ANLIK RÜYALAR

101 8 6
                                    

  Geri dönüşü olmayan bir yola giren Laydia, başının döndüğünü hissetti. Arkasında, yüzü gözükmeyen bir kaç adam ve ortada bulunan bir kadın vardı. Yüzleri  tamamen karanlık olan ve pelerinli kişiler, onu kovalıyorlardı. Onu uçuruma kadar kovalamışlardı. Arkasından deniz dalgaları çarptığını duyabiliyordu içini ürperten bir rüzgar esti. O anda ne kadar çaresiz olduğunu hissetti . Karşısındaki insanlar adım adım ona yaklaşıyordu. Anlık bir içgüdü ona atlamasını söyledi ve sorgulamadan, ışığını denize yansıtan güneşin şavkı gibi kendini uçurumdan bırakıp suya atladı.Suya düşmesine santimler kala yatağında korkuyla fırladı.  

  Günlerdir bu rüyayı görüyordu. Her seferinde içini ürpertmeyi başaran bu rüya, aynı zamanda onda garip bir his bırakıyordu. Bu yüzden uyumaktan bile tiksiniyordu. Hayata küskündü zaten. Ondan ailesini çaldığı için ,üvey annesiyle yaşatmak zorunda kaldığı için, babasını 7. doğum günüde kaybettiği için dargındı ona bir nevi. Ama onu hayata bağlayacak bir şeylerin olduğunu biliyordu, en azından bunu hissediyordu. Her gece çatı katında bulunan odasının önündeki kiremitlerin üstüne oturur şehri seyrederdi. İnsanların acısını gördükçe rahatlamaya çalışırdı. "Benden de beteri de var" diye kendini teselli etmeye çalışırdı.

Saat 4.50' idi. Okulun açılmasına 4 saat vardı. Hazırlanıp çıkmayı tercih etti. Kahvaltıyı dışarı da yapardı nede olsa. Evden çıktığında sonbahar havasını vücudunda hissetti. Yere dökülmüş olan kahverengi ve sarı yapraklara bastığında çıtırtı seslerini duydu. Bu ses hoşuna gitmişti. Üstüne aldığı asker yeşili montu onu sıcak tutuyordu. Montunun içinden çıkardığı,  uçlarına gidildikçe beyazlayan kızıl saçları adeta insanı içine çeken bir alev misaliydi. Simsiyah gözleriyle bakanın içini acıtan biriydi. Saçları göğüsüne kadar uzanıyordu. Ve normal bir kızın boyuna sahipti 1.65 boyundaydı.

 Laydia denizi çok severdi. Erken olduğunu düşündüğü için sahile indi. Deniz dalgaları onunla konuşurdu sanki, sanki bir derdi vardı. Sahilde yalnızlığını unutmaya çalışıyordu. Sonra acıktığını hissetti ve kalkıp etrafa bakındı. Bu saatte hiç bir yer açık değildi. Açlığa dayanmak zorundaydı. Yürürken kafasının dağılabileceğini düşündü. Tam giderken, bağcıklarının bağlanması gerektiğini fark etti. Eğildiğinde, dünden yağmış olan yağmurun oluşturduğu bir gölcük gördü. Gölcüğün üzerinde yüzünü görmüştü. Yorulmuş ve yıpranmıştı. Bir iç çekerek kalktı ,okula doğru yürüdü ve sonunda okula varmıştı.

 Okulunu sevmeye çalışırdı. Çünkü okul onun tek kurtuluş yoluydu. Son sınıf öğrencisiydi. İyi bir üniversite onun üvey ailesinden kurtulmasının ve yeni bir hayata başlamasının tek yoluydu. Okula girdiğinde kimse yoktu sadece okulun hademesi okulun kapısını açmıştı. Hademe çok garip biriydi ama Laydia severdi. Buda Laydia hoşuna giderdi. Sonuçta tüm anahtarlar  Bay Herman daydı.  Laydia her istediği yere girebilirdi. Hademenin ona sözü vardı.

Yanından geçerken Laydia 'ya: 

-Günaydın nasılsın kızım diye sordu.

-İyiyim Bay Herman siz.

- Sağ ol canım sınıfların kapısını açtım gidebilirsin. 

- Sağ olun .

 2. kata giden Laydia hala açtı çantasını bırakıp kantinden atıştırmalık bir şeyler aldı, derken Nora girdi. Sinirden patlayacak gibiydi. O bembeyaz yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu. Laydia endişeyle "Nora iyi misin " diye yanına gitti.


-Hiç iyi değilim.

-Ne oldu?

-Sipariş ettiğim kargo gelmemiş dedi.

Laydia orada biraz rahatlamıştı ama kargosunun gelmemesine değil kötü bir şey olmadığına. Sonunda Nora, Laydia':

-Sen nasılsın dedi Laydia da

-Nasıl olsun ki dedi.

Nora, bembeyaz tenli, mavi gözlü, lacivert saçlarıyla uyum içinde, çok güzel bir kızdı. Zengin bir aileye mensuptu. Laydia'nın bir çok kıyafetini Nora hediye ederdi. Laydia kabul etmemesine rağmen , doğum günü gibi bahaneler bulurdu. Laydia da onu kırmak istemezdi. Laydia 'nın sırlarını verdiği tek kişi Nora idi. İkili iyi arkadaşlardı.

Laflamaya dalmışlardı, ders saatine 5 dk kala gecikeceklerini fark edip sınıfa girdiler. Dersin ortasında bir patlama sesi duyuldu. Nora dışındaki kimse patlamayı aldırmadı. Ders bitimi okulun önünde herkes yığılmıştı, herkes ne olduğunu merak ediyordu. Dumanlara yaklaştıklarında bir şey olmadığını fark ettiler. Laydia endişelenen Nora'ya "biri şaka yapmıştır" dedi. Ama Nora da her şeyin farkındaydı...

 Ama Nora da her şeyin farkındaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yukarı fotoğraf Laydia'a ait. (Luanna Perez)

 (Luanna Perez)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nora

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LÜTUFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin