10- YOLCULUK

6 2 1
                                    

O sırada Emre öyle bi bağırdı ki tüm havalimanı dönüp bize baktı.
"Lanet olsun gitme be."
Ah yazıkkkk! Buna çok amerikan filmi izletmişler . Lanet olsun ha . Az daha bağır belki işe yarar. Kafamı yere eğip sinirden güldüm sonra kafamı kaldırıp suratına baktım. "Lan gerzek! Senin yüzünden mi sanıyorsun. Ah canım sen kendini gözünde çok büyütmüşsün. Sağdan bakıyorum umrumda deilsin soldan bakıyorum umrumda deilsin yukarıdan bakamıyorum boyum yetmiyor ama yine umrumda deilsin.Abim seni buraya getirmiş çünkü gitmeden bana olan sözüne başladığını bilmemi istedi. İntikamımı devraldığını bilmemi. Benim burada kalmam demek size cehennem bana iş demekti. Ama gitme sebebim . Başka biri . Evet doğru duydun. Korede tanıştık beni fransaya davet etmişti birbirimizden hoşlanıyoruz . "Dedim . Sonra sadece abimin anlayacağı bir bakış atıp uçağa ilerledim . Uçağa binip  yerime oturdum sonra benim salak abim anlamazsa diye ona açıklama içeren bi mesaj atıp cevap beklemeden telefonu kapatıp valize attım .  Sonra ne yazdığını merak edip telefona baktım.
Memo;
Lan bende orada korktum ne diyo bu dedim . Tamam kendine iyi bak inince ara . Hadi kib bb.
      
         Sonra mp4 çalarımı çıkartıp müzik dinlemeye başladım. Uçak havalandı ve yolculuk başladı. En azından bir iki saat kestireyim bari bende.
***
Uyandığımda yanımda biri oturuyordu. Kafamı çevirip bakınca Sarpla karşılaştım. Hani şu sinemada yanımda oturan daş . "Aa Ela napıyorsun burada."
"Fransaya gidiyorum. Napabilirim başka fransa uçağında"dedim ve güldüm. Oda güldü. "Ne güzel bir tesadüf değil mi ben de kahve içemeden gidiyorum diye üźülmüştüm "
"Şanslı biriymişsin demekki"
"Öyleyimdir . Ee nereye gideceksin fransada . "
"Pariste eyfel kulesinin hemen yakınlarında bir apartmanda dairem var."
"Şans gülmüyo kahkaha atıyor şuan bana . Bende pariste bi dairede kalıcam bakıyomuşsun bide komşu oluyormuşuz"
"Bakalım kader kısmet"
"Birazdan kaderimin yazıldığı gün diyeceksin diye korkuyorum"
"Niye ki"
"Öyle bi dizi vardı ya "
"Hımm öyle mi malesef bilmiyorum türkiyeye daha geleli bir ay olmadı 2 yıldır koredeydim."
"Ya peki. Seni tekrar ne ayırdı evinden"
"Kader"
"Demek kader bana gülerken afedersin sana kıçını dönmüş"ah bu kibarlığı beni öldürecek "evet hayat bana götüyle gülüyor"
"Çok açık sözlüsün"
"Öyleyimdir"biz Sarpla sohbet ede ede yolculuğu tamamladık. Ve uçak Fransaya iniş yaptı.

Bonjour Paris!

***
Sarp burada bir arabası olduğunu ve istersem beni evime bırakabileceğini söyledi. Bende ona kahve için verdiğim sözü  tutmak amacıyla kabul etti. Buradaki apartman dairem güzeldi. 5 katlı bir dairenin son katında oturuyordum . Öğrendiğime göre karşı dairemi de bir türk tutmuştu. Her neyse . Kapı direkt salona açılıyordu amerikan tipi mutfak vardı. Sonra teras gibi bi yerden yatak odası banyo ve giysi odasının olduğu yere çıkıyordu. Dolabım ben gelmeden doldurulmuştu. Eve gelince arabadan indik ve apartmana ilerledik. Merdivenleri yavaş yavaş çıkmaya başladık ki zaten baya yorulmuştum. Kapının önüne gelince küçük çantamdan anahtarı çıkarıp deliğe soktum. ( yazar:FESAT KANKİLERİM BURADA Bİ YORUM BEKLİYORUM SİZDEN :D) Kapıyı açıp kenara çekildim ve Sarpı  geçmesini bekledim. "Ev güzelmiş . Ve biliyormusun bende hemen karşı binada oturuyorum." Dedi. Karşıdaki parkın hemen arkasındaki evi göstererek. "Dedim ya şans sana sırıtıyor"
"Evet. Evet öyle."
"Her neyse ben artık kahveleri yapayım."
"Sen resmen beni şuan biran önce kovma derdindesin"
"Azcık öyle de denebilir"
"Ah şu açık sözlülüğün"
Gülüp mutfağa geçtim.Sonra da kahveleri hazırladım. Ben kahveme süt katarken ." Ben süt kullanmıyorum" dedi Sarp. Kafamı salladım. Ve fincanları elime alıp masaya oturdum. Masam bar  masaları gibiydi ve taburelerim de öyle. Birini çekip oturdum. "Buraya cidden niye geldin Ela"
"Beni boşver sen anlat önce niye buradasın"
"Ben aile baskısından kaçtım . Annemler boşanıyor. Bende daha fazla duramayıp buraya geldim. Yada başta dediğim gibi kaçtım."
"Ben üzgünüm. Sana hatırlattığım için yani."
"Hiç unutmuyorum ki"
"Peki aklını nasıl dağıtabilirim"
"Bana kendi derdini anlat en azından yanlız olmadıgımı bileyim."
"Tamam. Ama anlatınca tek bir yorumda bulunmadan konuyu kapatacaksın"
"Kabul"
"Ben aldatıldım. Yani duygusal olarak hislerim aldatıldı. Bana cidden aşık olduğunu bildiğim biri var . "
"Peki sen"
"Ney??"
"Sen ona aşıkmısın"
"Yorum yok demiştik" buruk bir şekilde gülümsedi
"Ben cevabımı aldım."
"Anlatayım mı artık biran önce bitsin istiyorum."
"Dinliyorum"
"Neyse ben koreye gidene kadar bununla hep birlikteydik. Birbirimizi severdik,korurduk,sahiplenirdik. Ama dediğim gibi ben gidince bozuldu herşey. Geldiğimde ikimizde değişmiştik. Birbirimizi tanıyamıyorduk artık. Gerçi ben hala eski bendim de o baya değişmişti. Bi gece abimle bara gittik  buda oturuyor orada arkadaşlarıyla şans esri duydum bu bir iddiaya girdi beni kendine aşık edip sonrada ona  attığım yumruğun intikamı için terk edecekti. Bende bozmadım planını bu bana yapabileceği tüm çekici şeyleri yaptı yani ona aşık olmam için elinden geleni yaptı sonra geçen gece ben bunu rezil ettim herşeyi biliyorum diye sonrada bu iğrenç histen arınmak için tatile buraya geldim."
"2 tane şey diycem ama bu konuyla alaksı yok"
"Dinliyorum"
"1.si bu benimle yaptığin en uzun konuşma . Ki bu çok hoş birşey . 2.si e okulun ne olacak. "
"Burada bi okula gidicem .  Abim benim için herşeyi hazırladı. Bi okul bu ev zaten önceden alınmıştı burayı temizletti filan ."
"Anladım neyse vakit baya geç oldu ben gideyim."
"Gidebilecek misin?"
"Burada  kalmamı mı teklif ediyorsun yoksa?"
"Ağzımdan öyle bir şeyin çıktığını hatırlamıyorum."
"Bende öyle düşünmuştüm."dedi ve güldü. "Hemen karşıda oturuyorum Ela merak etme giderim . Tabi cidden merak ediyorsan."
"Tabiki ediyorum. Sen cidden iyi anlaştığım birisin Sarp. Sana birşey olsu  istemem."
"Bunu duyduğuma sevindim."dedi ve ayağa kalkıp kapıya ilerledi. Tam bende kalkıyordum ki "Ben giderim zahmet etme git dinlen sen ."dedi." Peki"diyip kapıdan çıkana kadar arkasından baktım.

Biraz daha oturdum sonra gidip valizimi elime aldım ve üst kata yatak odasına çıktım. Merdivenlerden çıkınca direk karşınıza yatak çıkıyordu. Yumuşaklığı görünüşunden belliydi . Valizi yatağın üzerine bıraktım ve valizi açtım. Valizi açar açmaz yere bi bluz düştü. Bluza eğilip elime aldım. Ve o sırada nefesim kesildi. Bu abimin en sevdiği bluzuydu . Çantanın içinde de bi not vardı.

"    Evet ben yanında değilim ama aklında ve kalbindeyim. Beni bedenen yanıda hisset diye çantana bu bluzu koyuyorum ha bide kızım bu çantada bikini var onları çıkarttım. Orada milletin içinde oranı buranı açamazsın . Her neyse sana 8 tane benim bluzumdan koydum . Her gece birini giy ki yine beraber uyuyormuşuz hissi versin sana.
                                                                                                                                                                                                                       Yakışıklı abin "

Ay kendini övmeden de duramaz. Abimin bluzlarından birini giyinip  alt kata su içmeye indim . Bardağıma su doldururken düşündüğüm şey altıma birşey giysem mi giykesm miydi. Giymemeye karar verip suyumu içtim. Tam koltuğuma oturmuştum ki apartmandan garip sesler gelmeye başladı. İnlemeler , gülüşmeler. Tövbe tövbe noluyor lan sesler iyice yaklaşmaya başladı ve tam kapımın önünden duyulmaya başladı hemen ayağa kalktım ve kapının dürbününden baktım sırtı beni  kapıma dönük bi çocuk kızıl bi kızı remen apartmanda  .............. tövbest ya. Ama ben kapımın önünde böyle bişi yaptırmam eve kadar sabretsinler be banane .

VAR MISIN AŞKIN İDDİASINA ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin