yolculuk

40 5 0
                                    

Odunlardan yapılmış limana oturmuş ayaklarını aşağı doğru uzatmıştı. Sağına soluna bakındı karanlıktan ve su seslerinden başka bişey yoktu etrafta. Tâki dudaklarından bikaç şey mırıldandı "bellamm. ".. Güzel kadın

• bella sarışın bukre bukre saçları hafif omuzlarına uzanmış güzel ve parlak beyaz bi teni dolgun kırmızı dudakları, narin bi fiziği uzun kirpikleri sivri uzanan kaşları gülüşüyle büyüleyen ince belli hafif uzun orta arası boyu olan büyüleci prenses '
Redynin kadını
Onada böylesi yakışırdı zaten. Bellasını arkasında bırakmış onca yolu bi hesap uğruna haltedmişti. Gerçi daha yeni başlıyodu yolculuk. Biraz uzakta olan gemi kandilleri gözlerini araladı hemen ağzında olan puroyu kenara atarak ayağa kalktı.
Gemi yaklaştıkca daha bi kasvet çöktü üzerine. Hemen bi el uzandı redyi gemiye çekti.
"Merhaba
"Hosgeldin
"Adın ne senin " seslerini duyduğuna şaşrımadı
"Evet ben.. Ben redy " diye kendini tanıttı. Bu sanki gemiden çok kaçakları götüren gemilere benziyodu kapalı bi çatısı vardı endişesiz bi şekilde köşeye çöktü etrafına bakındı sanki sokaktan toplamışlardı bu adamları ürpertici tipler, kirli sakallar,hatta üstleri başları leş gibiydi **
Pekte endişe duymadı üzerinde 10 dirheminden başka bişey yoktu birde kuru ekmek.
"Nereye yolculuk " diye seslendi yanındaki
Redy sanki onu hic duymamış gibi önüne baktı
Adam sersemce güldü.
Yan bakış atarak " waterloo " diye cevap verdi
"Orayı iyi bilirim pek tekin değil "
Redy "kalıcı değilim zaten" diye cevaplayı kafasını arkasına yasladı. Neyseki gece akıp gidiyodu. *

LimansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin