16.47
honeylee: Meşgul müsün?
whoami: Evet, geri döneceğim bekle.
honeylee: Pekala.
17.36
whoami: Şu an boşum.
honeylee: Ne yapıyordun? Seni göremedim.
whoami: Depodaki kitapları düzenledim. Bir dakika, sen şu an burada mısın?
honeylee: Hayır, kitapçıda değilim.
whoami: Nereden izliyorsun peki beni?
honeylee: Karşıdaki kafeden dürbünle izliyorum.
whoami: Ciddi misin sen?
honeylee: Tabii ki de şaka yapıyorum. Ama fena fikir değilmiş. Etrafımda insanlar olmasaydı yapardım.
whoami: Neden böyle yapıyorsun ki? Direk kendini göster bence, seni tersleyecek biri değilim.
honeylee: Biliyorum, öyle biri değilsin ama daha zamanı var.
whoami: Pekala, seni zorlamıyorum.
honeylee: Kitapçıdan çıktın, nereye gidiyorsun?
whoami: JooHeon hyungun yanına.
honeylee: Neden? Yoksa randevu mu?
whoami: Tabi ki de öyle bir şey değil. Ödevinden yüksek bir puan almış, bana teşekkür etmek için bir şeyler ısmarlayacağını söyledi. Ama gecikeceğim sanırım, umarım sorun olmaz.
honeylee: Aman ya, beklesin o da birkaç dakika.
whoami: Belki bekletilmeyi sevmeyen biridir.
honeylee: Neden umursuyorsun ki?
whoami: Ben hep umursarım insanları, bilmiyormuş gibi konuşma.
honeylee: Haklısın, sen hep böylesin. Ben de bir an ondan hoşlanmaya başladığını düşünmüştüm.
whoami: İyi birisi ama hoşlanmıyorum.
honeylee: Gözlerin pek öyle demiyor ama neyse üstüne gitmeyeceğim.
whoami: Beni niye kendi içimde şüpheye düşürüyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bookstore [JooKyun]
Fanfictionhoneylee: Selam güzellik! whoami: Selam honeylee: Kim olduğumu sormanı bekliyordum. whoami: Pek de umrumda değil açıkçası. honeylee: Değişik bir çocuksun. whoami: Biliyorum, herkes öyle der.