Hüso'yu bacaklarımın arasına alıp motoru çalıştırdım. Tüm gün temizlik yaptıktan sonra annemin gün arkadaşları korktuğu için Hüso'yu evden kaçırmıştım. Aslında Hüso hiç kimseye bir şey yapmıyordu. Sadece insanları yalamaktan hoşlanıyordu o kadar.
Anneme kalırsa tabiri caizse bit torbasından başka bir şey değildi köpekler. Korkuyordu, bunu anlayabilirdim ona hakaret etmesi sinir bozucuydu. Sonuçta o hem bizi hem evimizi koruyordu. Öyle saldırgan bir köpek de değildi zaten. Böyle uslu olduğu halde bile annem böylesine korkuyorsa hırçın bir köpeğimiz olsa ya köpeği öldürürdü ya da eve gelmezdi. Kedi görünce korkup kaçan bir köpekten bahsediyordum ben. Böylesine şirin bir şey ne gibi kötülük yapardı ki? Böyle düşünmeme sebep olan şey belki de köpeklerden korkmuyor olmamdan kaynaklıydı. Hüseyin evde yılan beslemek istese bende annem gibi olurdum büyük bir ihtimalle.
Motoru uygun bir yere park edince Hüso'yu tasmasından tutup biraz ileride ki parka doğru ilerlemeye başladım. Bu vakitlerde park oldukça kalabalık oluyordu ve çocuklar sürekli top oynadığı için motorun başına bir şey gelme ihtimali çok yüksekti. Motorumu seviyordum!
Hüso'nun her zaman oynadığı alana gelince tasmasını çözdüm. Bu anı bekliyormuş gibi dilini dışarı çıkartarak etrafta dolanmaya başladı. Hüso eğlenirken genelde kitap okurdum ama en son okuduğum kitaptan sonra ne elimde kitabım ne de okuyacak cesaretim kalmıştı. Dünya genelinde öyle fazla kitap olmasına rağmen sanki tüm güzel kitapları okumuşum da geriye kitap kalmamış gibi hissediyordum. Yabancı isimlere karşı antipatim vardı. O yüzden ne kadar mükemmel olursa olsun yurdum insanının ismini taşımadığından okuyamıyordum. Bir zaman sonra olay akışını takip etmek zorlaşmaya başlıyordu ki zaten hangi ismin hangi karaktere ait olduğunu çoktan unutmuş oluyordum.
Müzik dinlemek gibi bir seçeneğimde vardı ama müzik dinleyesim yoktu. Yeni bir şarkı bulduğumda ondan bıkana kadar ardı ardına dinliyordum ve bir süre sonra dinlemek istemiyordum. Ve şuan da şarkı listemde dinlemekten sıkıldığım şarkılar mevcuttu. Bir süre sonra sıkıldığımdan şarkıyı siliyordum ve böylece şarkı listemde sadece en son bulduğum şarkılar vardı. Dediğim gibi onları sıkılana kadar dinlemiştim zaten. İşin en garip tarafı ise dinlemekten bıktım diye isimlendirdiğim şarkıları başka bir ortamda dinlediğimde o şarkıdan öyle bir haz alıyordum ki. Sanki hiç dinlememiş gibi o şarkıyı o an tekrar ve tekrar dinleyesim geliyordu. Tabi sonra eve gelip açtığımda tüm büyü bozulup o şarkı yine bıktıklarım arasına karışı veriyordu.
Kendimi oyalayacak hiçbir uğraşım olmadığından gördüğüm ilk ağacın gövdesine bağdaş kurup oturdum. Gözlem yapabilirdim ya da kafa dinleyebilirdim. Hüso etrafta görünmediğinden beni rahatsız edemezdi, bana iş buyuracak bir anne faktörü de yoktu, Hüseyin ergen şarkıları ile kafamı da şişiremezdi. Aslında kafa dinlemek için oldukça uygun bir zamandı.
İşin en salakmatik yönü ise kafa dinlemek istemememdi. Zaten hep böyle olmaz mıydı? Gürültünün için de kafa dinlemek isterken böylesine sessiz ve huzurlu bir ortamda kafa dinleyesiniz gelmezdi. Garip varlıklardık işte.
Ağacın gövdesine sırtımı yaslayıp bacaklarımı ileri doğru uzattım. Aslında insanlara bakarken bile dinlenebilirdim. Öyle değişik insanlar vardı ki bazen aklım almıyordu.
Mesela ileride kaydırak sırası için birbirini iteleyen çocuklar, pamuk helvacıyı annesine gösterip ağlayan bir çocuk, el ele parka gelmiş sevgilileri birbirine gösterip ayıplayan teyzeler, parkın süs havuzunu tamir etmeye çalışan bir amca, birbiri üstüne çıkmış iki köpek ve...
Birbiri üstüne çıkmış iki köpek?
Gözlerim şaşkınlıkla açılınca oturduğum yerden kalkıp Hüso ve tanımadığım köpeğin yanına koşmaya başladım. Gerçekten şuan da iğrençlerdi. Bir sürü çocuğun olduğu bir parkta böylesine edepsizce bir şey yapıyor olmaları gerçekten, iğrençti!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEMSİN!
HumorAklıma sığdıramıyorum ben bu koca dünyayı Lunaparkta oyun oynayan küçükler gibiyim aynı Eskileri yenilere değişmek saçma geliyor çoğu zaman Meğerse kopamıyormuşum onlardan Sen , ben yada o değil de biz olalım diyorum İlişki mevzularında da yedek oyu...