...18.00 - Fransa, Marseille...
... Joanna Ala ...
- Hadi ama Jorge, bir keskin nişancıyı taciz ediyorsun, gözlerinle! Başına gelebileceklerin neler olduğunu en iyi senin bilmen gerek.
- Pekala, pekala... Popomda oturamamamı sağlayacak bir kurşun istemiyorum. Sert kız seni...
Bunları söylerken bir panter gibi pençelerini gösterip hırlayan kişi, partnerim Jorge' dan başkası değil.
Zaten ondan başkasında da bana bu şakaları yapacak k*ç yok. Tabi ki beni tanımıyorsunuz.
Ben, Joanna. Joanna Ala Alexis. 7 yaşımda evlat edinildiğim kişiler tarafından koyulan ismim bu.
Evet, ebeveynlerini bilmeyen biriyim. Ölüp ölmediklerinden bile habersiz... Yetimhanelere düşürecek kadar kötü bir aileyse umurumda da olmamalı zaten. Belki sonradan bu kadar acımasız oldum. Belki de başından beri böyleyim ama önemi de yok artık.
Hiç çocuğu olmayan biri tarafından evlat edinildim ve küçücük yaşımda bile anlayabileceğim işler çeviriyorlardı. Mafya değil; daha çok insanları korumaya yönelik bir örgütün başkanlığını yapan babam, zamanla bu örgütün başına benim geçmemi istiyor ve beni de bu uğurda yetiştiriyor. Örgütün başındaki son aylarında, yani öyle olduğunu söylüyor. Ah, her neyse!
Şu an geçmişime değil de olduğum ana odaklanmalıyım. Size Jorge'tan bahsettim değil mi? Oh, evet! O benim, yakın sayılabilecek kadar, arkadaşım. Örgütte, eğitimlerde tanıştığım, şımarık şirinliğiyle yanımdan ayrılmayan tek arkadaşım. Şimdi de bir takım olarak yine göreve hazırlanıyoruz ama o her seferki gibi laubaliliğinden hiç bir şey kaybetmeyerek, çocukça davranışlarını, utanmazca sergiliyor.
Gideceğimiz görev, bir kokteyl. De Quar Holding'in müdürü, bu seferki hedef. De Quar Holding, örgütümüzün en büyük destekçilerinden ama bu müdür bunu bilmediği gibi el altından kaçırdığı paralarla ortak olduğu uyuşturucu ağını batırmanın, hedef noktası. İşten çıkarılması örgütü tehlikeye atabileceği gibi, medyayla olan yakınlığı da kötü bir yankı uyandıracağından, dışardan bir müdahale gerekiyor ki bu biziz. İçtiği bardağına atacağımız bir ilaç, olayı tamamen kalp krizi olarak gösterecek. Geri kalan donanımsa sadece teferruat.
Üzerime giydiğim uzun, sarı ışıltılı, ince askıları olan dökümlü elbise beni kaşındırıyor. Ben huysuzlanırken de Jorge bana yiyecekmiş gibi bakmaya devam ediyor.
- Glock'un nerde J? Tehditlerime kulak asmadığın gibi hazırlanmıyorsun da?
Şöyle bir süzdüm de baya iyi görünüyor herif. Tamamen siyah giyinmiş ve saçları dağınık. Ceket astarının iç kısmına koyduğu bıçakların -herhangi bir olağanüstü durum haricinde- işe yaramayacağını o da biliyor. Dolayısıyla benim uzun yırtmaçlı elbisemin gizlediği bacaklarıma onun -susturucusu takılı- Glock marka tabancasını da koymak zorundayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Kadın Güzeldir. - Ben Hariç !
ActionBirbirlerinden bambaşka ama bir o kadar da benzeyen beş kadın ve etraflarında dönen olayların hikayesi. Hepimizin hikayesi... Biraz kamyon arkası yazısı, biraz sevgi, biraz kin, biraz yalan, biraz hayal kırıklığı, çokça umut ve daha nicele...