soğuktu bu İstanbul. Deri çeketimi üstüme geçirip merdivenlerden inmeye başladım.Atlantis Kafeyi görünce içeri girdim. Sıcacıktı,canlı müzik vardı. Ortam mükemmeldi. Biri sahnede bateriyi ayarlıydı dikkatimi saçları ve göz rengi çekmişti. Benim tıpa tıp erkek halimdi. Beyaz saçlar mavi gözler aynı bendim. Yoksa ikizim miydi? Bu düşünceyle kıkırdadım. Çünkü normalde saçlarım sarıydı kendim beyaza boyatmıştım kesin o da öyle boyatmıştı.
Albino hastası olamazdı çünkü gözleri kırmızı değildi. Solist gelince baterici çocuk yavaşça çalmaya başladı. Şarkı hızlandıkça daha hızlı çalıyordu hatta bir ara göz göze geldik. Gülümsediğimde gülümsedi.
Telefonum çalmaya başlayınca parayı ödeyip dışarı çıktım hava hafiften kararmış saat 21:30'a geliyordu. Kuzey ismini görünce yine sevindim en sonunda kendimi dizginleyerek telefona cevap verdim. "Efendim?"dedim neşeyle. "Nerdesin be kızım kapında ağaç oldum" dediğinde eve geldiğini duyar duymaz sevinçle yerimde zıpladım. Çocuk ruhum napabilirim. "Atlantis kafede birşeyler yiyordum"dedim. "Bekle seni almaya geliyorum"
"Peki seni bekli"derken yine yüzüme kapattı. İçerden biri koşarak yanıma geldi. Korkmuştum. "Merhaba,şey siz para üstünü almadan çıktınız"Dedi beyaz saçlı çocuk. Elimi anlıma vurdum. "Teşekkür ederim."
"İsterseniz evinize bırakabilirim buralar pek tekin değildir." Nazikti ve hoştu. Kuzey gibi değildi. Ama Kuzey bir farklıydı. "Hayır teşekkür ederim. Bir arkadaşım almaya gelecek"dediğimde burukça gülümsedi. "İyi geceler."diye mırıldandı. "İyi geceler."
Araba önümde durduğunda beyaz saçlı çocuk içeri yürüdü. Arabanın kapısını açıp içeri oturdum. Dudaklarıyla dudaklarımı örten Kuzey'e karşılık verdim. Özlemiştim onu.
"Özledim seni"diye mırıldandım. "Bende seni ve herşeyini"dedi burnunu burnuma sürterek "hayır bu gece yapamam" dedim.
"Neden?"dedi normal ve soğuk sesle. "Kızsal bir durumdayım" . "Birşey olmayacak, hadi ama iki aydır seni bekliyorum."dediğinde onu kıramadığım için "pekala çok değil" dedim. Bedenimi ilk ona teslim etmiştim. Güvendiğim ve sevdiğim içindi. Güldü ve gaza bastı.
Kapının oraya geldiğimizde arabadan indim ve ben inince önüme dolanıp beni kucağına alıp koşturmaya başladı. Gülüyorduk ikimizde. Kapıya gelince kucağından inip kapıyı açtım. İçeri girip kapıyı kapatıp beni öpmeye başladı. Umarım kötü şeyler olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz'ın İki Tonu
Romance*Beyazın içindeki renkler... Emre'den Aynı gökkuşağındaki farklı renklerdik biz ama birleşince bir beyaz oluşturabiliyorduk. Küçükken fen dersinde öğrenmiştik gökkuşağı renkleri birleşince beyaz oluşuyordu. Beyaz içindeki iki farklı kişilikti bizimk...