Tanışma Partisi

14 1 2
                                    

(Multi kumsalın kıyafeti)

Sabah erkenden uyandım. Çünkü alışveriş yapmam gerekiyodu hemde sabahın köründe. Yavaşça kalkıp berili uyandırmamaya özen gösterdim. Banyoya gidip işlerimi hallettim. Hemen dolabın karşısına geçip giyeceğim şeyleri seçtim. Bol hafif yırtık bir kot pantolon ve siyah tişört giydim. Saçlarımı da güzel bir at kuyruğu yapıp eyeliner çektim. Altın rengi saatimi de takıp hazırlandım. Hiçbir şey yemeden evden ayrıldım. Arabama binip avm ye doğru sürmeye başladım. Avm ye yaklaşık 15 dakika sonra geldiğimde kolayca park alanı bulmuştum. Yaklaşık 3 saatlik bir aradan sonra mağaza mağaza gezerek siyah belden sıkmalı mini bir elbise buldum. Sade ama oldukça şık bir elbiseydi. Ayakkabı olarak kadife gibi bordo stiletto bir topuklu ayakkabı ve ve yine siyah bir el çantası aldım. Takı olarak birşey alma gereği duymadım çünkü elbisenin boğazı kapalıydı. Sadece ufak bordo küpeler aldım. Otoparka gittiğimde arabalar çoğalmıştı ama neyse ki (!) bu sefer arabamın aynasını kıran biri yoktu. Arabama binip evin yolunu tuttum. Evle avm arası çok fazla olmadığı için işlerimi kolaylıkla halledebiliyordum. Eve gittiğimde berilin uyanmış olduğunu gördüm. İşte şimdi yandın yandın kumsal. "Bebeğim sabah sabah nereye gittin." Beril alışveriş manyağı olduğu için onsuz gittigimi öğrenirse saçımı başımı yolucaktı. "Hiiç sadece (!) alışverişe çıktım o kadar." "Hmm ne alışverişi hemde bensiz" "Canım okulda tanışma partisi varmış onun için kıyafet aldım." "Oha kumsal bunu bana nasıl söylemedin nasıl hazırlanıcaksın şimdi" "Bebeğim sakin ol ben saçımı sadece hafif su dalgalı yapıcam kıyafet zaten hazır geriye makyaj kalıyor onu da sen yaparsın artık" beril harika bir kuaför gibi elinden her iş geliyordu bu yüzden bu tür konularda direk berilin yanına gidiyordum. Parti akşam sekizde başlayacağı için daha yeterli vaktim vardı. Saçlarıma hafif su dalgalari verip kıyafetimi giydim. Berilin yanına gittiğimde makyaj masasına makyaj malzemelerini diziyordu. Hemen oturup berilin muhteşem ellerini beklemeye başladım. Beyaz tei olduğum ve elbisem siyah olduğu için hafif koyu bir makyaj yapti ve bordo ruj sürdü. Tenimde bir sorun olmadığı için fondoten sürme gereği duymadım. Beril de hazırlandığında çıktık. Beril okula kayıtlı değildi ama sonuçta o okula geleceği için tanışma partisine onu götürmek istedim. Arabaya bindiğimizde radyoyu açtım. Pera- sensiz ben çalmaya başladığında aynı anda benim de gözlerim doldu. Bu bizim şarkımızdı tabi eğer hala ilişkimize devam etseydik. Bora benim eski erkek arkadaşımdı. Tam ilişkimizin 2. ayında benden nedensiz bir şekilde ayrılmak istediğini söyledi. Bende tabi birazcık bunalıma girdikten sonra berilin yardımıyla çıktım. Umarım bu okulda da hayal kırıklığına uğramazdım. Okulun bahçe kısmı büyük olduğu için orada yapıcaklardı. Bahçeye girdiğimde birkaç erkeğin dikkatini çekmiş olmalıyım ki bana bakıyorlardı. Kimseyi takmadan boş bir masaya ilerlemeye başladık. Beril iltifatlarını yağdırırken ben sadece etrafı izliyordum. Yanımıza esmer güzel bir kız geldi. Galiba bu kız bizim sınıftandı. "Merhaba kumsal ve diğeri" dedi gülümsemesiyle. Beril hemen ismini söyledi. "Merhaba ben beril" "Kumsal nasılsın" "iyiyim sen" "bende iyi şey sana birşey söylemek istiyorum" "tabi söyle" "Şurada ki çocuk var ya" diyip çapraz masamızda ki çocuğu gösterdi. Çocuk baya yakışıklı biriydi. Kumral saçları vardı ve buğday tenliydi. Dolgun dudakları ve çekik gözleri vardı. İlgi çekici biri olduğu kesindi ama ben şimdilik birini istemiyordum. "Ee" dedim çocuktan gözlerimi ayırarak "Ee si seninle konuşmak istiyor" "Ama ben konuşmak istemiyorum" "Peki tamam" diyip çocuğun yanına ilerledi. Kızın adı hatırladığım kadarıyla tuğçeydi. Tuğçe bir şeyler söyledikten sonra çocuk bana öyle bir bakış attı ki bir an onunla konuşmadım diye beni öldürecek sandım. Beril hemen " kızım tatlı çocuktu niye hemen reddettin ki" "beril şuan gerçekten biriyle olmak istemiyorum" beril hemen halimi anlayınca üstelemeden konuyu kapattı. Parti ilerlemeye devam ederken bende vişne suyumu içiyordum ama tadında bit farklılık vardı. Takmadan içmeye devam ettim fakat bir süre sonra başım dönmeye başladı. Ta ki benim gözlerim kararıp yere düşene kadar. Daha sonrasında berilin ve birkaç kişinin çığlıkları doldurdu kulağımı. Sonra birinin elektrikler kesildi diye bağırdığını duymamla havalanmam bir oldu. Kendimdeydim fakat gözümü açıp tepki veremiyordum adeta kitlenmiş gibiydim. Açıkçası götüm tutuşmuştu. Birinin bana "beni kimse reddedemez güzelim seni benim elimden baban bile kurtaramaz artık. Beni reddetmenin bedelini ödeyeceksin" dedi ve burnuma bez bastırdı. Ondan sonrası karanlık...

----

Arkadaşlar bu benim ilk hikayem zaman geçtikçe geliştirebilir birşey o yuzden desteklerinizi bekliyorummm..


YalancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin