honeylee: Ne sınavlarmış be, aynı evde olmamıza rağmen yüzünü göremiyorum.
whoami: Alttan dersim kalsın istemiyorum hyung. Bence sen de çalış, iki senedir bir dersi veremedin.
honeylee: İyi ki de vermemişim yani. Seninle tanıştım.
whoami: Bu sene geç şu dersi. Ben okulu bitireceğim, sen hala kalacaksın bu gidişle.
honeylee: Haklısın, bu sene geçmem gerek. Beni de çalıştırır mısın? Odana geleyim mi?
whoami: Bu sefer ben senin odana geleceğim.
honeylee: Bana uyar. Hem benim masam daha büyük.
whoami: Sanki odana gelince ders çalışmamıza izin verecekmişsin gibi konuşma. İkimiz de neden çağırdığını biliyoruz.
honeylee: Neden çağırıyormuşum?
whoami: Böyle şeyleri söylemek için fazla utangacım.
honeylee: Sen mi utangaçsın? Güldüm cidden.
whoami: Kitaplarını hazırla hyung, geliyorum.
honeylee: Seni öperken ya da sana dokunurken hiç utangaç olmuyorsun ama.
whoami: Hangi konuları anlatacağım?
honeylee: Resmen daha fazlasını istememek için zor tutuyorsun kendini.
whoami: Kalemin var mı?
honeylee: Çok tatlısın, gel de yanaklarını ısırayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bookstore [JooKyun]
Fanfictionhoneylee: Selam güzellik! whoami: Selam honeylee: Kim olduğumu sormanı bekliyordum. whoami: Pek de umrumda değil açıkçası. honeylee: Değişik bir çocuksun. whoami: Biliyorum, herkes öyle der.