Hastane odasının önünde iyi haberler almayı ve yektaları bekliyorduk.
Piknik dönüşü birden önümüze çıkan arabayla kaza yapmıştık. Melek teyzenin bacağında morluklar, doruğunsa kafasına aldığı darbe yüzünden baş dönmeleri vardı. Benim basımda ve kolumda yara bandıyla halledilebilecek yaralar vardı. Ama selim amca en ağırını o geçirmişti. Başı arabanın ön camına çarpmış ve büyük bir darbe almıştı. Durumu kritik.
Yekta, mevsim, yaman ve doruğun sevgilisi diğer arabada daha önce gitmişlerdi piknikten.
Koşarak koridorun başında görünen kişilere bakınca bunların bizimkiler oldugunu anlamıştık.Dilara gelir gelmez doruğa sarıldı. Yektada ağlayan bir halde koşarak bana. Tamam küslüğümüzü bu durumda unutmuştu belki ama ben annesine sarilmasini beklerken bana sarılması çok tuhaf hissettirmişti. Tuhaf ama güzel
Yekta ağlıyordu hıçkırarak hem de."Yekta sakin ol bak iyileşecek selim amca"
"Durumu nasıl"
"Daha birşey demediler bekliyoruz. Hadi gel otur böyle"
Oturduğumuzda Yekta tekrar kalkarak annesine sarıldı. O sırada içerden doktor çıktı. Hemen başına toplandık.
"Durumu nasıl"
"Uyanmasını bekliyoruz. Bilinci yerinde değil ve uyandığında hafızası yerinde olmayabilir" biz söylediklerinin şokundan çıkamamışken melek teyze bayılmıştı.
Melek teyzeye yapılan sakinleştirici onun uyumasını sağlamıştı. Doruk ve Dilara melek teyzenin başında bizde selim amcanın kapısındaydık."Uyanacak Yekta baban, gelinim diyecek oğlum diyecek tekrar merak etme" bunu dediğimde o ağlayan yüzünde hafif bir gülümseme oldu. Tabi sonra tekrar düştü.
"Uyanıpta beni hatırlamamasına dayanamam ilayda yaa"
"Seni kim unutabilirki yada abinle anneni. Babanın muhteşem bir ailesi var Yekta. Unutacagini hiç zannetmiyorum. "
Tekrar sarılmıştı Yekta.
"İyiki yanimdasin hiç gitme olur mu"
"İçeri girebilirsiniz arkadaşlar. İçerdeki koltuklarda bekleyebilirsiniz. Bu arada kim refakatçi kalacak" dedi biz sarılırken gelen hemşire
"Ben" dedi Yekta
"Seni yalnız birakamam bende kalacağım"
"Tamam ikinizde kalabilirsiniz. Ama daha fazla kişi olmasın"
İçeri girince Yekta babasının elini tutarak uzun bir süre konuştu.
Sonra o da gelip koltukta yanıma oturdu.
saat gece 5 ti. Az önce Yekta omzumda uyuya kalmıştı. Artık benimde gözlerim gidiyordu. Bende onun kafasına doğru yaslanarak uyumuştum.
Uyandığımda melek teyze ve doruklar selim amcanın başında gülüyorlardı. Selim amcada uyanmıştı. Camdan içeri güneş ışıkları giriyordu. Onların yanına gitmek istedim fakat Burnum kanamaya başlayınca tualete gitmek durumunda kaldım.
Burnumu yıkadım. Fakat bi gariplik vardı. Benim burnum kanamazdi neredeyse hiç hemde. Buna çok kafayı takmayıp tekrar odaya selim amcaların yanına gittim.
"Baba gerçekten beni hatırlamıyormusun ya" Yekta neredeyse ağlayacak pozisyondaydı.
"Hoşgeldin gelinim"
"Oo baba yaa gelinini hatırlıyosun oğlun yok hafızada öyle mi"
"Şu güzel gelinimi hatırlamayıp da seni mi hatırlayayım tanımadığım çocuk" Yekta haricinde herkes gülüyordu.
"Nerden gelinin oluyo acaba hatırlamadığın oğlunun sevgilisi olmasın o. Ben gelininin sevdiği çocuğum baba" deyip elini omzuma attı
"Ben bu çocuğu tanımıyorum selim amca" deyip güldüm.
"Yuh ilayda ya.Baba şuan beni hatirlamassan gidiyorum ben" tam dönüp gitmeye hazırlanmıştı ki
"Gel oğlum gel gel"
Yekta babasının yanına gidip sıkıca sarıldı. Dünkü korkunun gittiği gözünden okunuyordu.
Bu sırada ise benim bir anda gözüm karardı.
-YEKTA-
Biz babamla sarılırken ilayda yanımda bayıldı. Bunun şokuyla kucağıma aldığım gibi dışarı çıkarttım. Doruklar doktor çağırmaya gitmişti. Çok geçmeden doktorlarda gelmişti zaten. İlaydayı hemen bir odaya aldık.
Doktor neden bayıldigini bulmak için gözüne falan bakarken annemde beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Dünden beri hepimiz gerginiz oğlum o yüzden bayılmıştır. Lütfen sakinleş sende uyanır ilayda birazdan"
"Bilmiyorum anne inşallah o yüzdendir"
Doktor gözüne bakarken ilaydanın burnu kanamaya başladı.
"Hemşire odadan çıkart herkesi" diye seslendi doktor endişeli bir sesle hemşireye
Hemşire bizi dışarı çıkartırken bağırdım "noluyo yaa" diye ama cevaplamadan çıkarttılar.
"Hani strestendi anne"
"Bilmiyorum oğlum öyle tahmin etmiştim. Ama ne olabilirki. "
Doktorun çıkmasını beklerken koridorda geziniyordum oradan oraya. Sonunda doktor çıktığında hemen yanına gittik.
"Kaza yapmıştınız sanırım. Kazada büyük bir darbe almış olmalı başına o yüzden de beyin travması geçiriyor. Ameliyata almamız lazım ailesi nerde"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürüyen ego.
RomanceYerler hep kardı ve mevsimle el ele tutuşup düşmemek için mücadele veriyorduk. "Mevsim yarısı gitti bunu yapabiliriz" dedim. Her Kış aynı tabloyla karşı karşıyayız. "Kuzzz ennn dik kat ettt" mevsim ağır çekimde bunu deyince felaketin geldiği yere...