Multimedyayı yüksek sesle dinleyiniz. Hepinize iyi okumalar.
Rüzgar'ın mezarı bana ev gibi olmuştu. 2 gündür burda sabahlıyodum. Siz söyleyin bırakılır mı? Burada yatanın katili benim. Siz söyleyin nasıl bırakayım?
Yaprakların arasından kalktım. Saçlarımı tuttum keçe gibi olmuştu. Rüzgara yaklaştım.
Ben: Belkide bana kızıyosun burada sabahlıyorum diye. Ama benim adresim aynı. Bırakamıyorum ki seni Rüzgar. Sen burda benim yüzümden yatarken ben kalkamıyorum. Gidemiyorum. Sesin yuva olmuş aklıma. Gece rüyalarıma giriyorsun. Gel beni al dercesine. Elini uzatıyosun. Sen söyle nasıl tutmayayım? Ben sana nefeslerimi hediye ederken sen burda yatıyosun.
Diyip mezarına sarıldım. Ve ağlamaya başladım. Okula giderken insanların iğrenç bakışları üstümdeydi. Soruyorum şimdi onlara siz hiç sessiz çığlık attınız mı? Birine hele ki imkansız birine nefesinizi armağan ettiniz mi? Unuttum gibi yapıp mezarında sabahladınız mı?
Okula geldiğim de gözlerimi tam açamıyordum. Soldan gelen tanıdık simâlar... Tahmin ettiniz kim olduklarını. Berfin gelip ilk sarılan oldu. Ardından Şevval ve sonra hepsi. Hepsinin omzunda tekrar ağlamaya başladım.
Benle birlikte hepsi ağlamaya başladı. Savaşta ağlıyordu. Ben Savaşı 2. kez ağlarken gördüm. Hepsi sarıldıktan sonra oda geldi sarıldı. Sonra Berfin bir kolumdan Şevval bir kolumdan sınıfa çıktık. Beni görünce herkes sustu. Ben artık herşeyi gri görmeye başlamıştım. İnsanlar gri ben gri gökyüzü gri...
Kızlar yanıma oturmak istedi. Ne kadar nazik olabildiysem reddettim. Yaralı dizimi sıraya uzattım. Nereye baksam Rüzgarla bir anı. Oturduğu sıraya baktım. Aynı şekilde duruyodu. Sadece boştu. Sıra ya bakıp ağlıyodum. Bir insan sıraya bakarak ağlayabilir mi? Eğer çaresizse ağlar hemde hüngür hüngür. Kimse görmesin diye kapşonumu kapattım. Gece uyuyamıyorum da artık. Onun yorgunluğu ile uyudum.
********
Uyandığımda Rüzgar diye sayıklıyormuşum. Yeliz Hoca uyandırdı benide. İyice ayılıyım diye kızlar beni kantine götürdü. Kahve alıp yanıma geldi. Şu kahvede bile hatıra var lan. Son umut verdiğimde. Bunları düşündükçe yine ağlamaya başladım. Kızlar da elimi tuttular. Rüzgarın sık sık oturduğu masaya baktım. Onun bir silüetini gördüm. Bana bakıp bakıp göz kırpıyordu. Bende sulu gözlerle gülümsedim. Süliet bir kaç saniye sonra kaybolunca benimde gülümsemem kayboldu. Kalktım yerimden. Elimde kahveyle. Kızlar nereye gidiyorsun diye sorduklarında tek adresime diye cevap verdim...
Evet arkadaşlar yeni bölüm geldi. Bence çok hoş oldu ama yinede yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KIZ
ChickLitBen Cemre; Bir zamanlar herşeye gülen, pozitif neşe dolu bir kız. Şu lanet şehre geldim geleli iç rengim siyaha dönüştü. İyice şirofrenleşmiş, bunalmış, ölüme aşık biri oldum hayatta. Benim ölüm aşkımda kim büyüyecek? Beni ölümemi itecek yoksa ölümü...