10. Benim Olandan Uzak Dur

609 195 97
                                    

Eosfors 'a ithafen

Canan Duru'ya doğru yürüdü. Duru ilaçlardan dolayı bitmişti. İlaçlar, tedavi onu çok zayıflatmıştı. Göz altları morarmıştı. Elmacık kemikleri iyice çıkmıştı. Kemikleri sayılacak derece de belli oluyordu.

Aslında rahatsızlığı o kadar kötü değildi. Ama ailesini kaybettikten hemen sonra böbrek yetmezliği teşhisi konunca başta tedaviyi reddetmişti. Ama abisi için mücadele etmeye karar vermişti. Fakat çok geç kalmıştı. Çünkü başta tedaviyi reddetmesi hastalığını ilerletmişti. Böbrek naklini de vücudu reddetmişti.

Ama yinede abisi için dayanıyordu. Çünkü abisinin tek dayanağı oydu. Sonra sevdiği kızdan onun için vazgeçmek zorunda kalmıştı. Kendisini suçlu hissediyordu. Bunu abisine de bir konuşma sırasında söylemişti.

-Keşke benim için Canan'dan vazgeçmeseydin abi.
-Neden? Nerden çıktı bu?
-Baksana tedavi işe yaramıyor. Vücudum nakledilen böbreği de reddetti. Ben ölsem bile Canan hep yanında olurdu. Seni bırakıp gitmezdi.
-Duru sus! Daha fazla dinlemek istemiyorum.
-Abi haksız mıyım?
-Duru sus dedim sana!

Bunları dedikten sonra sinirle kalkıp arabasına binip gitmişti. Eve döndüğünde de Duru'ya yatağına yatmasına yardım edip yatmaya gitmişti. Ama bütün gece balkonda oturup ağlamıştı.

Duru bu duruma dayanamadığı için belki Canan'la eskisi gibi olurlar diye onu dönmek için zorda olsa ikna etmişti. Daha doğrusu dönmek için ona Canan'la ilgili gerçeği hatırlatmıştı. Canan'la ilgili gerçeği ise şans eseri telefondaki mesajları okuyunca öğrenmişti.

Duru oturduğu yerden zorlanarak kalkıp Canan'a sımsıkı sarıldı. Sanki Canan'dan aldığı güçle iyileşecekti.

Canan da sımsıkı sarıldı. Duru'yu özlemişti. Onunla geçirdiği günleri, yaptıkları sohbetleri özlemişti. Onu böyle gördüğü için üzülmüştü. Çünkü Duru yaşama sevinciyle dolu biriydi. Ama hastalık onu bitirmişti. Bunu ona belli etmek istemiyordu. Çünkü teşhis konduğunda ona iyileşmesi için yardım edeceğine söz vermişti.

Duru Ezgi'ye gülümseyip elini uzattı.

-Ben Duru Kerem Ata'nın baş belası kardeşiyim.
-Bende Ezgi Canan'ın arkadaşıyım. Seni tanıdığıma sevindim canım.
-Bende Ezgicim. Bu arada sana isminle hitap etmem sorun olur mu?
-Hayır, tabi ki de. Beni de bir arkadaşın olarak görebilirsin.
-Tamam anlaştık o zaman.

Birbirlerinin ellerini sıkarken gülümsüyorlardı. Kerem ise gülerek onları izliyordu.

"Uzun zaman olmuştu. Onu böyle gülerken görmek. Canan'ın gelmesi ona gerçekten iyi geldi. Canan'ı görmek bana bile iyi geliyor ki onca kötü olaylardan sonra. Her ne kadar başkasını seviyor olsa da o iyi ya benim için sorun değil. En azından sevdiğim iki kadın iyi olsun da ben mutsuz olsam da olur."

-Eee abine sarılmak yok mu Duru Hanım.
-Aaa hiç öyle şey olur mu abicim?

İkisi de gülerek birbirine sarıldı. O an hepsi için o kadar güzeldi ki bozulsun istemiyordu Duru. Canan burdaydı. Abisinin gözlerinin içi gülüyordu. Sırf Canan burda yanında olduğu için mutluydu. Düzelsin istiyordu. Her yine eskisi gibi olsun istiyordu. Geçmişteki tüm o sırlara rağmen bunu istiyordu.

Ortam çok sessizdi. Ezgi de bu sessizliği bozmak için

-Eee gençler buraya sus pus oturmak için mi geldik?

Duru da ona katılıp ortaya atıldı hemen.

-Evet, Ezgi çok haklı! Buraya hasta ziyaretine mi geldiniz ya? Hasta olsam bile eğlenebiliriz.
-Tamam kızlar o zaman ne yapalım.

SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Verildi.⚠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin