00:02

26 2 3
                                    

Donup kalmıştım.

Ağaçların arkasından geçen karartı silik bir siyahlikti adeta.

Biraz daha ilerleyip agaclarin arkasını kontrol ettim. Yine bir şey yoktu . Kafayı yemeye baslicaktim. Bugün gerçekten benim için çok tuhaf bir gündü.

Arabaya geri donup motoru çalıştırdım. Çantayi yan koltuğa atıp kadini kontrol ettim. Hala derin derin nefesler alıp veriyordu ama bayilmis olmalıydı ki gözleri kapaliydi.

Arabayı kasabada ki tek hastanenin önüne park edip sedye getirmeleri için birilerini cagirdim.

Kadını acil bölümünden ameliyathaneye alinana kadar da yanında durdum. 40 li yaşlarına yakın esmer bir kadındı yaşına görede oldukça güzel giyiniyordu.

Ormanda tek başına ne arıyordu kaybolmusmuydu ? Kaybolsaydi aslında tanirdim ormanın yanındaki tek kasaba bizim kasabaydi ne de olsa.

Arabaya binip okula doğru sürmeye başladım.

Aklım hala ormandaki karatidaydi. Bir kere olsa anlardım yanlış gormusumdur diye ama ikinci defa görüşüm du bu benim..

Yanlış oldugunu da sanmıyorum..

Okula varır varmaz arabadan inip okula dogru kostum yine gec kalmistim her zamanki gibi..

Içeri girer girmez dolabima kosup matematik kitaplarımı alıp sınıfa dogru kostum. Aklı havada olan birisi olduğum için kapıyı çalmayı akıl edemeyen ben içeri girip bütün gözlerin bana donmesini sagladim

Lanet olsun ..

" Şey pardon kapıyı çalmadan girdim ama....... Özür dilerim Bay Harris"

Bay Harris oturmam için kafasıyla işaret verdiğinde her zamanki sirama gecip oturdum. Inna ile göz göze geldiğimizde

Eğilip sadece benim duyabilecegim şekilde

"Nerde kaldın sen beni aradığında yoldaydin çoktan gelmen lazımdı. "

"Sonra anlatırım uzun hikaye"

"Tamam" diyip önüne döndüğü sırada gözleri arkamdaki birine takılı kalmıştı. Önüne döndüğünde çantamı aliyormus gibi yapip arkamdaki kişiye baktim

Bir çift kahverengi gözle denk geldigimde sakin bir şekilde önüme döndüm. Normalde erkeklerde uzun saçı sevmem ama onda çok karizmatik durduğu ortadaydi.

Gözlerimi tahtaya cevirdigimde Bay Harris bir kaç problem yazıyordu.
Tabi sınıftan rast gele birisini kaldırıp yine canına okuyacakti.

Bay Harris bize donup parmağını üzerimizde gezdirdiginde her zamanki gibi bende durmasını bildigimden dolayı hiç sıranın altına saklanma gibi bir çaba harcamadim. Doğru tahmin ederek Bay Harris in parmağı benim üstümde durarak

"Gel Lucy geç gelmenin bedelini öde." Dedi güzel olduğunu sanan bir siritis atarak birde. Bu adama biri nasıl gulunecegini ogretmesi lazım.

Ben sıradan kalkıp hocanın elindeki tebeşiri alarak soruya anlamaya çalıştım. Normalde matematiği iyi olan biriyim ama bu konulara daha gelmemiştik bile bilerek gicikligina zor sordugunu biliyordum.

Ben soruya aval aval bakarken hoca başka bir öğrenciyi kaldırıp öbür soruyu çözmesini söyledi.

Kimi kaldirdigina baktığımda daha demin göz göze geldiğimiz çocuk olduğunu gördüm. Daha yeni gelmiş olmalıydı onu hiç matematik derslerinde görmemiştim.

Yazık ya ilk günden çocuğa eziyet cektirecek hoca insan biraz insaf gösterir . Niye ilk günden rezil etmeyi calisiyorki çocuğu..

Gözlerimiz yine birleştiğinde önüme donup soruyu çözmeye çalıştım. Tabi benimkisi sadece çalışmak..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KĄRĄNŁĮK ĄLFĄBESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin