“Yapma...
Kelimeler ağzından dökülürken ki bana yalvararak ve korkuyla bakan bakışları hala rüyalarıma giriyordu. O an duyabildiğim tek şey beynimi ele geçiren o aptal sesti. Ama o ses bedenimi ele geçirirken bile silik silik yakarışları duyabiliyordum. Uzaktan geliyorlardı. Sanki kilometrelerce öteden bana zar zor ulaşan küçük ezgiler gibilerdi. Tek sorun o ezgilerin beynimde hala yankılanıyor olmasıydı.
O sırada kontrolümü kaybetmiştim. Ama istememiştim. Bunların olacağını kestirememiştim. Engellemeye çalışmıştım. Düşünülen de çok hem de .
Ancak yine de galip gelen ses o aklımdaki şeytandı.Bana “küçük şeytancık” diyordu.
Her bana seslenişinde pişman olduğum olaylar üstüme üstüme geliyordu. Engel olamıyordum. Kurduğum tüm duvarları o kadar çok kolayca yıkıyordu ki . Her ne kadar güçlendirmeye çalışsam da yine de yıkılıyorlardı.
Son bir kaç gündür rüyamda hep aynı sahneyi görüyordum.
Üç kelime.Kan,yakarış,küçük şeytancık
Anlatması ne kadar da basitti. Yaşaması kabus gibiydi. Her an beynimin içindeki o yakarışları duyuyordum. Yapma.
Lütfen.
Yardım edin!
Çığlıklar , etrafa sıçrayan litrelerce kan
O an hiç birini görmüyordum. Beynimdeki sesin etkisiyle delirmiştim.
“Küçük şeytancık.” Demişti o aptal ses.
“Ona ne kadar da benziyor di mi?” sesi bedenimi titretirken karşımdaki ise sadece titrediğimi görüyordu. “Üşüyor musun?” demişti bana. “İstersen ceketimi verebilirim.”
Ona bakarken bile biliyordum.Aslında içimdeki o histen, kanımın en küçük damlasına kadar titreten o sesi ilk duyduğum andan itibaren biliyordum.
Oradan uzaklaşmalıydım.
Koşa koşa uzaklaşmalı ve bir daha da geri dönmemeliydim.
Ama , yapmadım. Bu kez engelleyebilirim sandım. Bir şey olmaz sandım. Bir kez olsun zarar vermem sandım. Sadece bi an için güvendim kendime. Yaşamım boyunca kendime güvenmemiştim hiç. Hiçbir konuda ya da hiç bir şeyde. İlk kez güvendim kendime. Güçlüyüm sandım.Oysa zayıftım. Kendimi güçlü sandığım her an aslında düşündüğümden bin kat daha zayıftım.
“Canını ne kadar yakmıştı. Hatırla” demişti.
Fısıldayarak söylemişti ama bağırmışçasına titretmişti içimi. “Hatırla” dedi. “Onu hatırla.Nefretini hatırla.Hislerini hatırla. Nefreti iliklerine kadar hisset.”
Sesi gittikçe yükselirken içimde bi şey kabarmaya başladı. Sanki beni boğuyordu.Sele tutulmuşum da gittikçe dibe çekiliyormuşum gibiydi.
“İyi misin” dedi karşımdaki hala görebildiğime şükrettiğim ses , kişi. Başımı bile sallarken zorlanıyordum. İçimdeki öfkenin ateşi arttıkça terlediğimi hissettim.
Kapa çeneni.
Dur .
Yeter.
Kendi iç sesim bile silik kalmıştı yanında. Sanki ağzı kapatılmış gibiydi. Sesleri boğuktu. Anlaşılmıyordu. Hislerim körelmeye başlarken o ses yine konuştu. “Hatırla “ dedi. “Ona olan nefretini hatırla” sesi tane taneydi ama bağırıyordu. Eminim , sesi kafamın her tarafında dolaşıyordu.
İç sesimi zorlamaya çalıştım.
“Bu ,o değil” dedim.
O değildi. Karşımdaki insanla nefretimi yönelttiğim kişi aynı kişi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Şeytancık
TerrorBiraz saçma olabilir ama bence ilginç oldu. Gerilim ama gece gece aklıma gelenle ancak bu kadar oldu. :)