Arabadan inip yavaş adımlarla eski ağaç evinine yaklastim. Uykudan uyanır uyanmaz arabama binip buraya kadar gelmiştim.
Üzerime bakınca dünkü pijamalarim vardı. Sacimin ne halde olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu ve bir rüyanın etkisine kapılarak 12 km lik bir yol gelmiştim.
Evet itiraf ediyorum delirdim sanırım...
Rüyamda gördüğüm o yuzu kapalı canavar ile yaşlı kadını bir türlü unutamıyorum..
Uyandığımda sanki nereye gideceğimi biliyormusum gibi arabanın anahtarını alıp yola çıkmıştım.
Neden buraya geldiğimi bilmiyordum? Sadece o yuzu kapalı canavarı görmeden önce bu eski agac evinin yanındaki evde camdan dışarı bakıyordum. Sanki her an biri gelebilirmis gibi korku icindeydim. Sonrasinda zaten canavar beni kovalamaya başlamıştı.
Biraz daha yaklasip her an yikilabilecekmis gibi duran ağaç evine baktım. Iki bölüme ayrılması istenmiş gibi ortaya tahta koymuslardi.
Yukarı çıkıp çıkmamak arasında kararsız kalmıştım. Bu issiz ormanda kim çocukları için ağaçtan bir ev yapardiki.
Ağaç evin etrafına dolaşıp bir ipucu bulmaya çalıştım. Ne arıyorsam artık.
Sonunda vazgeçip arabaya doğru yürümeye başladım.
Ne için geldiğimi bilmiyordum ama burada bir şey bulabilecegim hissine kapılmıştım. Arabama binip etrafa son kez göz attim. Ağaç evinin yanında bir ev olması gerekiyordu en azından ruyamda gördüğüm kadarıyla ama yoktu. Belkide yıkılmıştır.
Evi yiktilarsa bile agac evin hala sağlam olması biraz saçma geliyordu aslında...
Gözlerimi tekrardan agac evine dondurdugumde pencerenin önünden bir kararti geçti. Hemen arbadan inip daha yakindan gorebilmek icin agac eve yaklaştım.
"Hey orda birisimi var"
Dahada yaklasip elimi güneşe siper ederek daha iyi görmeye çalıştım.
"Hey kim var orda "
Belki de yanlış görmüştüm.
Arabama geri donup motoru çalıştırdım son kez gözlerimi karartinin geçtiğini düşündüğüm cama çevirdim ama hiç bir şey yoktu. Icerisine dair hiç bir şey gozukmuyordu. Toz dumandi belliki uzun zamandir kullanilmiyordu.
*...................*
Eve geldigimde kendimi çok yorgun hissediyordum. Odama çıkıp kendimi yatagima attim. Aslında çok uykum vardı ama uyursam o rüyayı yeniden gorecegimden korkuyordum.
Ilk defa bu kadar gerçek bir rüya görmüştüm. Uyandigimda hala sokun etkisinde yasli kadinin sesi kulaklarimdaydi.
Demek avcı avına yakalandı.
Anladigim kadariyla avci ben canavar ise benim avim oluyordu.
Içimde çok tuhaf bir his vardi o canavarı yakalamayı çok istiyordum ama içimdeki korku bunu hep engelliyordu rüyamda.
Rüyayı yarım yamalak hatırlasamda canavari ve yasli kadini bir türlü unutamiyordum.
Maskenin altındaki asıl canavarı ise daha çok merak ediyordum.
"Lucy kalk hadi "
Ahh bir de bu kız vardı dimi. Kendi evini yakıp benim evime taşınan kuzenim.
"Lucy bir daha bagirmicam bu son eğer kalkmazsan elimde bir surahi ile geliyor olucam bil diye söylüyorum. "
aşağıdan bir kikirdama sesleri gelip ondan sonrada hızlı adımlarla merdiveni cikan ayak sesleri geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KĄRĄNŁĮK ĄLFĄBESİ
Teen FictionAVCI mı? Oda kim? Herkes tarafından unutulmuş biri ya bir anda ortaya çıkarsa? O ZAMAN ORTALIK KAN GÖLÜNE DÖNÜŞÜR..... ※※※※ KĄRĄNŁĮK ĄLFĄBESİ ※※※※