Alarmın sesi kulaklarımı tırmalarken gözlerimi zorla açıp uyanmıstım.Karnım dan sesler geliyordu.Dün okuldan geldigim gibi yatmistim ve hic bir sey yememistim.Kurt gibi açtım.Ve okul üniformalarımla uyumustum hızlıca üzerimden örtüyu fırlatip banyoya koştum.Hemen kısa bir duş alıp kurulandıktan sonra kıyafetlerimi giydim.Saçlarımı yapıp , çantamı da hazırladıktan sonra aşağiya indim mutfak aşağıdaydı.Aslına bakarsaniz evimiz villa falan deyil,dublex oldugundan ve ben tek çocuk oldugumdan annmeler üst katı bana vermişlerdi mutfağa kahvaltıya indigimde saatin epey bi gec oldugunu gordum.Ders birazdan başlayacaktı annemde masayı hazırlamısti.Ne yapacağım konusunda karasız kaldım.Babam bu gün ise gec gidiyordu.Piskolog oldugu icin kendi bürosu vardi ve istedigi zaman gidebiliyordu."Buse istersen bu gün seni okula ben bırakayım.Hem gec te kalacaksın.Kahvaltıyi 2.ders yaparsın okulunda"dedi."Bana uyar babacıgım nasıl istersen"dedim babamı cok daha ayrı seviyordum. Ayakkabılarımı giyip dısarı arabaya dogru cıktık babamla.Mevsim zaten yaz oldugundan hava cok bunaltıcıydı.Etek giymistim ama gercekten bunla bile sıcak kanıma isliyordu.Arabaya bindigimizde babam"Eee yok mu sende sevgili falan?" diye sordu."Yaa babaaa"dedim gülmeyle karısık.Cünkü boyle konularda cok utangac oldugumu biliyordu."Tamam tamam sustum"dedi ve eliyle agzına gorunmez bi fermuar çekti.Okula gelene kadar daha pek bi sey konusmamistik babamla.Okula geldigimizde"Bıraktiğin icin tesekkurler baba"dedim.Arabadan inerken babam arkamdan "Iyi dersler Busecigim"dedi bende ona gülerek el salladım.Saat daha 8:50 dersin başlamasına 10 dakika vardı.Tahmin ettigimden hızlı gelmistik okula.Kantine doğru yürüyup kendime bos bir masa buldugumda oturup tan 1 simit ve çay istiyecektim ki karsımdaki sandalye çekilip biri oturdu.Oturanın kimolduğuna baktığimda dona kalmıstım.Ulaş tam karsımda oturmus bana gülümsüyordu.Ne yapmalıydım simdi elim ayagıma dolandı bi anda."Günaydın ben Ulaş" diyip elini uzatti."Ben de buse" dedim.Sanki adını bilmiyormus gibi."Tolga abi simiti ve çayı 2 yapalım"dedi Ulaş kantinciye.Sonra bana dönüp "Ne o pek bi şaşırdın"dedi hemen kendimi toparlayıp konuyu degistirmek amaçlı"Dün düştügumde bana yardım ettigin icin gercekten cok teşekkur ederim"dedim."Yok önemli deyil"dedi ve gülümsedi ben de onun gülümsemesine karşılik gülümsedim.Caylar ve simitler geldiginde tolga abiye "tesekkurler" diyip kahvaltımı yapmaya başladım ama o burda karşımdayken yiyemiyordum.Ulaşa göz ucuyla baktığımda bana bakıyordu."Yesene"dedim."Asıl sen ye"dedi.Buna karsılik guldum ve simidimi yemeye başladım o da aynı şekilde yemeye baslamisti.Biz böyle sohbet muhabbet derken zil çoktan calmisti.Ben simitin son lokmasini da agzima atip kalktigimda o da coktan bitirmisti yemegini.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEFTER
Novela JuvenilBuse 17 yaşında ve Ulaş'a 7.sınıftan beri aşık.Onu ilk gördügü gunden beri kırmızı defterine onun hakkında notlar alıyor.Zamanı geldiğinde defteri ona verecek ama...